SALAK DEYİNCE KÖPRÜYORLAR, SOLAK DEİNCE, ÖZELLİK VARSAYIYORLAR..

Konumuz, sağ elini kullananlar ile, sol elini kullananları ilgilendiriyor.. Misal ben, sağ elimi ağrılıkla kullanırım.. kalem tutamam sol ile..
Ben o vakti, salakım..  Salak der ikin, konuşma gereği.. Yazar isek, sağlak.. arada, galibin yumuşağı var.. Şapkası bulunan 'g'
Türk dili, başka toplumların öğrenmekte zorlandığı bir dil NOKTA..
Nereye çekersen, oraya gider bazen sözcükler.. Uzar alsbtik gibi.. Türk olmakla gurur duyduğum gibi, böylesi bir güzel ve özellikli dili konuşor olmakla da kendimi ayrıcalıklı sayıyorum, çoğumuz , hatta hepimiz gibi.
 İfaüde şekli telaffuz yani..Pek önemli.. Bir harfi yuttunmu, anlam alıp başını gidiyor dağbaşına..
Dağbaşına demiş iken bu gün, o marşı haykıra haykıra söylemek geliyor içimden.. Dağbaşını duman almış..
Bugün pek önemli bir tarih.. 19 Mayıs.. AÜnlamı önmeli, bir milat aslında bu tarih..
Kendini genç hissedenler başta, Türk Gençliğinin bayramıı kutlu olsun..
Bize bu günü armağan eden, başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk (BAŞBUĞUM) olmak üzere, silah arkadaşlarını da rahmetle yadediyorum.
Geliyorum en başa, pardon..  dönüyorum ilk satırlara..  
sağlak ve solaklığa.. Bu tabirler net.. Bazılarımız solak, bazılarıımız doğuştan sağlak..
Ben mesela, tam bir sağlağım..  Doğuştan sağlağım..Genlerim de var sağlaklık.. Rahmetli annem de, babam da sağlaktı..  Ablam da öyle.. Benim eşim ve kızım da.. Sağlakız..
Sol elimi de kullanabiliyorum fakat yazar iken zor, çok zorlanıyorum..
Bi bilen, yazmış: 'SOLAK OLMAK YAKIN ZAMANA KADAR KÖTÜLÜK İŞARETİYDİ' vurgusu ile..
Ve çok geçmişe dönmüş.. Antik çağa..  Demiş ki satırlarında;
-Antik çağda insanlar solakların gerçekten kötü bireyler olduğuna inanıyorlardı.
Bu antik çağ, hakikaten çok antik miş canım.. ne alaka değil mi..?
Daha çok, sağ gözümü kullanırım.. solu ara da bir devreye alırım.. Bunun tam tersini yapsam, kötü veya uğursuz biri mi sayılacaktım.. İyiki, şu tam antika çağda yaşamamışım..
Mezopotamyalılardan Mısırlılara, Yunanlılara ve Romalılara kadar dünyanın ilk büyük uygarlıklarının tümü, güçlü bir şekilde sağ ele eğilimli olmuşlar.. Bunun için, özel eğitim almışlar..
Bunun nedeni, kötü ye yorumlanmamak olmalı..
Konuya döneyim.. Sağ el  iyileştirici olarak kabul edilirken, sol el lanetler veya yaralanmalar için kullanılır mış mış.. Yok artık, bu nasıl bir kullanım niyeti.
Mahalle baskısı çok olmalı bu antika çağlar döneminde.. Dedim ya, iyi ki o antika çağların insanı olmamışım.
Nasıl bir dönem kültürü ise artık.. Bu kültürlerin hemen hepsinde sağ el;  yemek, yemek için kullanılırmış.. Bizde de var.. Yoksa, o kültürü mü yaşatıyoruz bizler de.
Hadi buyurun, buradan da bir araştırmaya neden konuya,  konu başlığı çıkar..
Sol ayağını kullanan futbolcular var birde.. Daha önce izlenmemiş ise,  bu özelliği bilinmiyor ise, sahada şaşa kalır rakip takımın tamamı..
Sağ ayak yerine, sol ile vurdu. gooolll tam doksandan.
Sol elini kullananlardan bahsedilen bilgilerin geçtiği bir çalışmada;
"Çizimlerinde, Eski Mısırlılar,  iyi orduları sağ elini kullanırken düşmanları ise sol elini kullanırken tasvir etmişler." bilgisinin altı çiziliyordu..
Sanata bile yansımış, solaklığın kötü varsayılan özelliği..  Sanat işte..
Platon ve Aristoteles  sağı iyiyle, solu da kötülük ve suçlulukla ilişkilendirmişlermiş.. İşleri güçleri yokmuş bence.
Buarada bilimsel bir not: Avusturyalı doktor ve psikolog Wilhelm Stekel 1911'de şöyle yazmış konuya ilişkin düşüncelerini;
"Sağ taraftaki yol her zaman doğruluğa giden yolu, soldaki yol ise suça giden yolu gösterir.
Böylece sol, eşcinsellik, ensest ve sapıklık anlamına gelebilirken, sağ evlilik, bir fahişeyle ilişkiler vb. anlamına gelebilir."
"Buda mı ya.. Bu konu da mı cinselliğe, sapıkığıa, sapkınlığa" dedirten bu değerlendirme karşısında hemen susacağım.. İyi ki sağlağım diye haykıracağım..
Laf aramızda, fısıltı ile de konuşacağım..  "Buda mı  gol değil..!"
Unutmadan, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'nın nispeten özgür toplumlarında bile, solaklığı bastırmak ve eğitim sistemine uygunluğu dayatmak için kasıtlı ve bazen acımasız girişimlerde bulunulduğunu da öğrendim..
Baskıya bak yahu.. He varsa, sağlaklık da var demek ki.. Dokunulmazlığın var.. Şahsen ben , tam bir sağlağım..