Kurbana Kurban mı diyelim!?..

Özel bir söylemle, 14 Mayıs’tan 28 Mayıs’a  oradan haziran ayı içindeki muhalefet oyunlarına genel bir değerlendirmeyle, kurbana kurban mı diyelim !?..
“Uzaktan ettim nazar, Bu PAZAR başka PAZAR !?... Âşık Feryadi’nin anlamlı şiiri siyasilere klip yapılmış-montajlanmış, paylaşımlara atılmış… Seçimler bitmiş, seçilenler, seçilmeyenler kendi yoluna gitmiş, vatandaş seçim sonrası yine kendi derdine düşmüş…
KURBANLIK   kurbanlar,  kendine paha biçmiş, kurban kesecekler fiyatlara küsmüş, Feryadi yine devreye girmiş; “Ara katan katana, Kazık atan atana, Adam satan satana” demiş… Eğitim kurumlarına konulan dersler, “Karakter ve Değerler Eğitimi’n”de yine Feryadi sazının tellerinde ve tok sesinin söylemiyle buluşmuş:
“Bütün değerler yitmiş, 
  Sevgi, hoşgörü bitmiş, 
  İnsanlık ölmüş gitmiş, 
  Kime güveneceksin?..”-  

Sözleri olumsuz ve diğer adıyla “menfi-negatif” olarak karşımıza bu pazar gününde “değişmeyen tek şey DEĞİŞİM” dir, sözleriyle, seçim siyasetindeki gerginliği biraz daha germiş…Gerilenler, yeniden dirilmiş; “Bu ne kalleş zamandır, Tabip dertten yamandır,” sözleri içindeki zengin kafiyeyle (aman-dır) zamana ve tabiplere gönderme yapılmış; uzaktan bakarak görülen  bir tespitle de “dost dosta kazık atar” uyarısıyla ÇIKAR ilişkinin güncelliği ve çirkinliği tartışılmıştır…

KURBAN, KURBANA; KURBANLIK SANA !..
Bayramları, tartışmalı kavgadan çok barışma günleri olduğunu da biliriz de; 
“Kimi özünü gizler, 
  Kimi sözünü gizler, 
  Kimi yüzünü gizler,
  Kime güveneceksin?”

Sözleriyle tartışmalı, göndermeli kavgalara devam ederiz…Daha da sürdürür, kendimizi 
boşaltana  kadar Âşık Feryadi’yle saz çalar-söyleriz:

“Toprak sandım, taş çıktı,
   Dolu sandım, boş çıktı, 
   Can dediğim puşt çıktı. 
   Kime güveneceksin? “

Âşıklar, iyi bir gözlemci, iyi bir söylemci, iyi bir laf ustası olduğu için verilen “AYAK”  (kime güveneceksin) halk arasında Anadolu’da dertlenen HALK arasında yaygın ÖZET olan söylemdir… 

“Bayramları hep tatille özdeş kılan bir zihniyetin içinde kendinizi bulursanız, sizin de bayram sevinciniz tatille başlar, tatille biter;  bayram gider.. ?!  Bayram sevincini yaşamak ayrı, bayramı bayram bilmek ayrı. Bayramı bayram bilirseniz, hem  ruhen dinlenir hem bedenen dinçleşirsiniz…
Bayramlar üzerine geçmişte çok yazılarımız oldu, tekrarlardan kaçınmak adına bu  kavram  üzerinde fazla durmak istemiyoruz, ama kurban  kelimesinin anlamı ve kültürel yapımızdaki yerini hatırlamakta da yarar var…
Kurbana, kurban olmak gibi deyimler oluştu, Hz. İsmail Peygamberle başlayan, Allah’ın rızasını kazanmadaki manevi yarış zedelendi,  
Bu Kurban Bayramını zehir etmeyelim, kendimiz olmak için eleştiri yapalım dedik, farklı bakmak istedik, farklı bakışınız hep olsun dedik, sanırım bu da iyi oldu…?! 
Hastanede hasta, bankalarda para kuyruğunda sırayı takip edenler, ülkenin gelecekteki sırasını takip edemediler…?!  Et  kokularına alışanlar, dert kokusunu hissedemediler…” (gazetevitamin.com)
 Kurban Bayramı içinde hepimiz, -akıl yazılımız- varsa, onu işletelim,  huzuru, güzelliği bizler getirelim, kötülükleri silelim, hepimiz kutlu bayram içinde mezarlarımızdaki canlarımızla  buluşalım, onların varlıklarından var olduğumuzu bilerek, onları saygıyla-rahmetle analım…
Sonra da Kurban Bayramımız kutlu olsun diyelim .Sevgiler