.

Elbette ki, her birimizin en önemsediğidir çocuğu. Hayatımızdaki en değerlimizdir çocuğumuz. Ve de, saçının kılına zarar gelmemesi içindir tüm uğraşımız.
Böylesine kıymetlilerimizin, Maazallah başına gelebilecek bir haberi okuduğumdan kapıldığım öfke.
Şerefsizliklerine bir yenisini daha ekleyen terör örgütünün, şerefsiz kelimesinin dahi az kalacağı yöntemiydi beni bu kadar delirten.
Özellikle Üniversite dönemindeki genç kızları hedef alan planını anlatır haberi okuduğumda, bir anda zıvanadan çıkıverdim.
Biliyorum ki, detaylıca bahsedeceğim haberde geçen anlatımlar sizlerin de sinir katsayısına tavan yaptıracak.
Başlarına balyoz kıvamında inen, Güvenlik Güçlerimizin alkışlatan müdahalesinin erittiği, erittikçe de çözülmeye başlayan terör örgütünün, bu güne değin sempatizan kazanmak için uyguladığı yöntemlerden biri, son günlerde yeniden gündeme geldi.
Böyle diyorum, çünkü okuduğum son haber, bana eskileri, geçmişi hatırlattı. 
İnsanlıktan nasibini almamış hainler,  iğrenç planlarını gençler üzerinde uygulayıp, sözde dağ kadrolarına militan eklemeye yeniden yeltenmeye başlamışlar. 
Bu denileni, yıllar önce işitmiştim, Terörle Mücadele için canı pahasına uğraş veren eski dostlardan. Yöntem bir tık eksik, bir tık fazla olabilir. Ancak; amacı bir… 
Amaç, hainler ordusuna, zorla yenilerini ekleyebilmek. Hem de, aşağılık plan dahilinde.
Dilerseniz, önce okuduğum haberin başlığı diyeyim. Başlık tam da şuydu;
“Terör örgütünden kızlara şantaj…”
Evet doğru okudunuz. Kızlara şantaj… 
Hainlik ve vicdansızlıkta sınır tanımaz terör örgütünün aşağılık ötesi planını anlatır haberi, Başkent Ankara’da görev yapan meslektaşlarımdan, İhlas Haber Ajansı Muhabiri Bayazit Cebeci kaleme alıyordu.
Haberin ilk paragrafı diyerek, konuyu aktarmaya çalışayım önce.
Meslektaşım Cebeci’nin haberinin ilk cümlesi şöyle idi; “Emniyet güçlerine teslim olan bir terörist, üniversite için gittiği şehirde uygunsuz fotoğrafları çekilen bir genç kızın şantajla örgüt eylemlerinde kullanıldığını ve örgüt mensuplarıyla ilişkiye girmeye zorlandığını anlattı.”
Eğitim, öğretim, ilim, irfan niyetiyle Üniversiteli olmuş bir geç kızın hazin hikayesini özetliyordu bu satırlar.    
Dahası da vardı, haberde yer tutan anlatımların. Şöyle ki;
“Emniyet güçlerine teslim olan Soreş kod adlı terörist, ifadesinde örgüte eleman temini sürecini ve örgüt içinde şahit olduğu olayları anlattı.” İfadesiyle geçen.
 Hikaye acı. Belki de hiç alakası olmamasına karşın, tuzağa düşürülerek terörist yapılan bir gencimizin hikayesi.
Benzer konular karşısında, ‘Ateş olmayan yerden duman çıkar mı hiç…?’ yorumu yapıldığını pek çok kez işittiğimden, o konulara hiç girmeyeceğim.
Ateş ve dumanla, hele bu aralar hiç işim olmaz. Yaz geldi neredeyse, ortalık kurumaya başladı. Gazele döndü haliyle otlar. Ateş alacak otluklar, koskoca ormanları yutabilir. Bu nedenle, Allah korusun demeden de edemeyeceğim bir yeni konuya geldim. Lakin, konumuz şu haliyle daha çok önemli.
Çünkü, her anne babanın en kıymetlisi, biricik evladını hedef alan hainlik söz konusu.  
Başkent haber turunda rastladığım yaşanılanların kaleme alınmış hali, tüyler ürpertmeye yetip de artıyor ayrıca.
Neden mi böyle dedim? Buyurun, birlikte göz atalım şu denilenlere;
“Üniversite okumak için başka bir şehre giden ve ailesi kendisiyle ilgilenmediği için yalnız yaşayan bir genç kızın arkadaş ortamında örgüt sempatizanı bir genç ile yakınlaştığını, genç kızın sahipsiz olmasının suiistimal edilerek örgüte müzahir bir arkadaş çevresine dahil olduğunu belirten terörist, daha sonra genç kızın haberi olmadan uygunsuz fotoğraflarının çekildiğini, kendisine şantaj yapıldığını, tehdit edilerek örgüt eylemlerinde kullanıldığını ve hatta istemediği halde diğer örgüt mensuplarıyla ilişkiye girmeye zorlandığını aktardı.”
İşte okudunuz. Hainlikte son nokta.  Bu Vicdansızlardan, başka ne beklenir ki…? Şerefsizlik sözü bile, bu planı kuranlar için sizce de az kalmaz mı…?
Emniyet güçlerince enselenmiş bir teröristin anlattıkları bunlardı özetle. Aslında bir bölüm daha var denilenler üzerine kaleme alınan sözlerde.
Yani, şöyle; “Terörist ifadesinde ayrıca, sosyal medyada fotoğraflarının yayılmasından korkan ve yaşadığı olayların etkisiyle toplumun kendisini kabul etmeyeceğine inandırılan genç kızın yaşadığı çaresizlik sonucu bunalıma girdiğini ifade etti.”
Bendeniz, bu gün bir başka pencere daha açmak niyetindeyim. Sosyal medyanın bir başka yüzünü daha ortaya seren bu detay, bence çok önemsenmeli.
Teröristlerin hain planı, başka vicdansızların, vicdansızlıklarının hayata geçmesine yardım edebilir.
Sosyal medya üzerinde kurulan arkadaşlıklar ile en kıymetlilerimizin aklını çelebilecek şerefsizler, en kıymetlilerimizi uyuşturucu kuryesi ya da benzeri bir yasa dışı girişimin piyonu edebilir.  Benzeri türden hikayeleri duyduk, işittik. Hat ta, TV filmlerine konu dahi oldu böylesi şerefsizlikler.
Böylesi konulara temas etmemden rahatsızlık duyulup, ‘Şom ağızlılık yapma…’ da denilebilir.
Hepimizin başına benzeri konuların gelmemesinin bir garantisi yok değil mi…?
Bir nusubetten yola çıkarak, belki bir hayırlı işe imza atabilirim diye düşündüğümden böyleyim.
Bu aralar değil, her daim her şeyin en kötüsünü düşünerek,  bilindik tedbirleri alıp, bilindik uyarıları da yapabilelim ki, kimsenin çocuğu üzülmesin.
Mübarek günlerde, Rabbim hepimizin çoluğunu, çocuğunu böylesi vicdansızlıklardan uzak eylesin. Şerefsizlerin de enselenmesini inşallah nasip etsin. Haydin hoşça kalın…