Haber sitelerinde rastladım, haliyle dikkat kesildim.

 

Seçim bitti de, ya yankıları!...Sonuçlar üzerine çok söz edildi. Ediliyor da… Bana kalırsa, daha çok ta söz edilecek..

Siyaset kamuoyunun, günlerdir dilinden düşmeyen bir anlatım eşliğinde, söz edilen o çalışma, hakikaten de çok dikkat çekiciydi.

CHP'nin yıllar sonra birinci parti olarak sandıktan çıktığına dikkat çekilerek, dün kaleme alınan, bahsedeceğim çalışmadan söz edilen birçok haberde;  31 Mart yerel seçimlerinin ardından yapılan ankete ilişkin bilgiler paylaşılıyordu.

Sözü edilen bir anketti ve anketin soncuna göre;  CHP yüzde 35,2 oy oranına sahip olurken, AK Parti ise yüzde 30'un altına düşüp yüzde 29,8 ile ikinci sırada yerini almış.

Bahsettiğim haberlerde, şöyle bir cümle vardı; “Türkiye Raporu yaptığı anketin sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.”

Haliyle, dikkat kesildim ben de o haberlere. Siyaset ile ilgili herkes gibi mi demeliyim yok sa..

Neyse, döneyim konuya. Özetle kaleme alınanlar şöyle idi;

“Anketten çıkan sonuca göre; CHP birinci parti olurken AK Parti ikinci sırada yer aldı.”

Ankete göre, FARK 6 PUAN..

Peki, vatandaşa yönelen sorular nelermiş?

Sorulardan biri; "Bu pazar seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz?"  olmuş.

Siyaset kamuoyunun ilgisini çeken ve düne adeta damga vuran haberlerde;

“Ankete katılanların yüzde 35.2'si tercihini CHP'den yana kullanırken AK Parti'ye oy vereceğini belirtenlerin oranı yüzde 29.8'de kaldı.” Şeklinde bir ifade ile sonuca geliniyordu.

Seçim öncesi, ve sonrası, ne çok anketler yapıldı.. Belli ki, bu anketlerin devamı da gelecek gibi..

Adıma kayıtlı hat üzerinden seçim öncesi ben de çok arandım. Sorulara, çelişkili yanıtlar verdim. Ben gibi, işin ciddiyetinden uzaklaşanlarımızın çok olduğunu da biliyorum.

Aklıma şu soru geliyor bu durumda:

“ben gibi davrananların sunduğu yanıtlar, ke kadar gerçekçidir ki?”

Kamuoyu araştırmalarını baz almak, bir önceki genel seçimde de gördük ki, pek güvenilir değil.

Seçmen, anlık da olsa, eğlencesine hal hareket ve tavır sergileyebiliyor. Hazır cevap yeteneğimiz çok sonuçta. Hele ki, espri anlayışımız ve buna olarak kurduğumuz cümleler.. Her biri, ayrı bir soru işareti bence..

Ne sağlıklı bir veri çıkar böylesi çalışmalardan, ne de bir rota belirleyebilir kendine siyaset!?!..

Siyaset kurumu, seçim sonuçlarından elbette ki bir ders çıkardı.. Seçim sonuçlarının netleşmeye başladığı dakikalardan itibaren Liderler bu yönde önemli açıklamalara imza attılar, sözlerini bizler de işittik.

Şimdi gelelim güncele. .Sokak ne diyor, vatandaş ne bekliyor?

Gözlemim şu ki; “KAMUOYUNDA BEKLENTİ, KADRO DEĞİŞİKLİĞİ”

Bayram sonrası, ilk gün olur demiştim, lakin olmadı!?!..

Benimkisi bir tahmin.. Genel de tahminlerim üç aşağı beş yukarı tutar..

Tutar da,  bu kez tutmadı.. Sonrası gün değil de, belki de bir sonrasındaki günün sonrasındaki gün olur, kim bilir?

Kulis bilgisi çok.. Değişim ve dönüşümün ilk gözleneceği illerden biri olacakmışız.. Bu bağlamda denilenleri de bu aralar çok sık işitiyoruz.

Türkiye’nin en büyük yatırımı, şehrimize yapıldı..

Evet, tahmin ettiğiniz gibi; Uzun yılar, yılan hikayesine dönmüş köprümüzden söz ediyorum.

Çanakkale’ ye Boğaz köprüsü yapılacağı, ha yapıldı,  ha yapılıyor beklentisine, ben de tanık oldum 90’larda..

Çok yazdık,  çok çizdik.. Dönemin rahmetli Cumhurbaşkanı  Demirel başta, dönemin başbakanı, ekonomi profesörü sayın Çiller’ in, Çanakkale’de yaptığı açıklamaları, bizzat kaleme alan gazetecilerdendim çünkü..

Yılan hikayesi misali idi bizim için köprü.. Nihayetinde, şimdi var artık.

O köprünün ayaklarının bastığı bir ilçemizde, seçim kaybetti iktidar parti.

Bunun, birkaç aşamalı nedeni var elbet..  Onları da, ilgilileri de zaten biliyor ve belirlemiş..

Neden sonu ilişkilerine bağlı olarak, kamuoyunca beklenilen, iktidar partinin kurmay kadrolarında değişim ve dönüşüm, nasıl şehrimizden başlamasın ki bu bağlamda?

Siyaset kurumu, siyasi mühendislikleri sonuç veremeyen isimler ile yol yürüyüp de ne yapsın ayrıca?

Bu arada, bir kulis bilgisi daha…

Bir yetkili, her fırsatta, “yakın da, çok yakında” diyormuş, değişim süreci için..

Bu tür bilgileri işitenlerin yorumu çok hoşuma gitti. Paylaşayım mı?

“Evet” dediğinizi işittim sanki.. O halde, paylaşayım

İşte, hayli hoş o yorum;

“Gelecek, bir gün gelecek elbet.. Gelen, gideni aratmasın da!?!”