.

Bir dönemin, 80’ lerin gazetecisi. İçinde meslek aşkı ölümsüz kalanlardan. Ne vakit, anılarla yüklü geçmişten söz etse, nasıl da heyecanlanır, sesi titrerdi Sami ağabeyin..
Onlarca yıl, ‘Basın Büfe’nin işletmecisiydi iskele meydanında. Gazetecilik öyle bir tutkuydu ki, Sami ağabey için, işyerinin, ekmek teknesinin adını  ‘Basın Büfe’ koymuştu yüzden..
Rahmetlik Şef Ziya’ların, Ahmet Doğan’ların. Hele hele, merhum Turhan Narler ve Yaşar Türe ile mesai yılları..
Bahsettiğim, fotoğrafını da paylaştığım bu ismi, Çanakkaleliler şıp diye tanıyacak. Sami Özdemir..
Şimdilerde tarih olan, yıkıldığı günden buyana, iskele meydanında eksik sayılan o büfeler vardı ya, hatırımızda, anılarımızda çoğumuzda yeri bulunan. İşte o büfelerin sesi gür esnafıydı Sami ağabey.
Yaz aylarında, oluşan gurbetçi kuyruklarında bekleyenlerin, ya bir şişe soğuk su, ya da ekmek arası köfte, yumurtalı bomba, hadi olmadı balık ekmek ikram aldığı eldi Sami ağabey..
Çanakkalelilerin iskele meydanı hatıralarında, mutlak bir bölümünde geçen isimdir yani.. Bu gün, onun için zor bir gün.. Dualar bekliyor Çanakkale’sinden, Çanakkalelilerden...
Bir amansız hastalık mı desem, tedavi süreci zor geçecek bir vaka mı bilemedim.. lakin, bildiğim kapı gibi duracak rahatsızlığın karşısında. Hele ki, Çanakkalelilerin duası da oldu mu yanında, var mı Sami’ ye yan bakacak mikrop..
İstanbul’ da, Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, bu gün zorlu bir operasyon geçirecek mesleki büyüğüm. 
Aradım kendini konuşuyoruz. ‘Var mı bir ihtiyaç usta..” diye soruyorum..
‘dua’nız yeter kardeş’ diye alıyorum yanıtı..
90’ larda mesken tuttuğumuz ‘Basın Büfe’nin Sami’ si. Yaz aylarında Çanakkale olarak soluklandığımız, hani tam köşedeki ‘Murat Çeşmesi’nin uzun süreli komşusunun sesi, azıcık yorgun gelse de, “Çanakkale’ yi özledim be kardeşim..” der iken, daha bir canlı çıkıyordu. Kükrüyordu sanki, memleket özlemini dile getirir iken..
Birçoğumuzun, biliyorum ki tanıdığı bir isim bizim Sami ağabey..
Ve diyorum ki; ‘dualarımızla destek olalım bu gün biz ona…’ Şifa dileyelim, başarılı bir operasyon geçirsin diye de ekleyelim..
Üstelik dualarımızı, şifa bekleyen tüm hemşehrilerimiz için de edelim.. Dualarımızla kuralım bir zincir, buradan taa İstanbul’a.. Biz yaparız be Çanakkalem…!
X             X            X
ŞOV DA DEĞİL, MESAİDE…
Her şehre lazım böyle bir başkan.. Vallahi, bir alemsin Bülent başkan.. Hep diyorum adın gibi öz’ den sin.
Çan , kar yağışını fazla alan, hem de bereketi bol olsun, çok alan bir ilçemiz.. Kimileri şovda iken, birileri mesaide olunca, haliyle dikkat çekiyor. Misal, Çan’ ın CHP’ li Başkanı Bülent Öz.
Yapıyor gibi yapmayıp, gerektiği gibi yapanlardan bir isim, siyaseti. Yüreklere dokunmayı bilen, sabahı köründe sahada olabilen.. Tabii, gençlik de var, o kadar olacak..
Ne diyeyim, dağına göre kar verir yaradan..
Neyse ben döneyim düne..  Şov’da değil, mesaide olan bir başkana. Üstelik, yaz da aynı kış da.. Sokakta ve sahada hep..
Diyordu ki; “Sabah 06:00 saatlerinden bu yana tüm araç ve personellerimiz ile kar yağışının oluşturabileceği olumsuzluklara karşı sahada sokaklardayız.
Ana yollar ve ara geçiş yollarımızı, kaldırımlarımızı temizleyerek vatandaşlarımızın hayatını ve ulaşımı etkilenmemesi adına kar ile 24 saat mücadele ediyor; siz halkımıza hizmet etmeye devam ediyoruz.
Çalışma arkadaşlarıma özverili mücadeleleri için teşekkür ediyorum..”
Bu kader içtendi ifadeler. Önce, ekibineydi teşekkür.. Darı sı, her şehre böyle bir Başkan. Daha nasıl edilir ki,  hayır odaklı bir dua..?