Pazar günü Türkiye için önemli bir gündü. TBMM, Atatürk Türkiye’sinin ikinci yüzyılı için resmen kapılarını açtı.


Cumhuriyetin yüzüncü yılında mecliste bulunan milletvekillerinde cumhuriyetin ilan edildiği 1923 yılında meclisimizde bulunan o dönemin milletvekillerinin ruh ve heyecanın, milli şuuru ve bilincin de olmasını dilemekte her halde abartılı bir istek olmasa gerekir.
Lakin esasında böyle bir dilekte bulunmak bile büyük bir endişenin göstergesidir.
Çünkü 1 Ekim 2023 tarihinde açılan mecliste bulunan milletvekilleri öyle veya böyle Türk Milletinin tarihine geçeceklerdir.
Türk Milletinin tarihine geçerken de milli şuura kavuşmuş iradeleri ile Türk Milletini ve vatanını ve devletini korudukları için mi? Yoksa belli kişilerin ve belli partilerin TBMM’de dayatmaya çalışacağı isteklerine mi cevap vereceklerdir?
Yıllar yılı Türkiye’nin demokrasisinin önündeki en büyük engel ve aynı zamanda da AKP’nin en büyük destekçisi de olduğu farz ve kabul edilecek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meclis açılışında yaptığı konuşmadaki yeni bir anayasa yapma çağrısına aynen şöyle cevap verdi.
“Çağrı yapanların önce anayasaya uyması lazım.”
Çok doğru ve yerinde bir çağrıdır.
Ama acaba Kemal Kılıçdaroğlu bu çağrıyı benim anladığım mana da “sizler öncelikle Atatürk Türkiye’sine zarar vermekten kaçının, Türk milletini incitenlerle, laikliğe aykırı hareket eden guruplarla Türk yargısının hukuksal mücadele etmesine engel olma, yargıyı tam bağımsız ve tarafsız olacak hale getirerek öncelikle anayasaya uy ki bizlerde size inanalım” manasında mı yaptı?
Yok eğer Kemal Kılıçdaroğlu bu çağrısını FETÖ ve PKK yandaşlarına hizmet edecek şekilde yaptıysa da işin açıkçası fazlaca da şaşırmam.
Olasılıkla Kemal Kılıçdaroğlu Atatürk ve Türk Milleti değerlerine sahip çıkma hususunda yine hata yapacaktır.
Neden bu kadar emin yazıyorum derseniz?
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu birçok defalar işin özünde Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan farklı düşünmediğini bizlere göstermiştir.
Kılıçdaroğlu ve ekibinin de “Türkiyeli ve Türkiye Milleti” savunucularından olduğunu birçok kereler politik olarak göstermiştir.
Dilerim ki ben doğru anlamışımdır. Dilerim ki Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan ve Bahçeli ikilisinin yeni anayasa çağrısına cevap verirken anayasanın başlangıç metnini ve değişmez maddelerini öncelikle korumayı aklından geçirerek bu açıklamayı yapmıştır.
Sosyolojik gerekçelere hazırlık anayasası
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhur İttifakı partileri adına çağrı yaptığına göre artık Bahçeli ile yani MHP ile anlaşmış olması gerekir.
AKP ve diğer birçok kesim yıllar yılı 12 Eylül anayasasında yapılan değişiklikleri her nedense Bahçeli de dahil her zaman yetersiz bulmuştur.
Çünkü anayasanın ana kalıbı AKP de dahil birçoğunun siyasal kalıbına uygun değildir.
Mevcut anayasanın ana kalıbı Atatürkçü, demokratik laik sosyal hukuk devletidir. Türk Milletinin kalıbıdır.
İşte bu kalıp her değişikliğe rağmen kimilerine dar gelmektedir.
Mevut anayasaya rağmen AKP ve MHP eliyle zaten büyük darbe yiyen, milli Türklük ve Atatürkçü şuur ve Türk Milletine aidiyet duyma bilinci, YENİ ANAYASA ile yeni bir kalıba sokularak Türksüz, Türk Milletsiz, Atatürksüz  YENİ TÜRKİYE DEVLETİ yoluyla özellikle ılımlı İslam Devletine de yol verecek, Türk ulusunun parçası olan etnik gurupların da ayrışmasına ve ulusal bütünlükten kopmasına sebep olacaktır.
Bu sayede de Türkiye’de iç kargaşaya sebebiyet verirken, geleceğe dair büyük sosyolojik sorunların da ana sebebi olarak   Türk Milletinin anlına kötü bir kadar olarak yazılacaktır.
Türklük şuuruna ermiş Türk Milletinin evladı olan ve kendini Türk hisseden şu an için mecliste bulunan milletvekillerimizin anayasamızın başlangıç metnine ve değişmez maddelerine yönelik her türlü girişimi engellemelerini tarihi bir görev olarak onlara hatırlatmak istiyorum.
Elimize ki kanla gözyaşı ile kurduğumuz Atatürk Türkiye’si, Türkiye Cumhuriyeti Devleti şeriat devleti haline getirilme tehlikesinin önüne geçilmelidir.
Çünkü Türkiye’de şeriatçı dinci yapılar iyice zıvanadan çıkmış toplumsal ve devlet yapımıza iyice zarar verecek hale gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeni bir anayasa ile yeni ve bambaşka bir devlet haline sokulmamalıdır. Türk Milli şuurunu ve Türk Milletini yok sayan veya Atatürk’ün kurduğu Türk ulus olma bilincini alt etnik kimlikler seviyesine indiren bir anayasal değişiklik Türkiye’nin orta vadede hızla iç savaşa sürüklenmesin ve Yugoslavyalaşmasında da yol açacaktır.
Türk Milletinin bilinçli milletvekilleri Türklüğe ve Atatürk’e özellikle millet meclisi çatısı altında sahip çıkmalıdır.
Terör
Pazar günü Türk devletinin en önemli güvenlik kalelerinden bir olan iç işeri bakanlığına yönelik eylemin arkasında yatan ana nedenin uyuşturucu savaşları olduğunu düşünüyorum. Meclisin açılacağı gün bu eylemin gerçekleştirilmesi sadece bir perdelemedir.
Olasılıkla İçişleri bakanlığının son günlerde sürdürdüğü büyük mücadele sonrasında uyuşturucu mafyası büyük darbeler yemektedir.
Bu darbelerin engellemesine yönelik olarak uyuşturucu kartelleri ve baronları başta İçişleri Bakanı Yerlikaya olmak üzere emniyet mensuplarımıza göz dağı vermek peşindedir.
Yine olasılıkla uyuşturucu kartelleri büyük paralar ödeyerek PKK ile anlaşarak Emniyet Genel Müdürlüğümüze bu eylemi yaptırmış olabilirler.
Vazifesini hakkıyla yerine getiren teröristi alnının çatından vuran polislerimizi yürekten kutluyorum.
Yaralı polislerimize de acil şifalar diliyorum.