.

Normalde de pek sık kullandığım başlık bu. Ne vakit, köşeciklerimde siyasete ilişkin gelişmelerden bahsetsem, ezber yaptığım bir ifade bu ‘siyasete dair…’
Lakin, bu gün de aynı başlığı atmama iki baba neden var.
Önce Birincisi…
Haber ajanslarında yer bulan, muhtemelen tv haberlerinde de rastlanılan son dakika gelişmeleri.. Misal, sayın Cumhurbaşkanının önemli çıkışı.
Abonesi bulunduğumuz İHA’ dan dönen bir haberde; “Başkan, hedefi açıkladı: Faizdeki sarmal bitecek “ başlığı ile geçen denilenler.
İkinci konu ise, uzun süredir kamuoyunda dillenen bir yeni oluşum. Yeni bir siyasi parti için denilenler. Bu konuda, net bir gelişme elbette ki yok. Ne var ki gelen bir istifa, o yeni oluşumda ismi geçen siyasetçiden olunca, haliyle odaklanılana dönüştü kendileri. Yani; sayın Babacan.
Önce Reis’ in dedikleri diyeyim o vakti.  Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hatalarımızı tamir edeceğiz"  ifadesini kullanıyordu. Nere de…? Megakent İstanbul’ da.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimlere yoğun bir ekonomik saldırı altında girildiğini ve projelerin yarışmadığını belirtiyor ve ekliyordu;  “Dedikodulara ve fitne girişimlerine kulağımızı kapatacağız. Kulağımızı milletin sesine vereceğiz” vurgusuyla.
 Sayın Cumhurbaşkanı, Megakent İstanbul’ un Partili milletvekilleri ile yaptığı istişare toplantısında yerel seçim sonuçlarını ve ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendiriyordu, önceki gün….
Türkiye Gazetesi'nden Yücel Kayaoğlu' nun haberini aktaran İhlas Haber Ajansı, hem 31 Mart öncesi dönemde, hem de 23 Haziran sürecinde Türkiye’ ye yönelik ekonomik saldırılar olduğuna, seçimlerin de bu şartlar altında yapıldığına dikkat çeken Başkan Erdoğan’ ın sözlerini servis ediyordu abonelerine.
Hayli dikkatimi çeken biri ifadede sayın Cumhurbaşkanı; Projelerin yarışmadığının altını çiziyordu. Nasıl mı…? Aynen şu sözlerle;
 "Vatandaş, AK Parti’nin belediye hizmetlerinden memnundu. Bunu İstanbul’un ilçelerinde bize verdiği oylardan da anlıyoruz. Ama büyükşehirde bize oy vermediyse bunun analizini çok iyi yapmamız gerekiyor. “ diyerek.
Siyasete dair diyerek aktarmaya çalıştığım bu haberde, sayın Başkan Erdoğan’ ın ayrıcı şu ifadeleri de yer buluyordu.
Diyordu ki Reis; “Bu seçim bir yerel seçimdi. Ancak başta İstanbul olmak üzere birçok yerde hizmetler yarışmadı. Hizmetler ve projeler yarışsaydı daha farklı sonuçlar çıkardı. Buna rağmen İstanbul dahil seçiminin kazananı tartışmasız AK Parti’dir. Ama özellikle İstanbul’da vatandaş bize bir mesaj vermiştir. İstanbul’u kaybettiysek bunun sorumlusu millet değildir. Hata varsa bunu kendimizde arayacağız, gereğini yapacağız. Hatalarımızı tamir edeceğiz. Önümüze bakacağız. Seçimlere hangi şartlarda gittiğimiz herkesin malumu. Yoğun bir ekonomik saldırı oldu. Pazarda, markette mevsimsel şartlar nedeniyle fiyatların yüksek olmasını muhalefet de çok iyi kullandı. Yaşanan tüm ekonomik saldırılara rağmen yakın zamanda ekonomide çok iyi gelişmeler olacak. Enflasyon düşüş trendine girdi, daha da düşecek. Vatandaşı rahatlatmak bizim görevimiz. Bunun için öncelikle ülkeyi ve vatandaşı faiz sarmalından kurtarmalıyız. Bundan sonra en önemli işimiz faizle mücadele olacak. Faizleri düşürmek için elimizden geleni yapacağız. 2023 seçimlerine kadar geçecek 4 yıllık süreçte projelerimizi hayata geçirip, kulağımızı vatandaşa vereceğiz. Dedikodulara ve fitne girişimlerine kulağımızı kapatacağız. Hedefe kilitlenip önümüze bakacağız".
