'İttifakta olmayan partiden söz edildi, sonrası bir şeyler olmaya başladı..!!!'

"İttifakta olmayan partiden söz edildi, sonrası bir şeyler olmaya başladı..!!!"
Siyaset kamuoyu, CHP' den gelen isitfa haaberlerine, böylesi bir ifade ile yorum getrmeye başladı.
Millet ittifakı içinde, bir partinin olmayacağına ilişkin açıklamalarda bulanan CHP' lideri Kılıçdaroğlu'nun bahse konuya dair sözlerine bağlanan isitfalar, belki de doğru yorumdur, bence yanlış ya neyse..
Ben Flaş habere geleyim iyisi mi..
Dün Başkent haber turunda fark ettim. Abonesi olduğmuz İHA' nın bültenindeki, şu başlığı;
"CHP'de istifalar devam ediyor
- CHP İstanbul milletvekili Saliha Sera Sütlü Kadıgil Türkiye İşçi Partisi’ne katıldı." xşeklende kaleme alınan ilk cümleyi..
Birde şöyle bir haber spotu geçiyordu metinde;
- Kadıgil: “Ben bugün itibariyle, inandığım değerleri açıkça ve yüksek sesle savunmak için, bu düzeni biraz düzeltmeye değil, tümden değiştirmeye çalışmak için, dünya görüşüme daha yakın gördüğüm bir partiye, Türkiye İşçi Partisi'ne katılıyorum”
Ankara' lı meslektaşım Ahmet Umur Öztürk' ün9 haberinden alıntılar ile bahsedeceğim istafa gelişmesinden..
Haber tam da şu cümleler ile kaeme alınmıştı:
-ANKARA (İHA) - Cumhuriyet halk partisi İstanbul milletvekili Saliha Sera Sütlü Kadıgil, “Ben bugün itibariyle, inandığım değerleri açıkça ve yüksek sesle savunmak için, bu düzeni biraz düzeltmeye değil, tümden değiştirmeye çalışmak için, dünya görüşüme daha yakın gördüğüm bir partiye, Türkiye İşçi Partisi'ne katılıyorum” dedi.
"Durduk yere ne istifası ki bu?" şekilnedki bir soruyu akla getirir gelime, Başkent'in siyaset gündeminin en çarpıcı başlığı oluverdi.
Gelişmeler, gün boyu süren değrelendirmeler çok du elbet.. Çankakale'de de vardı edilen bazı lakırtılar.. Yorumların biri bin para, öyle çoktu yani..
İstifa toplantı ile duyuldu. Nasıl bayladı gealişme..? Kadıgil TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek, partisinden istifa ettiğini ve Türkiye İşçi Partisi’ne katıldığını açıkladı Başkent'te.
İEstifasını duyuran sayın vekil Kadıgil, hayatının en zor kararlarından birini açıklayacağını söyleyerek baladı sözlerine ve ekledi;
“Zor, çünkü bugün itibariyle çok sevdiğim evimden, beni eğitip bugünlere getiren partimden istifa etmiş bulunuyorum.
Havuz medyasından arkadaşların heyecanlanacağını tahmin ediyorum ama öncelikle şunu ifade edeyim, kimse boşuna sevinmesin. " vurgfsuu yapıyorddu.
İstifaya ilişkin detaylardan haberdar olmayan, siyaset kamuoyunu oluşturan bazı isimlere idi edilen bu sözler.
Sayın vekil; "Çünkü ağzımdan bunca yıllık partime, yoldaşlarıma zarar verecek herhangi bir itham duyamayacaksınız. " diyordu net şekilde..
Ardından da; "Cumhuriyet Halk Partisi bana hayalini bile kurmadığım bir yol açtı.
Birçok yoldaşımın teveccühüyle 3 dönem parti meclisi üyesi ve bir dönem milletvekili olarak onurlandırdı.
Ne yaptıklarınızı ne bana öğrettiklerinizi unutmam mümkün.
Bu kararı alırken çok sevdiğim ve kırmaktan çok korktuğum için onlarca uykusuz gece geçirdiğim birçok insan oldu.
Beni siyasete bizzat sokan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve her bıkma noktasına geldiğimde sabırla dinleyip öğreterek siyasette tutan, ailemden ayrı görmediğim sevgili Bülent Tezcan başkanım. Aysu, Gökçe, Suzi, Selin, Jale, Müziş, Gülizler ve ismini saymakla bitiremeyeceğim, yıllardır omuz omuza mücadele vermekten onur duyduğum kız kardeşlerim” ifadelerini kullanıyordu basın mensuplarının önünde.
ÜLKE’NİN EKSENİ, MERKEZ SAĞA EĞİLDİ..
Kadıgil, tüm ülkenin ekseni merkezin sağına doğru eğildiğine dikkat çekerek devam ediyordu açıklamasına..
Bu savunduğu bence de mantıklı.. Öyle gözlemler var çünkü sahadan..
Peki ya, bu konuda tam olarak ne diyordu sayın vekil..!
Tam da şöyle diyordu; kendisinin yol ayrımına geldiğini anımsatarak ve de bol 'işte' li vurguları ile ..
 “Örgütlü kadın hareketinin hepimize öğrettikleri sayesinde yüzleştiğim toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine yaptığım okumalar, gururla söylemeliyim ki beni azılı bir feminist haline getirdi. Ve yine geç kalarak da olsa nitelikli bir sosyal demokrat olmak üzere çıktığım yol ise beni bir kez daha ne mutlu ki Denizlerin yoluna çıkarttı.
İşte o yol, o ruh bugün bu mecliste temsil ediliyor. Ve artık Türkiye'nin ilk kadın genel başkanının, Behice Boran'ın partisinin meclis grubunu, ikisi bıyıklı üç erkeğe terk etmeye gönlüm razı gelmiyor.
İşte ben bugün itibariyle, inandığım değerleri açıkça ve yüksek sesle savunmak için, bu düzeni biraz düzeltmeye değil, tümden değiştirmeye çalışmak için, dünya görüşüme daha yakın gördüğüm bir partiye, Türkiye İşçi Partisi'ne katılıyorum”