.


Kardeşlik tam da böyle olmalı dedirten haberi okudum, tüylerim diken diken oldu.
İki kardeş okul ve Şahadetlerinin ardından yüz yıl geçmesine karşın saygıyla, vefa ile anılan Şehitler. Onları unutmayan Liseliler.
Vatan toprağına emanet değildi evet binlerce şehidin bedeni. Anadolu’ ya çok uzak diyarlarda toprağa düşse de Şehit Ata’ nın bedeni,  gün olur, torunlar bulurdu onları. Gün oldu, ve beklenen torunlar buldu ata’ sını.
Tüylerimi dikelten hikaye, tam da böyle işte. Biraz daha detaylıca söz edecek olur isem, sanırım şöyle bir anlatımda bulunabilirim;
“I. Dünya Savaşı sırasında Galiçya Cephesi’ne çoğunluğu Çanakkale Savaşı’nda yer alan askerler olmak üzere 35 bine yakın asker gönderildi.
Galiçya Cephesi, 12 bine yakın şehitle Osmanlı toprakları dışında en çok şehit verilen cephe oldu. Ayrıca Çekya, Macaristan, Polonya ve Ukrayna’da da, kahramanlarımızın şehitlikleri bulunuyor. “
Çanakkale’den, Galiçya’ ya koşan ve uğruna can verecekleri vatan için bir kez daha Şehit olmayı hedefleyen binlerce Mehmet. Her birinin derdi vatanı savumak ve her birinin derdi vatan için toparğa düşebilmek.
Sadece, bu noktada dahi insanın hafızasına kazınıyor bazı şeyler.
Aşkın adı vatan. Uğruna çıkılan yolun adı ise; ‘Şahadet….’
Geleyim, okurken tüylerimi diken diken eden hikayeye. Öncelikle, bir kardeşlik ve ‘işte kardeşlik böyle olmalı’ dedirtecek incelik.
Oysa ki bazı kardeşlikler, kardeş kentler, ilçeler için, ne sözler edildi yakın geçmişte. Siyaset yapmayayım da, ‘işte kardeşlik…’ dediğim yaşanılanlara döneyim.  
Vatan toprağına çok uzak bir noktada, Polonya’ da mezarları başında anılan şehitlerimiz diyeyim.
 Özetleyen bir ifadeyle,  “Galiçya Cephesi şehitleri Polonya’da anıldı”  cümlesiyle başlayan haberi okudum da, içim bir tuhaf oldu. Çünkü, Çanakkale’yi Geçilmez kılan yiğitlerin, vatan savunması için ölüme koşarcasına gittikleri bir başka cepheydi Galiçya.
Yüz binlerce Mehmedin, kefensiz yattığı Çanakkale’de , dünyanın benzerine tanık olamayacağı bir kıyametin içinden sağ çıkıp, vatan uğruna ölüme koşan Mehmetlerin hikayesinden söz ediyordu bu haberin detayları.
 
 
 Haber turundaydım dün. Yine Başkent gündemine göz attım. Ya da, misafir oldum mu demeliyim bilemiyorum.
Abonesi olduğumuz İHA’ dan servis edilen ve benim pür dikkat kesildiğim haber şu cümleyle başlıyordu;
“I. Dünya Savaşı’nda Galiçya ve diğer cephelerde hayatını kaybeden şehitler, Polonya’da Tadeusz Czacki Lisesinde Kabataş Erkek Lisesi öğrencilerinin de katıldığı programda anıldı.”
Buraya dikkat. Polonya’daki o lise, Kabataş Erkek Lisesinin kardeş lisesi.
Biraz daha detaylıca bahsedecek olur isem konudan, sanırım şu ifadeyi de aktarmam gerekecek. “Uzakdoğu Asya ve Dünya Projesi kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde Kabataş Erkek Lisesinden bir grup öğrenci ve öğretmen tarafından Polonya’da I. Dünya Savaşı, II. Dünya Savaşı ve Varşova ayaklanmasında hayatını kaybeden Türk ve Polonyalı askerler hatırasına anma programı düzenlendi. “ diye bir uzunca cümle vardı okuduğum haber metninde.
Dahası, lise kardeşliğinden söz edilip, ayrıntılıca gelen diğer bilgiler.
Yani, şu cümleler; “Kabataş Erkek Lisesinin kardeş okulu olan ve 1876 yılında kurulan Varşova Tadeusz Czacki Lisesinde gerçekleştirilen anma programına Lise Müdürü Anna Koszycka, Türkiye'nin Varşova Büyükelçisi Tahsin Tunç Üğdül, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) iş birliğinde düzenlenen programda Balkan, Çanakkale ve I. Dünya Savaşı’nda çeşitli cephelerde hayatını kaybeden öğretmen ve öğrencilerin hatırasına çekilen, Kabataş Erkek Lisesi öğrenci ve öğretmenlerinin oynadığı “Daha Bir Çiçekken” kısa filmi de izlendi. “ denilerek gelen, önemli detaylar.
Peki ya, kardeş liselerin öğrencileri  sonra ne yapmış? Her iki okulun öğrencileri, müzik öğretmenleri eşliğinde ”Çanakkale" türküsü ile “Bir Başkadır Benim Memleketim” ve “Warsawskie Dzieci” adlı Lehçe şarkıyı seslendirmişler. Buram buram Çanakkale vramış o anlamlı anmada. Ne mutlu liselilere.
Bence, gelecek yıllarda, benzeri bir anma töreninde, Çanakkaleli gençler de yer almalı. Çanakkale ruhunu, oralarda bizim gençlerimiz de yaşatmalı.  
Hayli dikkat kesildiğim haberde; “Polonya Senatosu Başkan Yardımcısı Maria Koc, Türk öğrencileri Senatoda ağırladı.” Şeklinde bir cümle vardı.  
Ardından da şöyle geliyordu ağırlamaya ilişkin detaylar; “Öğrenciler Polonya Senatosu ve işleyişini yakından tanıma fırsatı buldu. Heyet, programın son gününde ise I. Dünya Savaşı sırasında Galiçya Cephesi’nde savaşırken şehit düşen 13 Türk askerinin Krakow’daki Rakowicki mezarlığında bulunan kabirlerini ziyaret etti. “
Çanakkale’de sağ kalıp, Gelibolu toprağında emanet edilen, on binlerce silah arkadaşının Şehitlik acısını yüreklerine gömen yiğitler, Galiçya’ da koşmuşlardı, Vatan için  bir kez daha ölüme. Çoğu şehit düştü. Oy sa ki, her birinin derdi, Çanakkale şehidi olmaktı aylar öncesi.
Tarih yaşanmışlıklarıyla, öylesine mesajlar veriyor ki halen günümüze, tabiî ki de anlayanına. Öyle değil mi…?