Demez olsaymışım keşke, öyle iddialı bir sözü..

Demez olsaymışım keşke, öyle iddialı bir sözü..
2016 yılı 30 Ağustos gününde; “Kim engel olabilir ki? Öyle bir coşkusun ki sen, Dalgalanman yeter!” vurgusu ile yazıya dökmüşüm içimden geçenleri.
4 yıl sonra, al sana korona ve yaşanılan çaresizlik.. Evet, sokaklara dökülüp, coşku seli oluşturamayabiliriz lakin, Şanlı Bayrağı elimizden düşürmeyip, haykırabiliriz balkonlardan yine. Kim tutacak ki..! 
“Evet Buruk bir kutlamadayız bu gün.” Demişim 2016’ nın 30 Ağustos’ unda.. Ve şehadete kavuşan Şehitlerimizden bahisle o günlerde; “Yine uğrunda can veren Şehitlerin var çünkü. Vatansın sen, elbet uğruna toprağa düşeceğiz kuşkusuz.” Diye de eklemişim..
 -Hangi hain saldırı, hangi olay..!!!  demeyiniz. Hatırlamak istemiyorum o günleri bu gün bendeniz..
Buruk gibi gözükse de, coşkumuzu balkonlara sığdırabiliriz bu gün yine biz..
Tek Vatansın sen TÜRKİYEM… Senin için hangi günün önemi var ise, o günü hatırlar ve de kutlarız çünkü biz…
Bu gün Bayramın Türkiyem. Bu gün ecdadın, bir kez daha sevgi, saygıyla anıldığı gün…  Destanın tarihi..
Bu gün 30 Ağustos Türkiyem.
Yarınlarda da aynı sevgi ile uğruna toprağına düşülecek Vatanımın, en özül günlerinden biri...
Ne bu Millet uğruna ölmekten bir an olsun şüphe duyacak Türkiyem, ne de seni sevmekten vazgeçecek yüce millet seni Vatanım.
Kahramanlık denilince, üzerine başka bir Millet daha çıkamayacak bir Ulusuz biz.. 
Öylesi ne sevdalıyız ki bir vatana, bu gün yine ölürüz hiç düşünmeden uğruna.. Öyle deli bi sevgi işte, anlatılamayacak..
Çanakkale bir de.. Adı dünyaca bilinen.. Toprağında yazılan kahramanlık destanları, halen dahi dillerde.
Kıskanan çok seni vatanım.. Toprak eğer uğrunda ölen var ise vatandır denilmedi sana boşa..
Her santimetrekaresi,  şehit evladının kanı ile sulanmış toprağın, bir ölüp, bin dirilerek yine senindir vatanım.  Bu gün seni bize vatan edenlerin yazdığı o eşsiz tarih.. Bu gün, seni bize emanet edenlerin kefensiz sana kavuştuğu tarih..
Bu günün coşkusu, tarifi edilemez yaşanırdı vesselam. Yeni yaşayacağız elbet. Sosyal mesafe, maske ve hijyen..
Sosyal mesafeyi korumayacağım tek değerim, elbette Şanlı bayrağım olacak. Sarılacağım ona, öpeceğim, koklayacağım yine doyasıya..
Bu günler gelince  ayrı bir değerin var Bayrağım.. Şehidimin son örtüsü, kız gardaşımın gelinliği diye yazılan dizeler misali… Tarih yazdığımız bir başka ulu tarih 30 Ağustos.. 
Kimimiz içinden geçirir, hatırlanan şehitleri; “Şehitlerimizin acısı çökmüş bir kez yüreğimize. Bayram coşkusu ise neyimize?” diye misal..
Sonrası kızılca kıyamet. ‘Onlar olmasa idi, nasıl olurdu ki bu gün bize bayram..!’
Rahmetle yad edip, dualar edeceğiz ecdada.. Mustafa Kemal Paşa diyeceğiz haykıra haykıra.. Yüce Önder ATATÜRK’ ümün izinde, korumak ve yüceltmek için eşsiz vatanı, antlar içeceğiz yine ayrıca..  
Bir çoğumuz yine haykıracak; Sen var ol ki, vatanım, biz bir ölür, bin diriliriz yine…“ diye..
İçimden geçtiği gibi, bir yar’a, bir Sevgiliye yazar gibi yazıyorum sana vatanım. Çünkü sen, uğrunda can verecek tek kutsalımsın…
Bu gün var isek bu coğrafyada, 1071 oldu tarihimiz. Atamızın ve kahraman ecdadın sayesinde, yurt oldu uğruna her zaman can vereceğimiz.. 
Bu gün 30 Ağustos. Bu günün anlamı da büyük, bu günü var edenlerin ismi de.
Galiba, çok ama çok tercüman oldum Milletime… Bazen edebiyat yapıyor işte böyle dilim. Bazen susuyor çaresizce.. Söz konusu Vatan ise, gerisi teferruat ya bize, konuşsak ne, konuşmasak ne..!!!
Bir Turan deyişi…  Diyeceğim ve adını vremeden bahsedeceğim. Öyle ya, siyasete şu an ne gerek?

 “TARİHTEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE İSTİKLAL RUHUNU YAŞATMAYA DEVAM EDİYORUZ” diyendi yine bir isim.
İşte bu sözü yine işitti dün  kulaklarım.. Bu güne özel edilen sözlere göz tar iken dün.. Daha niceleri, daha  ne okkalılarına rastladı gözlerim.. Hangi birinden söz etsem ki şimdi?
30 Ağustos, hepimizin Bayramı.. Hepimize kutlu olsun…
Nerede dalgalanıyorsan sen ey Şanlı Bayrağım. İşte o’ ra bize hep 30 Ağustos…