“Adalet ağır ilerler ama daima hedefine varır”


“Adalet ağır ilerler ama daima hedefine varır”
Gerçeği tam olarak yansıtan bir anlatımı dile getiren isim, Başkentten ses verdi önceki gün..
BBP Genel Başkanı Destici: “Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nu sevgiyle, saygıyla ve özlemle anıyorum” diye söze girdi.. Partisinin kuruluşunun 28. Yılına özeldi belki lafları.. Fakat öyle çarpıcı başlıkları da açtı ki kendileri, dikkat kesilmemek bence elde değildi..
Başkent gündemine rutin göz atarım.. Yine öyle bir durumda iken dün,  Destici’nin sözlerine ayrı bir odaklandım..Neden mi..?
Nedeni şu: Meslek hayatım boyunca pek çok siyasetçinin Çanakkale ziyaret programlarını izledim.. Bir çoğu şimdi rahmetlik..
‘Başbuğ’ mu desem, ‘Karaoğlan’ mı.. Ya da ‘Hoca’…  Belki de  ‘Baba’ demeliyim dahasından söz etmeden..
Lakin dahası da var elbet.. Örneğin rahmetli İnönü…  Erdal bey.. Ne de beyefendi idi kendileri..
Çok lider tanıdık mesleki anlamda.. Bir isim daha ardı ki, ne vakit üşüsem ayazda, hemen aklıma gelendir.. Muhsin başkan.. Hele, onun ezber edilen şiiri.. Hani cezaevi yıllarında yazdığı..
BBP Lideri Destici, Şehit Genel başkanı için;  "Merhum Muhsin Başkanımız ve arkadaşlarımızın şehit olduğu sürecin aydınlatılması,  olayın bütün yönleriyle araştırılarak şüphelerin giderilmesi ve bu hadisede ihmali,  hatası,  kastı ve kusuru olanların ortaya çıkarılıp,  hukuk önünde yargılanarak hak ettikleri cezayı almaları konusunda kararlı ve aralıksız bir mücadele verdik,  vermeye de devam edeceğiz" diyordu. Net ifadeler ile..
Ve de açtığı başlıklar vardı, hayli çarpıcı..Birbirinden önemli..
Başkent gündemine göz tar iken dün, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’ nin sözlerinin geçtiği habere takıldı gözlerim.
Partisi’nin 28. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle partinin Ankara’daki genel merkezinde bir program düzenleniyordu..
Soğukta hava.. Meşhur Ankara soğuğu.. Muhsin başkanın, Şehit olduğu o helikopter kazasında,  sağ kurtulduğu anların ardından, 112’den yardım isteyen gazeteci arkadaşımızın,  ilerleyen dakikalarda, daha da buz kesen hava nedeniyle yaşamını yitirdiği kadar değil di belki soğuk,  fakat soğuktu yi ne Ankara...
Bu programda konuşan Genel Başkan Destici, Kurucu Başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nu özlemle andıklarını söylüyordu önce..
Ekliyordu sonra;  “Birlikte olduğumuz her dakikayı hayatımızın gurur sayfalarından saydığımız Kurucu Genel Başkanımız, dava arkadaşımız, ağabeyimiz, şehit liderimiz rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu huzurunuzda ve sizlerin adına sevgiyle, saygıyla ve özlemle anıyorum. Muhsin Yazıcıoğlu bizim sadece genel başkanımız değildi. O, bizim varlığı, yokluğu, mutluluğu, hüznü, inançlarımızı, ideallerimizi, hayallerimizi, sevgilerimizi paylaştığımız kader arkadaşımızdı, yol arkadaşımızdı. Mücadele arkadaşımızdı. Gururla ve kararlılıkla ifade etmek istiyorum. Tanıdığımız ilk günden şahadetine Muhsin Yazıcıoğlu’nun yanındaydık, bugün de onun ilkelerinin yanındayız. İnandıklarımızın, doğru bildiklerimizin, doğrunun, doğruluğun yanındayız” diye..
“Adalet ağır ilerler ama daima hedefine varır”  sözünü ediyordu sonra Destici.. Ve ekliyordu:
Muhsin Yazıcıoğlu’nun uğradığı suikasta yönelik yürütülen davaları sürekli olarak takip ettiklerini ve bu davaların kapanmasına müsaade etmeyeceklerini anımsatarak..