GELELİM İKİNCİ KONUYA…
Başta söylediğim gibi, siyasetin dikkat çeken iki gelişmesi ve dikkat çeken sözleri vardı, üzerine edilen.
İkinci diyerek bahsedeceğim, adı yeni kurulacak siyasi oluşum ya da parti demeli bilemedim, eski Bakanlardan Ali Babacan için dillenenlerle bağlantılı. Sayın Babacan’ ın AK partiden istifası.
Flaş bir gelişmeydi, düne dair. Ben de o nedenle siyasete dair diyorum aslında.
Haber ajansından dönen baylık şu; “Ali Babacan istifa dilekçesini AK Parti’ye verdi”
Abonesi olduğumuz İHA’ nın biz abonelerine servis ettiği dikkat çeken haberlerden sadece biriydi bu.
 Başkentli meslektaşım İlker Turak imzalı bu haberde;  
“Yeni parti hazırlığında bulunduğu iddia edilen eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan, istifa dilekçesini AK Parti Genel Merkezine verdi.” İfadesiyle başlanılıyordu kaleme alınanlara.
Sonrasında geçen ifade şöyle idi; “ AK Parti kurucu üyeliğinden istifa ettiğine dair dilekçesini AK Parti Genel Merkezine ulaştırdığını duyuran eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
 "Ağustos 2001 tarihinde kurucu üyesi olduğum Adalet ve Kalkınma Partisi’nde 14 yıl MKYK üyeliği yaptım. 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra 13 yıl Bakanlar Kurulu Üyesi oldum. Bu süre içerisinde ülkemizin elde ettiği büyük başarılara katkı vermekten onur duydum. Görevde olduğum dönemlerde partinin kuruluş ilke ve değerlerini hem ülkemizde hem de dünyada inanarak savundum. Türkiye’nin tarihi dönüm noktalarında, doğruları için verilen büyük mücadelelerin bizzat içinde olmak benim için şeref oldu. Son yıllarda ise pek çok alanda yapılan uygulamalar ile inandığım ilke, değer ve fikirler arasında derin farklılıklar oluştu. Aklen ve kalben bir ayrışma yaşadım. Çok çeşitli kesimlerle yaptığımız istişareler de bunu teyit etmektedir. Türkiye'nin bugünü ve geleceği için yeni bir çalışma başlatmak kaçınılmaz hale gelmiştir. Ben ve pek çok arkadaşım, böyle bir çalışma için büyük ve tarihi bir sorumluluk hissetmekteyiz. Bu süreçte aynı ahlaki ve toplumsal sorumluluğu hisseden çok sayıda insanla tanışmış olmak da bizim için çok sevindirici olmuştur. İnanıyorum ki, karşı karşıya olduğumuz sorunların çözümü, ancak, temsil gücü yüksek ve geniş bir kadro çalışmasıyla mümkün olacaktır. Bu gerçekler dikkate alındığında Adalet ve Kalkınma Partisi kurucu üyeliğimin devam etmesi maalesef mümkün görünmemektedir. Bugün itibariyle istifa dilekçemi parti genel merkezine ulaştırdım. Hepimizin amacı ülkemizin itibarını yükseltmek, halkımızın refah ve mutluluğunu artırmak, Türkiye’yi hak ettiği güzel bir geleceğe ulaştırmaktır. İnsan hakları, özgürlükler, ileri demokrasi ve hukukun üstünlüğü vazgeçilmez ilkelerimizdir. Siyasete ilk girdiğim günden bu yana bunlar için canla başla çalıştım. Allah sağlık ve ömür verdiği sürece bundan sonra da çalışmaya devam edeceğim.”
Yazılı bir açıklama üzerine, Başkent siyasetine ve gündeme hareketlilik geldi kısacası.
Atalarımız demişlerdir; “Ateş olmayan yerden, duman çıkmaz” diye. Hakikaten öyle imiş. Bakalım, önümüzdeki gün, hafta ve aylar da neler olacak siyasete dair.
Ne siyasetsiz oluyor, ne de siyasetsiz. Siyaseti, tam demokrasi içinde geçecek günler dileğiyle, haydin hoşça kalı