Konuk yazar yazdı…

Konuk yazar yazdı… Hainliğin yıl dönümünde, Türk’ün tarihi boyunca tanık olmadığı vatan hainliğine ilişkin ifadelerle seslendi.. ‘UTANMAZLAR..’ diye..
Kayserili mesleki büyüğüm Mehmet Uzel’ in kaleminden yazıya dökülen sözlere döneyim şimdi.
Kayseri ile komşusu üç Şehrin ‘SABAH’ Gazetesi temsilcisi olarak gazetecilik mesleğini sürdüren Mehmet Uzel, Çanakkale’nin yeni Valisi Aktaş’ı tanıtmıştı bizlere geçen 17 Haziran Çarşamba..
 
Düşüncelerini dile getirmek için gazetemiz aracılığı ile Şehitler Coğrafyasına konuk olan sayın Uzel, haliyle kopamadı Çanakkale’den..
 
Nasıl kopsun ki? Bura, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve de Türk’ ün Egemenliğinin Önsözünün yazıldığı yer..!!!
  
Her santimetrekaresi Şehit kanı ile sulanmış ve bizlere yurt edilmiş bu topraklarda, bu güne değin,  görülmemiş Vatan hainliği 15 Temmuz’ un yıl dönümünde Kayseri’den ses veren konuk yazarımız Uzel haykırıyordu; “UTANMAZLAR…” diyerek..
İfadeleri net anlatımı hayli açıktı. Şimdi döneyim sayın Uzel’ in “kalemine sağlık” dedirten hissettiklerine..
Yazıyordu ve paylaşıyordu bizlerle. Hainliğin yaşandığı 15 Temmuz gecesinden bahisle, diyordu ki;
”Darbe olduğu akşam bazılarının AK Parti ve Recep Erdoğan karşıtlarının ağızlarının kulaklarına vardıklarını görür gibiyim.. Ancak darbe girişimi her ne kadar iktidara karşı yapılmış gibi görünse de, özünde Türkiye’ye karşı yapılmıştır..
Eğer Cuntanın girişimi başarılı olsaydı, ülkemizde iç savaşlar başlardı, kan gövdeyi götürürdü..
Kimse evlerinden çıkamaz, hayat normal işleyişini yitirir, kanunsuz yargısız tüm hukuk dışı işlemler halkın can ve mal güvenliğine büyük tahditler oluştururdu..
Vatan hainlerinin yarım yamalak yaptıkları darbe de bile 250 vatandaşımız hayatını kaybetti, binlerce insan yaralandı.. Bu yaralıların büyük kısmının  durumu kritik olduğu için hastanelerde yaşam mücadelesi verdiler..”
Dahası da vardı sayın Uzel’ in altını çizdiklerinin. Nasıl mı? Aynen şöyle;
“ Türkiye çok sayıda darbe ve darbe  girişimini gördü.. Büyük acılar yaşandı..Bu acıların artçıları yıllardan beri insanların beyninden silinmedi..
Siyasi görüşü, yaşam tarzı ne olursa olsun herkes demokrasiye sahip çıkmak, parlamentoya sahip çıkmalı..
Yalnız bunu yaparken samimi ve dürüst olmalıyız..
Darbe teşebbüsüne başlayan vatan hainleri, direk devlet kurumlarını ve kendilerine engel olmak isteyen masum vatandaşları hedef almışlardı..
Darbe teşebbüsünün hareket üssü Akıncı hava üssünde  uçakların ve helikopterlerin havalanmasını engellemek için üssün kapısına gelen köyün muhtarı ve vatandaşları ne yazık ki vatan haini darbecilerin  kurşunlarına hedef olmuşlardı..
Akıncı üssünde bu vahşet yaşanırken, Ankara Gölbaşı’ ında  bulunan özel harekat merkezine atılan bomba sonucunda  daha yaşları 25 bile olmayan genç çocukları şehit ettiler..
Şehit olan bu genç çocuklarımızı nasıl izah edecekler? Gün geçtikçe bu darbenin çirkinliği ortaya çıkmaktadır..
Darbe girişiminde bulunanlar akıllarınca  AK Partinin ekonomik ve sosyal statüsünü beğenmeyerek  bu girişimde bulundular.. Allah korusun o darbe girişimi gerçekleşseydi , bırakın AK Parti kadrolarını AK Partiye oy veren belki de yüz binler katledilecek ve yüz binler ceza evine konulacaktı..
Darbecilerin kesinlikle daha güzel bir Türkiye, Millete güven veren daha güzel bir hukuk ortamı ve insan hak ve hürriyetlerinin teminat altına alındığı bir Türkiye değildi.. Millet iradesinin  tezahür noktası olan Türkiye Büyük Millet Meclisine  bomba atmak tek kelimeyle MİLLET düşmanlığıdır..
Ayrıca şehirlerde halkın tuttuğu demokrasi  nöbetleri de  provokasyona  açık girişimlerdir..
Güvenlik güçleri kötü niyetli kişilere karşı uyanık oldular ve gerekli önlemleri aldılar..
Aman dikkat Darbeyi önledik derken bu tür kötü niyetli provokatörlerin yeni bir darbesini yaşamayalım toplum olarak...”
Böyle idi sözler ve  altı çizilenler.. Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir hainliğe tanık oldu ve yaşadı Milletimiz, 4 yıl önce o karlık gecede 15 Temmuz’ da..
Ne 15 Temmuzu unuturuz Milletçe, ne de benzeri bir girişime seyirci kalırız..
Çünkü biz;  “Egemenlik Kayıtsız Şartsız, Milletindir” diyenleriz..
Sanki dün gibi zihnimizde tanık olduğumuz o hainlik.. TV’lerin canlı yayınlarında tanık olanlar da oldu yaşanılanlara, birebir Meydanlara çıkıp, Hainliğe elinde Şanlı Bayrağımız ile dur der iken kurşunlara hedef olanlar da.. Yılmadık, korkmadık, başardık yani.. Her birimiz tek vücut oldu,  Demir yığını tanka kafa tuttu. Ölümüne, üzerine sıkılan mermilere yürüdü.  Biliyordu ki kalırsa Gazi, ölür ise ŞEHİT olacaktı.. Tıpkı,  105 yıl önce Çanakkale’ de yaşanan gibi. Şehitler Coğrafyasında var olan Çanakkale Ruhu gibi…
Rabbim bu Milleti, bir daha Vatan Hainliğiyle yüz yüze getirmesin.. 4 yıl önce yüz yüze  geldik ve   yanıtını Misliyle verdik.. Aziz Türk Milleti, Söz konusu Vatan ise gerisini her vakit teferruat sayar, Vatanı için ölür, gözünü dahi kırpmaz..
Ne haine, ne iç ve dış düşmana, ne de bilmem ne belaya pabuç bırakmaz..