İfadelerin yazıya dökülüş halinden haber aldım. Kısacası, “yok artık” dedim...

İfadelerin yazıya dökülüş halinden haber aldım. Kısacası, “yok artık” dedim...
Okuyunca bendenize; “yok artık” dedirten çarpıcı özlerin sahibi, Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı sayın Tonka oldu.
Açacak olur isem konuyu, sanırım şöyle de denilebilir;
“MEHTER MARŞLI YÜRÜYÜŞ..  SONRA SİYAH ÇELENK…!”
Tepki göstermek ve dikkatleri çekmek için, bir değişik yöntem kapıda da denilebilir, şu ifadenin ardından. Dilerseniz önce o ifade diyeyim, kararı siz verin.
Şöyle diyordu, Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Tonka; “Mehter Takımıyla İskele'den Belediye'ye bir yürüyüş yapıp siyah çelenk koymayı planlıyoruz...
Şu korona öleti bitsin, ilk yapacağımız iş bu olacak...”
Yani, verilen bir tarih yok.. Beklenen, salgın iyiden iyiye bitsin. Bu gün değil ise, yarın, belki yarından sonraki yarınlarda..
Belli ki, kendilerine ulaşan değerlendirmeler ardından yanıt veriyordu sayın Tonka.
Kime mi? Elbetteki, kendilerine ulaşan bir Çanakkaleliye.
Bir başlık atıyordu önce. Defaaten üzerine fikir sundukları adresi göstererek. Yani tam da şöyle;
“Yine Sarıçay..” vurgusu yapıp...
Sosyal medya hesabından ses veriyordu Tonka. Söze başlıyor ve konuyu açıyordu.
Diyordu ki; “Bir dostumuz, Sarıçay'la ilgili bir çalıştay yapın... Kordon'da pankartlı yürüyüş yapın... Çözüm yolları üretin...
Yalnız bu Merkezi yönetimle Belediye arasındaki bir çekişme... Buna da dikkat etmek gerekir, demekte...” şeklinde..
Sonra da, “ Bu dostumuza bir katkı...” diye başlıyordu söze, ardından devam ediyordu özetle.  
“Can Dost..” hitabı ile başlıyordu gelen cümle. Sonrasında ise sanki zehir zemberek türdendi gelen ifadeler.
Tarih verilmese de, “bekleyin” der gibiydi adeta sözler..
Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Tonka; “merkezi yönetimin Sarıçay diye bir derdi yok...
Bu dert benim... Belediye de suçlu... Her pisliği yapan kendileri... “ diyordu önce, sonra da ekliyordu;
Devlet onlara ceza kesiyor... Onlar da ödeyip bir şey yapmıyor...
Çalıştaylardan sonuç çıkmıyor... Çünkü, Çanakkale Belediyesi suçludur, kararı çıkıyor...
Buna, icazetli çevreciler de ses çıkartmıyor...
Bu yüzden, oy verdikleri CHP'li Belediye'nin her pisliğine göz yumuluyor...
Ayrıca, Ben merkezi yönetimin yerinde olsam, ilgili şahsı çoktan görevden almıştım...” şeklinde yapılası bir eylemi hatırlatıyordu..
Sertti sözleri. Başta da dedim ya, zehir zemberek kıvamda.
Nasıl mı? Aynen şöyle;
“O kadar suçlu ki... Merkezi yönetimde bu anlamda irade yok...”
Sayın Tonka,  atmayı planladıkları bir adımdan söz ediyordu sonra.. 
Şöyle ki; “Mehter Takımıyla İskele'den Belediye'ye bir yürüyüş yapıp siyah çelenk koymayı planlıyoruz... Şu korona öleti bitsin, ilk yapacağımız iş bu olacak...” diye..
Federasyon Başkanı Tonka’nın hayli çarpıcı  bir de vurgusu vardı.
Diyordu ki; “Sarıçay Tüm Çanakkalelilerindir... Belediye'nin çöplüğü olamaz...”
Sarıçay, cennetten bir  köşe Çanakkale’nin yaşayanlarınca en önemsenen adreslerden malum.. Kim sevmez ki Sarıçayı..?
Etrafında spor yapanlar, soluk almak için kendini rehabite edilmiş kısımlarına atanlar kadar, haftanın üç günü, kıyısında kurulu Marmara bölgesinin en büyük Pazar alanının adresi aynı zamanda bizim Sarıçay..
Şehrimizi ikiyi ayıran doğal su yolu olması bir yanda, bazı noktalarında yükselen çöp dağları bir başka yanda.. Ne çektin be insanlıktan Sarıçay..?
Hadi uzatmayayım sözlerimi. Kaynamasın arada mesele. Hoşça kalın.. Sağlıkla kalın..