'Yurt içindeki terörist sayısı 600’ün altına düştü…'

"Yurt içindeki terörist sayısı 600’ün altına düştü…"
Bu açıklama, sayın İçişleri bakanı Süleyman Soylu’ dan geldi dün. İnsanın içini raatlatan, ‘nihayet bitiyorlar…! Dedirten türdendi sayın bakanı b açıklamasında geçen rakam.
Öncesindeki sözü, gösterilen kararlılığı ne de güzel anlatıyordu bence. Diyordu ki sayın Bakan;  "Terörü tasfiye etme kararlığımızın ve başarımızın doruğundayız."
"Yılbaşından bu zamana kadar örgüte katılım 74 oldu" derken de, bölücülerin nasıl da eriyip bititğini özetliyordu bakan Soylu,. Daha güzel haber mi var bu günlerde gelebilecek. Kökü kurusun şerefsizlerin.
Önceki gün, Türkiyemin Akciğerlerini söndürmek için ateşe verdikleri orman yangını adedi veren, yeni yetme hainler de bir an önce gereken cezayı görse, o da ab ayrı bir güzellik olur Türkiyem için, diye düşünenlerdenim.
 Düne döneyim ve sayın Bakan Soylu’nun sözlerini aktarmaya çalışayım.
"(kılıçdaroğlu'na) Siz PKK ile aranızdaki göbek bağını kesebildiniz mi? PKK’nın bu belediyelere hakim olamayacağını, burada yaptığı festivallerle terör örgütü PKK’nın adam kaçıramayacağını, yaptığı ihalelerle devletten gelen hakedişler ve paralarla tüm bütçelerin terör örgütlerine aktarılamayacağını siz söyleyebilir misiniz?’ diye keşke bir sorsaydınız"  şeklindeki sözleri, gündeme bomba etkisi yaratarak düştü adeta.
Başkentli meslektaşım İrfan Çalışkan’ ın haberindeydi tüm detaylar. Abonesi oldğumuz İHA’ nın servis ettiği politik gelişmeleri anlatır haberlerin arasında, en öne çıkandı sayın Soylu’ nun bahsedeceğim o sözleri.  
Yurt içinde terörist sayısının 600’ün altına düştüğünü, HDP' nin ziyareti nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ na yüklenirken eden İçişleri bakanı Süleyman Soylu,
“Sizi HDP heyeti bir ziyarete geldi, keşke sorsaydınız ‘Siz PKK ile aranızdaki göbek bağını kesebildiniz mi? “diye bence hayli okkalı bir soruyla başlıyordu, ziyareti değerlendirir sözlerine.
Sonrasında; “PKK’nın bu belediyelere hakim olamayacağını, burada yaptığı festivallerle terör örgütü PKK’nın adam kaçıramayacağını, yaptığı ihalelerle devletten gelen hakedişler ve paralarla tüm bütçelerin terör örgütlerine aktarılamayacağını siz söyleyebilir misiniz?’ diye keşke bir sorsaydınız” diye de ekliyordu..
 105. dönem kaymakamlık kursu açılış programında, Türkiye ve başkent gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyordu Bakan Soylu.
 Kaymakam adaylarına hitaben, “Meslek hayatınız boyunca size güç verecek eğitim aldınız, zaman zaman başka ülkelere gittiniz. Kaymakamlık eğitiminin son halkasının kaymakamlık kursuna başlamış bulunuyorsunuz. Dünyada ve bu ülkede nasıl bir mesleğe talip olduğunuzu size anlatmaya çalıştık. Önümüzde pek çok zorluk ve tehdit vardı.” Diye sesleniyor,
“ Türkiye ile ilgili karanlık kehanetlerin hiçbirisi tutmadı.” vurgusu yapıyordu.
Dahası da vardı dediklerinin. Misal şu sözleri;  “Yarın bir gün kaymakam olacaksınız, size tavsiyem şu olsun, ‘sıradan vatandaş’ diye bir ifadeyi asla kullanmayın. Bu insanları küçümsemektir” diye altını özenle çizdiği.
HAFTANIN EN ÇARPICI SÖZÜ;
"Hainlik yapanların tepelerine biniyoruz"
İnsanın içini ayrıca bir rahatlatan vurguydu, sayın bakan’dan gelen bu ifade.
 Türkiye’ye karşı kuyu kazmaya, hainlik yapmaya çalışanların tepelerine binildiğine vurgu yapıyor ve ekliyordu sayın Bakan;
 “Pençe harekatlarını yürütüyoruz. Bu ne kadar kıymetlidir bunu biliyor musunuz?
Yani sınırlarımızın dışında on yıllardır Türkiye’ye oyun kurmaya, kuyu kazmaya, hainlik yapmaya çalışanların tepesine biniyoruz.
Türkiye öyle bir güce gelmiştir ki, ‘Bana bu kurduğunuz oyunları bertaraf edebilirim, bu milletin ve devletin gücünü size gösterebilirim” diyerek.
