Uzunca süredir İnsan tacirlerinin adeta işgal ettiği güzelim koylar, zehir tacirlerinin de rotasına girmiş olmalı ki, battığı bilinen tekneden suya saçılan kilo kilo uyuşturucu kesti cennet köşesi sah


Uzunca süredir İnsan tacirlerinin adeta işgal ettiği güzelim koylar, zehir tacirlerinin de rotasına girmiş olmalı ki, battığı bilinen tekneden suya saçılan kilo kilo uyuşturucu kesti cennet köşesi sahiller.
Umut tacirlerinin, bile bile ölüm yolculuğunu başlattığı koylardan hareket edip, Midilli’ yi adres seçen düzeniz göçmenlerin başına gelen korkunç deniz kazaları sonrası, Ege’nin soğuk ve de zifir karanlık sularında yaşamını yitirenlerin, cansız bedenleri vuruyordu bir ara sahillerimize.
Tatil yöresi olarak, güzel yurdumun güzel insanlarının tercih ettiği, kumu, suyu ve elbette ki güneşi  ile tarifsiz bakir doğasıyla  bir içim suydu ttilci için bizim sahiller. Ya şimdi…?
Ya bir cansız beden çıktı denizden altın kumsala, ya da ölüm yolculuğunu anlatır bir obje.
Patlamış bir lastik botun parçası. Umut yolcusunun terliği, çantası…
Daha da kötüsü, Ege denizinin soğuk sularında can vermiş bir bebeğin cesedi.
Yetmedi şimdi de, kilo kilo özel hazırlanmış paketler içinde, insanı öldüren illet, uyuşturucu…
Alınan onca önlem ve tedbire kafa tutan insan tacirleri inatla, insanlığı Ege’de öldürmeye devam ede dursun, şimdi bir de bu insafsızlık hortladı sahillerimizde.
Çanakkale ve sınır komşusu Balıkesir sahillerinden hareketle, ölümüne umut yolculuğuna, onlaşılan o ki bir de uyuşturucu ticaret trafiği eklendi.
Haber Ajansları’nın göze çarpan başlığıydı, günlerdir TV haberlerine de konu olan şu uyuşturucu illetine ilişkin kaleme alınan haberler.
Dilerseniz detaylardan bahsedeyim kısaca. Mesela, İHA’ nın bülteninde yer bulan şu haber;
“Balıkesir’in Ayvalık ilçesi açıklarında batan teknedeki uyuşturucu dolu paketler rüzgarın da etkisiyle Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu beldesinin sahillerine vurdu. “ ifadesiyle anlatılan hikaye.
Haberin devamında; “Jandarma tarafından 5 kilometrelik sahil şeridinde yapılan kontrollerde içi skunk dolu 8 adet vakumlanmış paket bulundu.” deniliyordu önce. Sonrası da vardı bulunan zehir dolu paketlerin, açıkçası dahası da…
 Haberin bir satırında; “Jandarma ekipleri sahil şeridinde araştırma yaparken denizden de Sahil Güvenlik ekiplerinin araştırması sonucu bir pakette denizde bulundu.” Cümlesi eçiyor, deamı da geliyordu.
Mesela mı…? Mesela şöyle;
“ Bir ihbarı değerlendiren Ayvacık İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, Küçükkuyu sahilinde 5 kilometrelik bir alanda yaptıkları arama sonucu karaya vurmuş içi skunk vakumlanmış paketlerle dolu 25’er kilo ağırlığında 8 adet büyük boy paket buldu.
Aynı sıralarda Sahil Güvenlik ekiplerinin de denizde yaptıkları aramada 1 adet yine içi skunk dolu bir paket buldu.
Sahilden jandarmalar tarafından alınan paketler bir araca yüklenip Ayvacık’taki İlçe Jandarma Komutanlığına götürüldü. “ ifadeleriyle detaylandırılan,  denizden sahile vuran ölüm,  yani uyuşturucu illeti.
Turizm için, Tarih ve Doğal güzellikleri  ile övündüğümüz güzelim Çanakkale’nin, anlatmakla bitmez güzellikteki Ayvacık sahillerine sadece birkaç mil uzakta, birileri yine milyonların derdinde.
Tekne dolusu uyuşturucuyu, artık hangi adrese götürüyorlar ise? Neyse ki batmışlar…
Şaka gibi şeyler oluyor bölgemizde. Bir yandan ısrarla  para için insan hayatını hiçe sayan insan tacirleri, bir yanda da, geleceğimizi zehirlemeye niyetli, uyuşturucu tacirleri.
Allah, güvenlik  güçlerimize güç kuvvet versin. Azdı ya işleri, bir de bu illetin tacirleri çıktı başlarına, uyuşturucu satan, bölgemizi zehrin geçiş rotasına alan birileri.
İnsan olanın içinden neler geçiyor aslında. Neyse ki Ramazan ayındayız. Haliyle susuyorum. Terbiyemi bozmuyorum.
Allah ıslah etsin, bu insan ticaretiyle uğraşanları da, uyuşturucu satan, taşıyan, sevk ve idare edenleri de.
Kilo kilo zehri,  birilerinin hayatını söndürmeden denize saçan kuvvet…
Sen büyüksün elbette…
Bitir ardık şu rezilliği…
Günün duası bu olsun mu, bu son dediklerim? Olsun diyen beyler, bayanlar.  O vakit, hep birlikte AMİN diyelim…