Ülkemiz son bir ay içerinde iki büyük şoka maruz kaldı.

 
Birincisi, deprem felaketi, diğeri de Milleti İttifakını Kılıçdaroğlu İttifakına dönüştüren beş partinin umutları söndüren cumhurbaşkanı adaylık ısrarıdır.
Kılıçdaroğlu’nun   Millet İttifakını parçalayan ısrarcı tutumundan sonra  “kimin haklı kimin haksız veya neden şimdiye kadar sorunu çözmediler?“ Sorularına cevap aramanın da anlamı kalmadı.
Milleti İttifakını Kılıçdaroğlu İttifakı’na dönüştürme kararının etkileri, cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya çıkacağıdır.
Öncelikle Kılıçdaroğlu ve CHP zarar görecektir.
Hele de Deva ve Gelecek Partisinin teşvikiyle Kılıçdaroğlu HDP’yi “Kılıçdaroğlu İttifakına” katarsa, Atatürkçü ve ulusalcı seçmen kitlesi CHP’den uzaklaşacak ve kerhen de olsa İYİ Parti  adayına yönelecektir.
CHP ve HDP’den hazzetmeyen fakat iktidarın uygulamalarında rahatsız AKP ve MHP seçmen kitlesi tereddütsüz İYİ Partiye yönelecektir.
Doğal sonuç olarak da İYİ Parti, milletvekilliği seçimlerinde beklediğinin çok üstünde oy alma potansiyeline kavuşacaktır.
Her şart altında cumhurbaşkanlığı yarışı ikinci tura kalacaktır.
Olasılıkla milletvekili dağılımında AKP, CHP ve İYİ Parti sıralamasıyla milletvekili paylaşımı olsa da İYİ Parti milletvekili sayısını artırırken AKP ve CHP milletvekili kaybına uğrayacaktır.
İlk turda Erdoğan’a rakip olarak, Akşener veya Kılıçdaroğlu kalırken, ikinci turda milletvekilli çoğunluğunu kaybeden AKP’nin seçmen tabanı, şayet ikinci tura  Meral Akşener kalırsa komple ona yönelecektir.
Akşener olasılıkla yüzde atmışın üzerinde bir oyla cumhurbaşkanlığını kazanabilir.
İkinci turda Erdoğan ve Kılıçdaroğlu baş başa kalırsa Kılıçdaroğlu, İYİ Parti’nin şartlarını kabul ederek belli başlı bakanlıkları ve devlet makamlarını İYİ Partiye bırakmak zorundadır.
Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin vakıasında olduğu gibi seçmeni küçümseyip, hoyratça bir beyanatla “nasıl olsa tıpış tıpış oyaları bana verecekler” düşüncesine kapılırsa, işte o zaman Türkiye Kılıçdaroğlu’nun elleriyle AKP’ye teslim edilmek isteniyor diyebiliriz.
Böylesi bir olasılıkta en büyük sorumluluk CHP içindeki gerçek yurtseverlere, Atatürkçülere, ulusalcılara düşmektedir.
Daha birçok senaryo üretmek mümkün olsa da YSK cumhurbaşkanlığı seçim tarihini açıklayana kadar seçim köprünün altından çok sular akacaktır.
İYİ Parti Cumhurbaşkanı adayını ilanda acele etmemelidir.