Herkes konuşuyor peki ya gerçek ne..?

Herkes konuşuyor peki ya gerçek ne..?
Gerçeği rakamlar vererek açıklayan isim sayın Cumhurbaşkanı oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "ABD ve Çin’den sonra COVİD-19 konusunda en çok aşı projesi yürüten üçüncü ülke durumundayız" diyerek, ağzı olanın konuştuğu konuya, ne de güzel açıklık getirdi dün.
Başkent’ten ses veren Cumhurbaşkanı;  “İnşallah bu yıl içerisinde yeni bir çağrı daha açarak, alanının en iyisi en az 100 araştırmacı ülkemize kazandıracağız” ifadesi ile de yeni bir gelişmeye dikkat çekti.
"Kısır ideolojik bakış açısıyla eğitim öğretim sistemi üzerinde kurulan bariyerleri kaldırdık"  şeklindeki sözleri, açtığı bir diğer dikkat çeken baylık oldu Reis’in..
"Ortaöğretim ve yükseköğretim seviyesindeki okullaşma oranımız artık OECD ortalamasını yakalamış durumdayız" sözü gibi,
 "Şu anda 3 yenilikçi aşı adayımız faz çalışmalarına başlama arefesindedir" ifadesi de pek dikkat çekenlerdendi kısacası.
Hele hele;  "Mevcut aktif aşılardan daha etkin olma potansiyeline sahip bir aşımız ile 2’nci nesil bir aşımızın çalışmaları hızla devam ediyor" açılaması, dünyayı kasıp kavuran Pandemi’ ye ilişkin, bence en önemli açıklamalardandı.
Şimdi gelelim detaylara.. Abonesi olduğmuz İHA’ nın acır muhabirlerinden, Derya Yetim - Hülya Keklik’ in haberinde yer alıyordu detaylar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; Amerika ve Çin’den sonra COVİD-19 konusunda en çok aşı projesi yürüten üçüncü ülke durumundayız. Bu alana yaptığımız yatırımlar, sadece salgın dönemi ile sınırlı değildir. İnşallah kendi aşısını tasarlayan, geliştiren ve üreten bir ülke olarak uzun yıllardır ihmal edilmiş bu alanda, uluslararası arenada önde gelen bir oyuncu konumuna geleceğiz" şeklindeki açıklamasını, Başkent Ankara’da, 2020 TÜBA - TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreninde yaptığı konuşmasında yaptı.
Bu yıl TÜBİTAK Ödüllerinde 18 bilim insanına, TÜBA ödüllerinde ise 43 bilim insanına ödül verileceğini dile getiren Reis, Bilim ve teknoloji alanında yaptıkları özverili çalışmalarla 2020 yılında ödül almaya hak kazanan bilim insanlarını uzun uzun kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, başarılı bilim insanlarının diğer bilim insanlarını teşvik edeceğine de vurgu yaptı.
 Açtığı başlıklar çoktu sayın Cumhurbaşkanı’nın. Türkiye’nin 18 yılda ortaya koyduğu başarıları ilim ve irfan medeniyetine sahip çıkmasına borçlu olduğunu anımsatır iken, şöyle diyordu özetle;
"Bu başarının mimarları hiç şüphesiz çocuklarının eğitimi üzerine titreyen anne babalar ve insanlık için gece gündüz demeden katma değer üreten bilim insanlarıdır. Sizlerin ortaya koyduğu her yeni çalışma bilim dünyasında Türkiye’nin varlığını kadim medeniyetimizin gücünü ifade ediyor. Keşfetmeye üretmeye devam eden her bilim insanımızın yanında olarak üzerimize düşen yapmaya çalışıyoruz ”
 Eğitim alanında Türkiye'de önemli bir mesafe kat edildiğine de dikkat çekiyordu Cumhurbaşkanı. 
İlk ve orta öğretimde gerekse yükseköğretim seviyesinde gerçekleşen reformlarla kendini geliştirip yetiştirmek isteyen her öğrenciye imkan sağlandığını belirtip,  "Bizden önce kısır ideolojik bakış açısıyla eğitim öğretim sistemi üzerinde kurulan bariyerleri kaldırdık. Lise seviyesinde okullaşma oranını yüzde 100’e yaklaştırdık. Öğretmen başına düşen öğrenci sayımızı ilkokul düzeyinde 28’den 17’ye ortaöğretimde ise 18’den 11’e indirdik. En büyük atılımlarımızdan birini ise yükseköğretimde gerçekleştirdik. Üniversite sayımızı 76’dan 207’e çıkardık. Okullaşma oranını yükseköğretim seviyesinde yüzde 15’ten yüzde 44’e çıkardık. Ortaöğretim ve yükseköğretim seviyesindeki okullaşma oranımız artık OECD ortalamasını yakalamış durumdayız. Şimdi okul öncesi eğitime odaklandık. Biz geldiğimizde yüzde 10 civarında olan okul öncesi eğitim oranını 5 yaş gurubunda yüzde 75’lere kadar yükselttik. Hedefimiz inşallah bu oranı kısa sürede yüzde yüze taşımaktır" diyordu Reis.
 "Eğitim alanında yapılan yatırımların meyveleri verdikçe önümüzdeki yıllarda çok daha büyük kazanımlar elde edeceğimize inanıyorum" şeklindeki cümlesi ardından, sözlerini şöyle sürdürüyordu Cumhurbaşkanı Erdoğan;
 "Bu süreçte bilim insanlarımızı, çocuklarımıza rol modelleri olarak gösteriyoruz. Düzenlediğimiz araştırma projesi yarışmaları, ulusal ve uluslararası bilim olimpiyatları ile çocuklarımızı bilim insanı olma ve girişimcilik konusunda geleceğe hazırlıyoruz. TEKNOFEST yarışmaları ile gençlerimizi büyük bir heyecanla icat peşinde koşmaya teşvik ediyoruz. Dene - Yap Teknoloji atölyelerinde genç yeteneklerimizi, geleceğin mucit adayları olarak yükselen teknolojilerle buluşturuyoruz. Nitekim son 2 yılda 159 öğrencimiz uluslararası ve bölgesel bilim olimpiyatlarından 144 madalya ve 8 mansiyon derecesiyle döndü. Yeni stajyer araştırmacı programı ile bin 500 lisans öğrencimizi AR-GE ve yenilik süreçlerine dahil ettik. TÜBİTAK Sanayi Doktora programı ile 1162 doktora öğrencisi yetiştirdik. TÜBA'nın genç bilim insanlarına yönelik ödüllerini bu açıdan çok önemli görüyorum. Üstün yetenekli genç bilim insanlarının ödüllendirilmesi gelecekteki çığır açıcı çalışmalara kapı açacaktır. Hiç şüphesiz bilim ve teknoloji insanlığın faydasına kullanılabildiği, başkalarına aktarılabildiği ölçüde kıymetlidir"
 Mesnevide geçen Bedevi ile filozof kısasından bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bir ilmin sadece eyleme dönüşmesi yeterli değildir. Gerekli olan faydalı hale gelmesidir. Sizlerin ortaya koyduğu bilimi teknolojiyi özgün ve değerli kılan bu hassasiyettir.
Faydasız ilimden Allah’a sığınırız. Ailenizde, kendinizden feragat ederek yürüttüğünüz, hayatınızı adadığınız çalışmalar insanlığa fayda sağlamıyorsa, oturup ne yaptığımızı düşünmemiz lazım. Her medeniyet kendi teknolojisini, her teknoloji kendi kültürünü ve değerini üretir.” Vurgusu yapıyordu başkent’ten.

