Bu topraklar için toprağa düşmüş bir Şehidimizin cenaze törenine gölge düşürecek o eylem, bendenize önce bu sözü ettirdi. Dahası da var da, terbiyem müsaade etmiyor.

Şehidimizin anası, babası başta, yakınlarının yaşadığı tarifsiz acı taptaze iken, nasıl oluyor da birileri böylesi densizliğe imza atıyor? Pes vallahi… Ne ara böylesine zıvanadan çıktık?  
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ nin ilelebet var olması için, gözüne kırpmadan Şahadet şerbeti içmeye yeminli Mehmetlerimiz, Askerimiz, Polisimiz,  şimdi düşünmezler mi; “Benim Cenaze törenimde de böylemi yapacaksınız?” diye.
Siyaseti, Şehit cenazesine taşımak nedir yahu..?  Daha neler neler geçiyor içimden lakin, frenliyorum düşünmeyi.
CHP’ liderine linç girişimi ve öncesi yumruk…  Bunun bir izahı vardır elbet.  Ne var ki, bu densizliği edilecek hangi söz insan olana anlatabilir ki?
İşitenin ayarını bozan bir gelişmeydi, Pazar günü Ankara Çubuk’ da yaşanan olayın haberi. Bir Aslan parçasına son görev için toplanmıştı oysaki on binler. Türkiye’nin her bir köşesinde, her bir haneye ateş düşüren haberdi, verilen 4 Şehit’ den gelen.
Birçok tepki vardı, Şehit cenazesine katılan CHP’ liderine yönelik linç girişimi ve yumruklu saldırı ardından gelen. Kısacası çoktu tepkiler ve de kullanılan ifadeler.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) kurmaylarından Hakan Pınar’ da, şehitler coğrafyası Çanakkale’den sesini yükseltenlerdendi.   
Kişisel sosyal medya hesabından, birkaç çıkışa imza atıyordu üstelik.
Bunlardan birinde; “Yapılanı onaylamıyoruz ancak canı yanan bir Şehit yakınının tasvip etmediğimiz fevri çıkışı, söylem ve eylemi üzerinden Şehitlerimize ve ailelerine yönelik nefret söylemleri toplumu iyice gerer, aklınızı başınıza alın.” Şeklindeki sözlerini, bir paylaşım üzerine ediyordu önce.
Sonrası dedikleri ise, daha bir dikkat çekiciydi Pınar’ ın. Diyordu ki;
“Onaylamadığımız ve sevinmediğimiz dünkü yumruklama hadisesi üzerinden MHP’nin Kurumsal Kimliğine ve Liderine yapılan saldırıların arka planını biliyor, şer niyetlerinizi anlıyor ve şiddetle lanetliyoruz.”
Ülkücü kurmay Pınar, sözlerinin devamında; “Hedef gösterdiğiniz Sayın Liderimiz, 15 Temmuzdaki kahraman duruşu ile Hulusi Paşa ve Terörle etkin mücadelede kelle koltukta mücadele eden Sayın Soylu Milli ve yerlidir.” vurgusu yapıyor ardından da;
“Sizler ise eline fırsat geçirmiş ihanetin uşakları, FETÖ, HDPKK, ABD ve Siyonist İsrail’in emir erlerisiniz.
Sayın Genel Başkanımız saldırıyı tasvip etmediğini ve sevinilecek bir durum olmadığını ısrarla vurgulamasına rağmen,  san ki bu talihsiz olayın failiymiş gibi göstermek sahnelemeye çalıştığınız oyunun bir parçasıdır.” diyordu.
Şehitler coğrafyasından sesini yükselten MHP Kurmayı Pınar; “Belki şimdilik kısmi başarı elde etmiş olabilirsiniz ve HDPKK ile son iki yıldır kolkola olmanızın halktaki tezahürü sizi şimdilik madur yapmış olabilir. Ama güneşi balçıkla sıvayamaz ve gerçekleri gözümüzden kaçıramazsınız.
Türk ve Türkiye düşmanlarının her türlü tezgahını bozacak azim ve kararlılığa sahibiz ve ödenecek ne bedel varsa ödemeye hazırız.” Vurgusu yapıyordu.
OYSAKİ BU GÜN 23 NİSAN…
Oysaki diyorum, çünkü çocuklarımız öyle etkileniyorlar ki yaşanılanlardan. Türkiye’ nin hep değişken gündem ve gündem konularından.
Böyle diyorum, çünkü çocuklar olup biteni bir video kamera edasında hafızalarına kazıyor, sonra bir güzel sorguluyorlar.
Üstelik; öyle sorular yöneltiyorlar ki, yanıt verecek söz bulmayı bir yana bırakın, diliniz bir güzel mühürleniyor.
Yaşanan güzellik ise, sadece bu durumu anlatmada kullandığımız ‘bir güzel’ şeklindeki ifademizde kalıyor, farkında mıyız…?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, çocuklarımıza bayram ettirecek yaşanmışlıklara imza atabilseydik keşke.
Keşke çocuklarımızın her günlerini bayram ettirebilsek.
Şaka bir yana, erişkinler olarak biz dahi anlam veremiyorken yaşanılanların olumsuzluklarına, çocuklar, çocuklarımız ne yapsın…?
Bir baba olarak, çocuğum başta, tüm çocuklarımızın 23 Nisan’ı kutlu olsun.
İyi ki varsınız da, bizler sizin günlük yaşamınızdaki hareketleriniz üzerinden değerlendirme yapar iken, çocukluk yıllarımıza dönebiliyor, geçmişi anımsayabiliyoruz. “Bizim çocukluğumuz da…” diyebiliyoruz…
Ulusal Egemenlik ve de Çocuk bayramımız kutlu olsun. Nice yıllara…