.

Tespitleri düşündüren, dedikleri ise;
‘ÖZLEMİŞİZ BEEE..’ diye yorumlanan türden ifadeler diyeceğim..
Sanırım, anlam veremediniz bu başlıkta geçen harflerle oluşan garip ötesi cümleye. Sıkmayın canınızı. Yine bilmece bulmaca vari yazdım işte.
‘KONUŞAN TÜRKİYE…’ der iken, Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan’ ın, gözemlyerine bağlı oludğunu düşündüğüm açıklamasından bahsedeceğim müsadenizle.
“Bu işte bir yanlış var.” vurgusu yapıyordu önce Başkan Pehlivan, sonra da;
“Üreten kazanamıyor, tüketen kaybediyor.” şeklindeki ifadesiyle, hayli dikkat çekiyordu sosyal medyadaki paylaşımında.  
Değerlendirmesinde; “Enflasyonu düşürmek sadece çiftçinin mesuliyetinde mi?
Bizim vazifemiz; doğruya doğru, eğriye eğri de
mektir.” İfadesi de geçiyordu ki, “doğru mu demiş, yanlış mı?” diye düşünemedim bile..
Üretime destek sunan bir iş kolunda değilim. Belki de bundandır, yorumsuz kalmam. Lakin, denilenleri gayet iyi anlayabildiğimden; “Sonrası bakalım ne olacak?” deyiverdim, yalan yok..
Sosyal medya sayesinde, pek çok konudan haberdar olduğumuz gibi, anlık gelişmelerden de bu sayede bilgileniyoruz. Harika teknoloji saesinde, an itibari ile iletişim bu olsa gerek.
Eskiden olsa, gazetede yayımlansın, TV’de yer alsın die bekleyeceğimiz birçok konuya dair yorumları, an itibariyle gözlediğimiz mekan, bizim cebimizdeki sosyal medya.
Böyle olunca da, okkalı sözler kadar, düşündüren lakırtılardan da haberdar oluveriyoruz.
Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan’ ın, hayli dikkat çeken manidar sözleri de sosyalden geliyordu.
Özetle aktarayım diyemeyeceğim, çünkü mesele hayli derin. Haliyle de edilen sözler, kurulan cümlelerin de ağırlığı hayli fazla.
Mesaj ise bence çok dikkat çekici. Diyordu ki Pehlivan; “Tarım Şurasından sonra Kooperatiflerin kanunu ilgili düzenlemeler yapılırsa üreticinin de tüketicinin de kaybettiği bu düzene biraz olsun faydalı olunabilir diye düşünüyorum.”
Kişisel hesaptan kişisel düşünce geliyor ve dahası sözleri de bu anlamda dikkat çekiyordu.
Nasıl mı? Aynen söyle;  “Kooperatifler inisiyatif almalıdır. Artık pazarlama için elini taşın alıntına koymalıdır. Önümüzde bir fırsat var.” şekliyle.
Başkan Pehlivan’ ın, isim vermese de adres gösterdiği sözleri geliyordu birde.
Onlar da tam olarak şöyle idi; “Bakanlık bürokratlarımızdan ve Sayın Bakanımızdan isteğimiz , yangını söndürmek istiyorlarsa dumanı takip etsinler. Evdeki yangını sokağa su dökerek söndüremezsiniz.” İfadesiyle.
Hayli uzun zamandır, özellikle Saddam oynar iken,  okey atmaya döner iken yakalanır ve işititğim ilk söz şu olur; “Yürek mi yedin..?”
Benimki de iş işte. Ne dönüyorsun, bitsene..
Neyse, kişisel hikayelerimden söz etmeyeyim, döneyim konuya.
Başkan Pehlivan’ ın; “Halin, yolun, marketin, tezgâhın hatasını tarladaki üreticiyi döverek düzeltilemez.
Aracıları, komisyoncuları, spekülatörleri çiftçiyi cezalandırarak terbiye edemezsiniz.” Şekilndeki tespit içerir sözleri de bir hayli odaklanacak türdendi.
Hele hele; “Çözüm öyle uzakta falan da aranmasın.
Çözüm, üretici ile tüketici arasındaki mesafeyi kısaltmakta, aktörleri azaltmakta.” Şeklindeki öneri yüklü vurgusu da hayli dikkat çekici idi bence..
 Pehlivan Bakan’ ın; “Hiç kimse üreticiyi pahalı üretiyor diye suçlayıp ithalattan medet ummaya kalkmasın, rakamlar ortada fiyatları şişiren tarladan sonraki süreçte. “ki çıkışı ve altını çizdiklerine kim katılır bilmem de, hayli okkalı sözler ettiği bence kesin.
Sunduğu öneriler gibi, gösterdiği çare yolu da vardı Başkan Pehlivan’ ın: Misal;
“Bunun çaresi ne?” sorusu ardından dedikleri. Şöyle diyordu Başkan;
“ Kooperatifçilik, Kooperatifleri pazara, rafa kadar ulaştırmak. Kooperatifler inisiyatif almalıdır.”
Tespitleri vardı birde. Hayli yüksek oktandan ifadeyle gelen. Tespit diyorum çünkü denilenler, tespite bağlı olmasa, böyle denir mi hiç_
İyisi mi, ben yorumlamayayım, yorumlayana bırakayıp sözü. Yani Başkan Pehlivan’a.
Sayın Başkan, şöyle diyordu;,
“Ambarcı hata yapıyor, aracılar hata yapıyor, halci hata yapıyor, dayağı biz üreticiler yiğiyoruz.
Onun için eğer bu üreticinin yangını ateşini söndüremezseniz. Üretemez hale geliriz. Bu doğruları söylemek görevimiz.
Enflasyonunu çiftçi yükseltmedi enflasyonu aracılar yükseltti. Ucuza aldılar pahalı sattılar çiftçiyi suçladılar.”
Çiftçiye kesilen ceza mı desem, yok sa günah keçisi ilan edilmesinin nedenini mi anlatmış desem, bilemedim. Lakin, denilenler de ortada. Yani, şu ifadeyle gelen sözler;
 
“Sonra hem tüketici hem de çiftçi mağdur oldu. Çünkü ne üreten mutlu ne tüketen tek mutlu olan aracılar. “
Vurgulu söz ve tarif edilen konu için, Makas denilerek altı çizilen bir ara balık daha vardı ki sosyal paylaşımda geçen, ben hayli dikkat kesildim. Sizleri bilemem.
Dilerseniz ben aktarıyım, sizler de kararınızı veriverin.
Şöyle ses yükseltiyordu, Başkan Pehlivan; “Bu makas daralmalı hem üretici hem de tüketici mutlu olmalıdır. Bu yangın sönmeli gerekli tedbirler alınmalı Kooperatifler inisiyatif almalı sonra her iki taraf da mutlu olmalıdır.”
Atılan mı desem yiyilen mi bilemedim de, bir dayak mevzusu vardı sözü edilenlerde. O da, tam olarak şöyle geliyordu;
“Pazarcı hata yapar dayağı çiftçi yer. Artık gerekli tedbirler alınmalı bırakın çiftçiyi suçlamayı yeter.
Çiftçi olmazsa sofranızda yemek bulamazsınız.”
Şiddet, adres sormuyor. Nere de yaşanacağı, nere de uygulanacağı da belirsizmiş meğer..
Hafta başından, bu denilenler için karşı sözler gelir mi bilemiyorum lakin, bu denilenler, çok tartışılır diye düşünüyorum.
Şimdilik benden bu kadar. Haydin hoşça kalın. İyi haftalar.