Çok uzun bir aradan sonra, ilk kez işittim: '3310.. Merkez...' anonsunu..

Ne de özlemişim meğer, bir polis muhabiri olarak bu sesi işitmeyi..
Yıl 89.. Mesleğe ilk adım.. Apranti muhabirim.. Kısacası, 90' lardan beri, mesleki tabir ile; alaylı gazeteciyim..
Çok şükür, aralıksız mesleği icra edip, bu günlere geldim.. Diyeceğimi de unuttum iyi mi.. Çok mu etkilendim acaba; "3310... Merkez..." anonsunu işitmiş olmaktan.
Dün sabah, saat 09:02... Kulaklarıma inanamadım desem yeridir..
Öyle uzun yılar geçti ki, bu anansu, günün 24 saati dinlemede iken  işitmeyeli!?!...
90' lar düştü aklıma birden.. Rahmetli Celal baba (Celal Şirinterlikçi), hele hele; merhum Uğur Mumcu' nun; 'Suçlular ve Güçlüler' isimli kitabındaki hitab şekli ile   'Mösyö... '
Rahmete kavuşan, döneminin efsanevi ismi Erdal Gökyüzü.. Nurlarda yatsın inşallah..
Sonrasında, Fevzi Ergür olmuştu (3310)... Ve de, asla hatırımdan çıkmayacak, her bayramda seyranda sesini işitmeden edemediğim,  Yahya Bal oldu (3310) ..
Rabbim daha nice sağlık sıhhat ile ömürler versin kendine.. 
Çok fazla 3310 tanıdım.. misal, Ali Akber Bektaş...
Hele hele, efsane '3310'lardan  namı değer 'Haluk baba'.. Haluk Bahçekapılı..
Ve de elbette ki; Orhan Okur... İlk denilebilecek öyle çok ilk yaşadı ki sayelerinde Çanakkalellier.. Şehirde 'Huzur' adına...
Yılmaz Özden' de demeden edemem, çünkü sesini çok işittim.. '3310... Merkez...' diye..
Sokaklarda, bazen kış günü tek başına.. Bazen de yaz günü, ifil ifil esen rüzgarda, kordon boyunda volta atan isimlerdi kendileri.. Halk ile iç içelik, tarif edilemez, anlatılamaz;  yaşanmalıydı derim..
Abrattığmıı düşenenlere inat, abartmadığımı gün gelecek siz de göreceksiniz diyerek, bir 'virgül' atalım şimdilik.. Hoşgeldin 3310 (Selim Arıcı)
İlk geldiği gün esnaf ziyareti yapıp, seyyar tatlıcıdan Şam tatlının tadına bakan, şehri bir deyişle tanımaya başlayan sayın 3310.. Hoşgeldin..
Çanakkkale Şehitler diyarı.. Çanakkale herkesce kıskanılan Huzur şehri.. (41 kere Maşallah)
Çanakkale hafızamız oldukça geniş evelallah..  er konuda; detay çok, ayrıntı da.. Söylenecek sözler çok... lakin şimdi ne yeri, ne de zamanı...
“Paylaştıkça çoğalan bilgi” denir özetle, çok sevdiğimdir, ‘Devlet daim var olsun’ ne gerekiyorsa o… NOKTA…      
*                   *                   *
ÖYLE ÇOK Kİ BUNLARDAN;
"NE DEDİĞİNDEN Bİ HABER, NİFAKÇILAR!?!..."
Gündem değiştirmek için yaratılmışlar öyle çok ki Cennet vatanımda. Başka sorunlarımız yokmuş gibi; bir de onların kendini bilmezliklerine takılıp, sinir kat sayımızı yükseltiyoruz..
Biri çıkmış yine boş konuşmuş.. Lakin, dediklerini dinleyenlere ettiği o densiz lafları ülkenin dört bir yanından işitildi..
Bu konuda, gereği yapılmalı, örnek olmalı gereği yapılan..
Ve bir daha birileri çıkıp böyle sözler etmeye korkmalı diye düşünüyorum NOKTA..
Bi deyişle; Din adamı.. En kutsal mekanda cemaate hitap ediyor..
Dedikleri insanı delirtmeye yetiyor da atıyor...
Konu ne mi? Bir paylaşımda geçtiği şekilde özetleyeyim..
Bir çok kez, ana haber bülteninde,  canlı yayına telefon ile bağlanıp, haber konusuna ilişkin detayları sunduğum, usta gazeteci Uğur Dündar tweet atmış..
Demiş ki; "Diyanet İşleri Başkanlığı, 'Hatay Türkiye topraklarına katıldığında yapılan ilk iş ezanın yasaklanması oldu.
Yani Fransız’ ın yapmadığı zulmü bu topraklarda yaptılar!..' diyen Halil Konakçı hakkında inceleme başlatıldığını açıkladı..."
Güzel gelişme.. Gereken misliyle yapılmalı.. Hadi inşallah..
Bu arada, bir de güzel bir fikir sunulmuş. Yine bir paylaşım ve atılan bir tweet..
"İngiliz Manchester Guardian gazetesinin okurlarına hediye olarak dağıttığı Çanakkale  mendillerini, Halil Konakçı vaaz verdiği camisine asmalı! ..." şeklinde geliyordu..
Tweet hesabının sahibi, Sabri Şenel.. 'Haberalp' ten yine bir meslektaş..
Bu arada; İngiliz Mahchester Guardien gazetesinin hediye olarak okurlarına dağıttığı mendillerin ana teması, sözüm  ona Osmanlıyı bir sömürge yapma hedefindeki İngilizlerin, bu sözüm ona hedeflerini anlatır, işlemelerin de üzerinde bulunduğu paçavralar..
7 düvelin başındaki İngilizlerin, mide bulandıran paçavralarındaki hedefinin nasıl engellendiğini, başta Çanakkale Savaşları tarihinden başlayıp, milyonlarca defa birilerine hatırlatmak gerek ya, neyse..
SARI SAÇLIM, MAVİ GÖZLÜM..
BOZ YELELİ BORKURT'UM...
Askeri deha olarak Anafartalar'da doğan, Tek Başbuğum..
Nasıl ki, Çanakkale'de kazandığı zafer ile, Kurtuluş savaşının ilham  kaynağı oldu ise Başbuğ Atatürk' üm, kendi ifadesiyle;  Çanakkale Ruhu' nun Çanakkale Aslanları' nda vücut bulması ile zaferden zafere koşuldu ise cephe cephe, aynı ruh ve bilinçle, Yüce Türk devletimizin ilelebet var olması için ant içtik her birimiz evelallah... NOKTA...