BİZİM MEDENİYETİMİZ…
Bilim ve teknoloji yıkıcı güç olarak gören, diğerlerine güç olarak bir sömürü aracı olarak kullanan ülkelerin varlığından söz edip;
“Bizim medeniyetimiz tüm bu noktada diğerlerinden ayrılıyor. Bilimi sadece ve sadece insanlık yararına üretir. Bu medeniyetin insanları, insanlık yararına geliştirir" diyerek, bence de çok önemli bir noktaya dikkat çekiyordu.  

DÜNYANIN BEKLEDİĞİ DURUŞ…
Türkiye'nin bilim ve teknolojiyi insanlık yararına kullanan bir tutum sergilediğine dikkat çeker iken kurduğu şu cümlesi de pek çarpıcı idi bence.
Diyordu ki sayın Erdoğan, "Onlar uzak coğrafyaları antrenman sahası olarak kullanır, savaşlar başlatır.
Biz yeni bir teknoloji geliştirdiğimiz o coğrafyalarda sefalete ve insanlık dışı durumun önüne geçmek, hayatını değiştirmek için kullanırız.
Bizim medeniyetinize yakışan dünyanın bilim insanlarından beklediği bu duruştur.
Türkiye’yi kritik teknolojilerin pazarı değil, üretici yapma hedefimizin altında yatan ana sebep budur. Sizlerin laboratuvarlarda araştırma geliştirme merkezlerinde yaptığınız çalışmaların gün yüzüne çıkması, somutlaşması bakımından çok önemlidir"
Başkent Gündeminden bahsettim, belki uzun oldu lakin, bence gerekli bilgiler paylaştım.. Haydin kalın sağlıcakla..