Resmen rakam veriyordu, gönülleri ayrı bir rahatlatacak türden. "Yurt içinde terörist sayısı 600’ün altına düştü" ifadesiyle.
Kim sevinmez ki, hainilğin kökü böylesi kurutulunca.  Kim sevinmez ki? diyorum da, aslında biliyorum yanıtı. Sevinemeyecek olanlar, her seferinde tekarr ettiklerimiz, hainler, onların iş birlikçileri ve sevicileri.
Neyse ben döneyim, sayın bakanın sözlerine. Terör örgütünün ülke sınırları içerisinde çok sıkıntılı bir zaman diliminde olduğuna vurgu yapıyor ve ekliyordu;
“Yurt içindeki terörist sayısı 600’ün altına düştü.
Bu, Türkiye'nin içeride ve dışarıda istikrarlı şekilde ortaya koymuş olduğu bir sürecin sonucudur.
Terörle bizim kadar uğraşan bir ülke gördünüz mü? Terör örgütünün avukatlığını yapanların, teröriste taziyeye giden adamların, doğrudan terör örgütünün atadığı eş başkanlarının yönettiği, belediye binalarında örgüt mahkemeleri kurulan kaç ülke gördünüz?”
Aslında, birçoğumuz, ya da her birimiz bu sorularının muhataplarının kim olduklarını,  her ne kadar biliyor olsak da, ne çare…! Adamlar öylesine vurdum duymazlar, değil mi…?
Bu noktada, edilen sözleri büyük bir zevkle alkışlıyoruz Milletçe.
Sayın bakan, “Bunları himaye etmeye çalışanların olduğu kaç ülke gördünüz?” diye de soruyordu açıklamasının içinde.
Ardından da; “ Siyaset eskilerini görünüz, kendilerini gündeme taşımak için marjinal ziyaretler yapıyorlar.
Şu anda cezaevinde bulunması gereken kişileri ziyaret ediyorlar. Hastalığına sığınarak, sonra belediye başkanı seçilerek görevden alınan kişileri ziyarete gidiyorlar ve oralarda bir gündeme taşınabilir miyim beklentisi içinde oluyorlar” diyordu.
Sertti sözleri ve oldukça imalı. Aslında adrese teslimdi denilenlerin çoğu.
Neyse, ben kendimce yorumlarımı kendime bırakayım şimdi. Döneyim sayın Bakanın dediklerine.
HDP binası önünde eylem yapan Hacire Akar'ı hatırlatıyor, “Bir anne terör örgütünün kaçırdığı üçüncü oğlu için eylem yaptı.
Örgüt önceden iki oğlunu kaçırmış, ikisi de ölmüş. Şimdi düğününe 20 gün kala üçüncüyü kaçırmışlar. Bu eylemi emniyetin, valiliğin ya da kaymakamlığın önünde de yapmadı.
Şehrin meydanında yapmadı, gitti terör örgütünün siyasi kanadı olan partinin önünde yaptı. Meselenin aslını çok iyi biliyor. O dünyayı da, siyaseti de, ülkeye ne yapılmak istendiğini de, kendi başına gelenin asıl sorumlusu ve failini de net bir şekilde biliyor” diyordu sayın bakan.
Verdiği bilgiler arasında, paylaştığı şu rakamlar da sevindiren türdendi.  "Yılbaşından bu zamana kadar örgüte katılım 74 oldu" diyordu Bakan soylu.
Kısacası, “bitiyorlar, eriyorlar, destek de görmüyorlar ”demeye geliyordu sözleri.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’na eleştiride de bulunuyordu Bakan Soylu.  
HDP’nin CHP'ye ziyaretine ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu’na yükleniyor;
"Siz PKK ile aranızdaki göbek bağını kesebildiniz mi? PKK’nın bu belediyelere hakim olamayacağını, burada yaptığı festivallerle terör örgütü PKK’nın adam kaçıramayacağını, yaptığı ihalelerle devletten gelen hakedişler ve paralarla tüm bütçelerin terör örgütlerine aktarılamayacağını siz söyleyebilir misiniz?’ diye keşke bir sorsaydınız" ifadesini kullanıyordu.
 Böyle idi Ankara gündeminin öne çıkan balıklarından bir tanesi. Bence, en önemli çıkılardan biri de, edilen u sözlerdi. Başta da belirttim ya;
“Terörü tasfiye etme ve kararlığımızın doruğundayız”
Sayın Bakan, Yaklaşık 40 yıldır terörle mücadele edildiğine vurgu yapıyor ve şöyle diyordu;
 “Terörün bu ülkeye zarar verdiği o kadar büyük ki, araştırmacılar bunu hesaplamakta zorlanıyor. Dünya üzerinde buna katlanacak bir ikinci ülke olacağını zannetmiyoruz. Terörü tasfiye etme ve kararlığımızın doruğundayız"
Bu net sözler ardından, birlikte ediverelim şu sözü, hem de AMİN diyerek… “Rabbim, terörle mücadele veren her bir yiğidimizin her daim yanında, yardımcısı olsun İnşallah.Tez zamanda kökünü kurutsunlar bu hainliğin.”