.


2023’e günler, aylar saya duralım. Öyle ya,  Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağız. Dile kolay tam bir asır.
4 yıl önce de bir 100. Yıl kutladık. Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıl. Bir asır geçti ve üzerine de bir koca 4 yıl.
Dile kolay işte, tarihe altın harflerle yazılı o günleri anmak. Hal bu ki, ne çileler yaşandı bu uğurda. Ne canlar gitti vatan uğruna, henüz 13’ un de, 15’ in de.
Bir nesli emanet ettik vatan toprağına, hem de tamamı kefensiz.
Cumhuriyetin ön sözünün yazıldığı Şehitler Coğrafyası Çanakkale’den sonra, Milli Mücadele’nin kilit taşı anlamına gelen bir kongre yapıldı Anadolu’ nun bir ucunda.
 ‘efendiler…’ diye söze başlanılan bir kongrede, geleceğine yön verildi vatanın.
Anadolu'da milli mücadele birliğinin kurulmasının ikinci adımı olarak isimlendirilen Erzurum’  du adres.  Burada alındı,  Türk ulusuna tarih yazdıran önemli kararlar. Ve adı verildi; ‘Erzurum Kongresi.’
Amasya Genelgesi'nden sonra, İstanbul ve askerlikle ilişkisi kesilen Mustafa Kemal'e, başta Kazım Karabekir olmak üzere Anadolu'daki komutan ve mülki amirlerin büyük bir çoğunluğu verdikleri desteği sürdürmeye devam ettiler blindiği üzere.
Birilerine göre, Asker değildi belki artık.Fakat biter miydi vatan için askerlik.
Tamamen sivil de görülse, adı vardı bir kere;  ‘Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal.’
 Amasya Genelgesi'nde yer aldığı gibi, Mustafa Kemal bu dönemde milli bir kongre toplayarak, milli mücadele ile ilgili tüm faaliyetleri birleştirmeyi planlıyordu.  Öyle de oldu.
Kazım Karabekir, milli bir kongreden önce Doğu illeri için bölgesel bir kongre toplanmasının faydalı olacağı görüşündeydi.
Ya Mustafa Kemal? Gazi Paşa,  bölgesel bir kongreye karşı olmasına rağmen, Kazım Karabekir ve Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin ısrarları karşısında bir kongre toplanmasını ve kongreye katılmayı kabul etti. Bir tarih daha yazılacak belli. Ve yazıldı da.
Kongre’nin, 10 Temmuz'da toplanması kararlaştırılmıştı. Lakin olmadı.  23 Temmuz'da bir okul salonunda,  sanki öğrenciler gibi bir sınıfa doluştu, kongreyi kuran delege. Ve de vatan için, millet için, egemenlik, özgürlük için,  Hummalı çalışmalara başlandı.
Mustafa Kemal'in davetli olarak katıldığı bu kongreye asil üye olabilmesi için, Erzurum delegesi Cevat Dursunoğlu istifa edecek, kendi yerine Mustafa Kemal'in seçilmesini sağlayacaktı. Öyle de oldu.
Tarihçiler anlatıyor o günleri. “ İlk gün, Mustafa Kemal kongre başkanlığına seçildi.” diye başlıyor ifadeler. Sonrası ise şöyle geliyor cümlelerin;
“ Milli bir hal alan kongrede, genel değerlendirmeler yapıldı ve doğu illerinin durumu görüşüldü.
 Milli mücadelenin temelleri açısından önemli kararlar alındı.
 Erzurum Kongresi'ne katılanlar, 17 çiftçi ve tüccar, 5 emekli subay, 4 emekli memur, 5 öğretmen, 4 gazeteci, 5 hukukçu, 2 mühendis, 1 doktor, 6 din adamı, 3 eski milletvekili, 1 general ve 1 eski bakandan oluşmuştu.” diye.
Çiftçi, tüccar, emekli.  Öğretmen, Din adamı ve de eski vekil. Alınan Kararlar da adı geçen bir general, bir de doktor. Hukukçu, gazeteci ve mühendisler.
Peki ya neydi o kararlar;  “1. Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.”
Hey maşallah. Böyle idi işte alınan ilk önemli karar.
Sonrasında da; “2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.
3. Vatanı korumayı ve istiklali elde etmeyi İstanbul Hükümeti sağlayamadığı takdirde, bu gayeyi gerçekleştirmek için geçici bir hükümet kurulacaktır.
Bu hükümet üyeleri milli kongrece seçilecektir.
Kongre toplanmamışsa, bu seçimi Temsil Heyeti yapacaktır.” kararı geçiyordu, sonrasında da sıralanacak diğer maddeler ile Milli Mücadele’ ye adeta rota çiziliyordu.
Bizi biz, yenilmez ulus yapan kararların ilk üçüydü bunlar. Da ha sı,   5’i de var.
“4. Kuva-yı Milliyeyi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.
5. Hıristiyan azınlıklara siyasi hakimiyet ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez.
6. Manda ve himaye kabul edilemez.
7. Milli Meclisin derhal toplanmasını ve hükümet işlerinin Meclis tarafından kontrol edilmesini sağlamak için çalışılacaktır.
8. Milli irade padişahı ve halifeyi kurtaracaktır.”
Dönüyoruz bu güne, 100 yıl sonrasında, yenilmez bir millet ve de cennet vatan.
Peki ya, o günler? Kongreye çoğunluğu işgal altındaki 5 doğu ili Trabzon, Erzurum, Sivas, Bitlis ve Van'dan gelen isimler katılmış; 2 hafta süren kongrede alınan kararlar Kurtuluş Mücadelesi'nde izlenen çizgide önemli ölçüde belirleyici olmuştu.
Kongreyi geçici başkan olarak Erzurum delegelerinden Hoca Raif Efendi açmış; yoklamanın ardından yapılan oylamada Mustafa Kemal Paşa kongre başkanlığına getirilmişti.
Başlıyordu işte. Daim Egemen olacak ulusun, inançla başlattığı, kurtuluşa uzanan zor yolu.
Erzurum kongresinin kararlarına getirilen pek çok yorum var günümüzde dile gelen. Egemenlik gibi, kayıtsız şartsız kabul diyeceğimiz o günün kararlarını bu güne özel açtığımızda; 
8 maddelik önemli kararların, şöyle bir içine girelim;
1- Manda ve himaye reddedilerek ilk kez ulusal bağımsızlığın koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.
2- İlk kez milli sınırlardan bahsedilmiş ve Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalandığı anda Türk vatanı olan topraklarının parçalanamayacağı açıklanmıştır.
3- Toplanış şekli bakımından bölgesel olmasına karşın aldığı kararlar bakımından milli bir kongredir.
4- İlk defa geçici bir hükümetin kurulacağından bahsedilmiştir.
5- Erzurum Kongresi Sivas kongresine bir ön hazırlık çalışması niteliğindedir.
6- İlk kez başkanlığını Mustafa Kemal'in yaptığı dokuz kişilik bir Temsil Heyeti oluşturuldu. Bu Temsil Heyeti bir hükümet gibi görev yapacaktır. (Temsil Heyeti'nin görevi TBMM'nin açılmasına kadar devam edecektir.)
7- Erzurum Kongresinin bir önemi de Batı Anadolu'da Yunan kuvvetlerine karşı mücadele eden Kuva-yi Milliye üzerinde büyük moral etkisi yaptı.
8- Erzurum Kongresi Mustafa Kemal'in sivil olarak görev aldığı ilk yerdir. Bölgesel bir kongredir.