Ne yalan söyleyeyim ben gibi milyonlarca vicdan sahibi insanında merak ettiği yanıt umarım tez zamanda gelir bu çile artık biter.

Ne yalan söyleyeyim ben gibi milyonlarca vicdan sahibi insanında merak ettiği yanıt umarım tez zamanda gelir bu çile artık biter.
‘Ne saçmalıyorsun!’ sorduğunuzu duyar gibiyim. İnsanları seven çünkü hayvan severim. Hani demiştir ya Atalar hayvan sevmeyen insan sevemez bu nedenle birinci sınıf insanım yani saçmalamıyorum ben gibi düşünen bir mesleki büyüğümün konuk yazarımız olarak gönderdiği yazıyı kendimce yorumlar iken bu ifadelerimi kullanıyorum.
TV haberlerinde daha geçen günlerde izledik bir can dostun sadece suçu tavuklara saldırdı diye av tüfeği ile vurulduğunu. Buda yetmezmiş gibi sonrada ön patilerinin kesildiğini. İnsanın içi sızladı o haberi izlerken adeta ruh halimiz yıkıldı gitti yada çöktü mü demeliyim. Öfke o kadar çok ki bunu ifade edecek cümle dahi kurmakta güçlük çekiyorum. Çanakkale ye yüzlerce km uzaktan bu konudaki çağrısını ve tepkisini aktarır yazısını gönderen mesleki büyüğüm Kayseri den Mehmet Uzel ağzına sağlık kalemine sağlık. Uzatmayacağım meseleyi sizlere Mehmet ağabeyin yazısını hemen aktaracağım inanıyorum ki çoğunuzun dile getirmek istediklerini yazmış kendisi buyurun işte o yazı…’
YETER ARTIK..
NE ZAMAN ÇIKACAK BU YASA…
  Son günlerde sokak hayvanları dahil tüm tüm hayvanlara yapılan eziyet, işkence ve katliamlar hayvan severleri çileden çıkardı.. Memleketin elit, entel, şövenist yazarlarından tık yok.. Biraz hayvan hakları ile uğraşın.. Bu ülkede küçük çocuklara  tecavüz eden pedofilleri, Samsun da geçtiğimiz günlerde mahlukatın biri Pamuk isimleri yavru köpeğin ön ayaklarını kesti, sapık zoofilleri,kadın katillerini, toplumun ruh sağlığının tükendiğini yazacaklarına hiç alakası olmayan konuları yazıyorlar..
Sayın Cumhurbaşkanım, sizin ve Eşinizin hayvan sever olduğunuzu biliyoruz.. İki yıl önce Kayseri’de Kayhakder Başkanı Nilgün Uzel’e, bu yasanın bir an evvel çıkması için gerekli talimatı vereceğiniz söylemiştiniz…
Bizler, kuşu ölen bir çocuğa baş sağlığına giden bir Peygamberin Ümmetiyiz..
İçimde duyguların dansı var adeta, kelimeleri, cümlelere yanlış giydirmemek için kendimi zorluyorum.. Sokaklara çıkıp insanlara haykırmak geliyor içimden.. Biliyorum ki, duygularıma, haykırışım farklı olacak.. Susmayı yeğliyorum.. Bağnazları, kötüleri yaratmanın tek yolu öğretmeden, eğitmeden inandırmaktır.. İşte bu kötü ve bağnaz zihniyet, geçtiğimiz hafta Samsun da yaşandı..
Bazı şehirlerimizde ve İlçelerimizde, Belediyelerin sahada sokak hayvanlarının beslenmesi yapmadıkları için insanlara düştüğünü defalarca yazmamıza rağmen hatta Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, bu konuda çok duyarlı davranarak belediyelerin sokak hayvanlarının beslenmelerini yapmalarını istemiştir.. Ama yapılmayan beldelerde insanlar, sokak hayvanları insanlara saldırıyor diye şikayette bulunuyorlar.. Burada Belediyelerin çok dikkat etmesi gerekiyor..
Oysa hayvan sevgisi, kesinlikle bir uygarlık belirtisidir.. Bu nasıl bir kötülük, nasıl bir duygusuzluk ve nasıl bir ahlaksızlıktır? Diyorum ya, kelimeleri cümlelerime, giydirmekte zorlanıyorum..
Sokaklar amansız bir soğuğa teslim oldu şimdiden.. Siren sesleri geceyi hançerliyor.. Sadece siren sesleri mi hançerliyor geceyi? Sokağın köpekleri, sokağın kedileri de ağlıyor çaresizce.. Açlık bir taraftan, soğuk bir taraftan, lütfen oturduğunuz apartmanın kapısını biraz aralıklı bırakın..İ nsanlar çok duyarsız ve merhametsiz.. Sokaklar buz gibi gerçekten hele gece oldu mu amansız ve dondurucu  bir ayaz başlar apansız.. İnsanlar evlerine sığınır.. Bir bir yanar ışıklar.. Önce mutfak ışıkları.. Sonra sıcak odalarda yanar ışıklar yine bir bir.. Sonra da tek tek söner ışıklar.. İşte o zaman amansız bir gece başlar sokaklarda.. Biçare hayvanlar kaderleri ile baş başa kalır karanlık sokaklarda. Sokakların kötü ve vahşi kuralları vardır.. Onlar sokaklarda yaşamazlar.. Onlar ancak sokağı yaşayabilirler.. Kimleri hazırladığı zehirli etleri bırakır sokağa, kimileri elde tüfek kurşuna dizer.. Kimileri asar, kimileride keser.. Kuru bir lokmayı huzur içinde yiyemezler garibanlar..
Gözleri kör edilen hayvanlar, zehirli buğdayla telef edilen güvercinler.. Ne yazık ki; İnsan oğlu kendi türüne  ve diğer canlılara bilerek isteyerek zarar veren tek canlı türüdür..
Geçtiğimiz günler Şehrimizin ünlü Avukatlarından ve KAYHAKDER ‘in Avukatı İsmihan Gülser çok, aradı;” Hayvanlara yapılan bu eziyetlere artık dayanamıyorum.. Gerekirse Meclise önerge gönderelim” dedi.. Üçok,yıllarca Şeker isimli köpeğinin gözleri kör olduğunda yıllarca ona göz oldu.. Böyle hayvan sever  Avukatlarımızı kutlamak gerekir…Ayrıca her zaman Kayseri halkının sorunları ile bire bir ilgilenen MHP Milletvekili Baki Ersoy’da bu konuda duyarsız kalmadı..” Bu konuda Meclise Kanun teklifi verelim” dedi.. Sayın Vekilim her zaman hayvan severlerin yanında olduğunuzdan dolayı çok teşekkür ederiz..
Bu hak insanlara olduğu gibi hayvanlara da  Allah tarafından kabul edilmiştir.. Kuran-ı Kerim de hayvan hakları özenle işlenmiştir .Mekke den Medine ye savaşa gidildiğin de, peygamberimiz  önce atları ve develerin yüklerinin boşaltılıp sularının verilmesini daha sonra  namaz eda edilmesini istemiştir.. Müslümanlığın temel ilkesi merhamettir..