 Diyordu ki;  “Merhum Muhsin Başkanımız ve arkadaşlarımızın şehit olduğu sürecin aydınlatılması, olayın bütün yönleriyle araştırılarak şüphelerin giderilmesi ve bu hadisede ihmali, hatası, kastı ve kusuru olanların ortaya çıkarılıp, hukuk önünde yargılanarak hak ettikleri cezayı almaları konusunda kararlı ve aralıksız bir mücadele verdik, vermeye de devam edeceğiz. Ayrıca bu süreci kendi çıkarları için istismar eden kişi, topluluk ve kuruluşlarla da mücadele ettik ve edeceğiz. Israrlı takiplerimiz ve görüşmelerimiz neticesinde gerçekleşen Adalet Bakanlığı’nın ‘kamu yararına bozma’ talebi üzerine takipsizlik kararı kaldırıldı, Yargıtay 5. Dairesi konuyu gündemine aldı. İddianame hazırlandı, akabinde iddianame kabul edildi ve yargılama süreci bu şekilde başlayabildi. Hakeza Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen ana soruşturma dosyasına 2014 ve 2016 yıllarında iki kez verilen takipsizlik kararlarının kaldırılması ve hadisenin başından itibaren bütün şüpheler ortadan giderilecek şekilde araştırılması ve soruşturulması noktasındaki ısrarlı takiplerimiz neticesinde de bunun teminini sağladık. Sabrımız, tereddütlerimizden değil, her şeyin hukuk dairesi içinde, hukuk tarafından ve hukuka uygun yürümesini istediğimizdendir.
Şunu hiç kimse unutmasın, adalet ağır ilerler ama daima hedefine varır”
Başkanlık sistemi hakkında parti olarak düşüncelerini de dile getiriyordu, siyasete ilişkin sözler eder iken Genel başkan Destici.
 “Büyük Birlik Partisi, Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi'ni bir parti için, bir şahıs için, bir zümre için desteklemedi.
Referandumla halkın önüne getirilen yönetim modeli, büyük ölçüde bizim kurulduğumuzdan itibaren dile getirdiğimiz tekliflerden oluşuyordu.
Değişikliğin doğru ve zaruri olduğuna inandık, bunun gereğini yerine getirdik. Büyük Birlik Partisi tam demokratik ve adil bir başkanlık sistemini savunur.
Temsilde adaletin de, yönetimde istikrarın da ancak bu şekilde sağlanacağına inanıyoruz” ifadelerini kullanıyordu.
BU SÖZLER, ANA MUHALEFETE…
BBP lideri, “Cumhuriyet Halk Partisi, eğer militan görmek istiyorlarsa Boğaziçi'nde birlikte eylem yaptıkları gruba baksınlar” şeklinde bir cümle kuruyordu ki, sanırım yeni haftanın ilkg ünlerinde bu çıkışa çok yanıt gelir, değerlendirmede bulunulur..
Siyasetteki üslup tartışmasına yönelik eleştirilerde bulunur iken hedefine CHP’ li alıyordu BBP lideri Destici..
Sözleri sertti.. Hayli sert. Diyordu ki;  “Önce ordumuz ‘satılmış’ kelimesi ile itham edildi.
Sonra yüzde 52 oyla halk çoğunluğu ile seçilmiş cumhurbaşkanına ‘diktatör’ ifadeleri kullanıldı.
En son ise valilerimiz ve kaymakamlarımız ‘militan’ suçlaması ile karşı karşıya kaldı.
Bizim valilerimiz ve kaymakamlarımız bir Mehmetçik ve asker gibi görev yapıyorlar. Hele kayyum olarak görev yapanlar adeta kelle koltukta görev yapıyorlar.
Onun için bu devletin valisine ve kaymakamına ‘militan’ suçlaması ya da benzetmesi yapmak bence kabul edilebilir bir şey değildir.
Bu dili kullananları özür dilemeye davet ediyorum. Eleştirebilir, eksikleri dile getirebilirsiniz. Cumhuriyet Halk Partisi ve yöneticileri tabanını ayırarak söylüyorum. Eğer militan görmek istiyorlarsa Boğaziçi'nde birlikte eylem yaptıkları gruba baksınlar. Terörist görmek istiyorlarsa hemen Mecliste oturdukları sıralardan sol tarafa dönsünler, orada ittifak ortakları HDP’nin içinde yeteri kadar teröristi de, militanı da, vatan hainini de, vatan düşmanını da göreceklerdir”
Böyle idi Başkentin soğuğunda, siyaseti hayli ısındıracak ifadeler. Net ve hayli açıktı yani..
Siyaset gündemine ilişkin aktarabileceklerimin dahası da var da,  kısa keseyim, uzatmayayım.. Bu gün tatil günü sonuçta.. Sağlıkla kalın…Hoşça kalın..