İnternet sayesinde hiçbir şey gizli kalmıyor. İnternet dünyası adeta hepimizin amel defteri gibi. Ne halt yediyse dönüp dolaşıyor insanın önüne geliveriyor.

 

 

Son zamanlarda Fatih Terim Fonu isimli bir alicengiz oyunu ile özellikle futbol dünyasının cin gözü kimi futbolcular bir koyup üç alma peşine düşünce ellerindeki paraları da kaptırıp gittiler.

Yani bildik numara. Değişik bir saadet zincirinden başka bir şeye benzemeyen bir fon. İlk gelen kazanır son gelen herkesi besler.

Ama bütün sorumluluk bir banka üzerine yüklenerek herkes masumu ve mağduru oynamaya çalışıyor.

Bir kısmı namazında niyazında ya .

Havadan faizle para kazanmak helal mi?

Kazandığınız paranın vergisi ödendi mi?

Banka müdiresine herkes verdiği parayı söylüyor ama kendilerinin kaç  lira aldıklarını söylemiyorlar.

Gücü yeten müdüre hanıma çöküp parasını almış.

Aç gözlülük öyle zıvanadan çıkmış ki havadan yüksek faizle para kazanma sevdasına kapılanlar al takke ver külah işinin devam etmesine de zemin hazırlamışlar.

Bu mevzuu ile ilgili yargı herkese gel demeye başladı.

Müdüre hanımı günah keçisi ilan ederek işin içinden sıyrılmak yok.

Bu hanımı böylesine çetrefilli işe yönlendirenler veya motive edenler var mı?

Varsa kimler?

Koca banka bir açıklama ile  işin içinden tereyağından kıl çeker gibi sıyrıldı (mı?)

Her halde tek tek ortaya çıkar.

 

Sarıklı ve Cübbeliler

Sosyal medyada en hareketli kesimlerin başında yaşlısı genci  ile cemaat ve tarikat mensubu olduğu izlenimi  veren erkeklerin olduğunu görmek hiç de şaşırtıcı gelmiyor.

Hemen hemen hepsi, güçlerinin yettiğince oldukça gösterişli  tahtımsı bir yere oturmuş, önlerindeki rahlede kitaplar olduğu halde ha babam millete doğru yanlış bir şeyler anlatıyorlar.

Memlekette sayıları binleri bulan İmam Hatip okullarından mezun olan gençlerin bir anda iş bulmaları mümkün olmadığından herhalde onlarda geçimlerini sağlamak için böylesine bir işe kalkışıyorlar diye düşünmeden edemiyorum.

Piyasada bu kadar cübbeli sakallı sarıklı insan televizyonlarda ve sosyal medyada boy gösterdiğine göre müşterisiz de kalmıyorlardır.

Din işi ile uğraşanların nasıl bir gösterişli hayat sürüdüğüne televizyonlarda, gazetelerde görmüyor muyuz?

Oldukça pahalı ve lüks arabalar, devası mekanlar ve binlerce müridi ile lüks hayat sürdüğü izlenimi verenlerin rol model olduğu belli değil mi?

Sonra bu tarikat ve cemaat liderleri ve mensupları siyasilerden büyük hürmet iltifat gördükleri de belli iken, devletten ve piyasadan yeterince iş aldıkları da yazılıp çizildiğine göre neden kafasına sarığı sırtına cübbesini geçiren şeyhliğe şıhlığa soyunmasın ki?

Ama bu cenahın en çok ilgilendiği konu, kadınlar, cennet cehennem, huriler vs…

Memleketteki yokluk, açlık, yolsuzluk, rüşvet ve adalette meydana gelen hadisler ilgi alanında değil.

Bir Filistin meselesi hepsi için son derece mücadele alanıyken Doğu Türkistan’daki Türklerin Çinliler tarafından asimilasyona ve zulme uğradıklarına dair hiçbir şey duymuyoruz.

 

Filistinliler ve Terörist İsrail Devleti

Hamas’ın saldırılarını fırsata çeviren İsrail, dünyanın gözünün içine baka baka ABD’nin ve bir kısım Avrupa devletinin destek ve himayesinden masum Filistin halkına yönelik katliamlarını sürdürüyor.

Şu ana kadar binlerce Filistinli, İsrail bombardımanında ölürken, Gazze’de taş üstüne taş kalmadı.

Gazze’den modern dünyanın katliamı İsrail eliyle sürerken, Arap ve Müslüman dünya İsrail’e karşı ciddi bir politik ve askeri karşılık vermek yerine bolca laf üretmekten öteye gidemiyor.

İsrail ve dolayısı ile ABD, İsrail’in toprakları olarak kabul ettiği coğrafyada hiçbir Filistinlinin  yaşamasını istemiyor ve Filistinlileri yüzlerce binlerce yıldır vatanlarından sürmeye çalışıyorlar.

Başta Türkiye olmak üzere öncelikle Müslüman dünyanın İsrail’e dur demesi için da ne bekleniyor ki?

 

Ümit Özdağ ne yapmaya çalışıyor?

İYİ Partiden ayrıldıktan sonra kendi partisini kuran Ümit Özdağ vura kıra, Türk Milliyetçiliği ve özellikle göçmen karşıtlığı üzerinden ciddi bir seçmen kitlesini yanına çektiğini görüyoruz.

Ama ayak bastığı her yer, el verdiği herkes tepetaklak aşağı giderken her ne hikmetse Özdağı’n politikalarında kârlı çıkan AKP oluyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde piyasaya sürdüğü Sinan Oğan’ın son dakikada Erdoğan lehine tavır alması hala hafızalardadır. Ne yazık ki Ümit Özdağ bu işin birinci derecede sorumlusudur.

Kılıçdaroğlu ile yaptığı gizli protokolü açıklayarak kendince siyaset yaptığını sanması en büyük hatasıdır.

İki kişi arasında yapılan bir anlaşmayı, anlaşma yaptığı tarafların rızası almadan ifa etmesi onun ne kadar güvenilmez olduğunun da göstergesi kabul edilemez mi?

Bu saatten sonra hangi siyasi lider Ümit Özdağ’la birebir görüşme yaparak anlaşma yapmaya çalışır ki?

İşte bu Ümit Özdağ, iki gün önce sosyal medya üzerinden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yerel seçimler için ittifak önerinde bulunması sizlere de samimi geliyor mu?

Bende oluşan kanaat, Ümit Özdağ’ın yakın gelecekte İYİ Partiyi eleştiri bombardımanına tutmak için malzeme topladığı yönündedir.

Ama aynı şekilde Özgür Özel’in İYİ Parti liderine yerel seçimlerde kısmide olsa bir ortaklık önermesi de CHP’nin bazı illerde ciddi endişeler taşıdığının da göstergesidir.

Benim için en dikkat çekici şey AKP ve MHP’nin İYİ Partiye hiçbir şekilde sataşmamalarıdır.

İYİ Parti tek başına seçimlere katıldığı taktirde, olasılıkla Ankara ve İstanbul’da ve hatta bazı büyük şehirlerde CHP’nin seçimleri kaybetme olasılığı kaçınılmazdır.

Görülen şudur.

Önümüzdeki yerel seçimlerin en önemli parti İYİ Parti’dir.

İYİ Parti olasılıkla yerel seçimlerde “her koyun kendi bacağından asılır” diyecektir.