Ev hanımları gibi, çalışan kadanların da sık yapıtğıdır Kahve buluşmaları..

Ne vakit kahve konusu açılsa, "Fal bakacak mısın?" sorusuna mutlak bir muhatap vardır biraraya gelenler arasında.
Ve genellikle; "İnanmıyorum da, sen yine bir bakı ver?" ifadesi hep geçer koyu kahva sohbetlerinde.
"Fal' a inanma, falsız da kalma!.. " ifadesi  genellikle kullanılandır.
Kahve fal' ı gibi; tarot ve türleri çoktur fal olunca konusu açılıp hemencecik de bakılanın.
Bu fal konusu, yeni neslin de dilinde.. Kimi burçlara inanıyor, kimli tarot'a.. İEskambil kağıtlarından açılan fallara gelince.. Onlar artık demode oldu.
Cep telefonundaki uygulama ile dahi, kahve falı baktıranlar tanıyorum.. Arkaday sohbetinde ki gibi sıcaklık yok elbet o anlarda. fal baktıranı merak içinde bıraktıracak, üç vakde kadar cümlesi kurulmuyor ise bakılan fincandaki kahve telvesine bakıp bakıp, benzer sözler edilmiyor ise fal' ın ne kıymeti var..
Cep telefonları vasıtası ile sosyal medya üzerinden  paylaşılan öyle ilginç kokular var ki, bunlarndan birinden söz edeceğim kısaca.
Astronomi yeni bir silim değilmiş anlayşacçağnıız. Çünkü; ANTİK ÇAĞIN İLK BİLİMİ ASTRONOMİ imiş...
Bu konuda, şöyle bir anlatıma rastladım ilgili bir paylaşımda;
"İnsanlığın yazılı tarihiyle birlikte hatta ondan da önce astroloji, bilgiler toplusu olarak ortaya çıkar."
Yıldızlar, burçlar, fallar, Böylelikle mi başlamış ne?!..
Henüz insanlar bilgiyi kaydetmeyi öğrenmemiş olsalar da vakitler, gökyüzündeki yıldızları, güneşin hareketini heyecanla izleyen olmuş insanoğlu. Merak içindeki gözlem, bir bilim dalının ilk başlangıcı olmuş alında.
Bu durumda; Falsız kalmak, Fal'a inanmak ile alakalı değil bence...