Hafta sonlarını zehir eden bir sinsi ve hain planı sergiliyor bu şerefsiz vicdansız yaratıklar.

Bu hinliği sadece terör ve terörist diye isimlendirmek dahi az gelse de, Dünya’ da böyle tanımlanıyor bu alçaklık.
Dün, geçen haftanın Beşiktaş kanlı saldırısının acısı halen tüm sıcaklığı ile hissedilirken Kayseri’den geldi bu kez kara haber.
Akıttıkları O Kutsal Kan, Hainleri Elbet de Boğacak. Türkiye Cumhuriyeti’ nin kararlığı karşısında ezilip gidecekler elbet.
Dün de yapmak istediklerini, bu gün ve yarınlarda da belki tekrarlayacaklar. Hiç bir gücün bu toprakları bölemeyeceği gerçeğini, gerekirse yine tarih yazarak göstereceğiz tüm dünyaya. 
Terörün yine kan kustuğu kahpece gerçekleşen saldırının adresi Kayseri’ydi dün.
Çanakkale’ nin eski valilerinden Süleyman Kamçı’ nın görev yaptığı bu kent, Devletçi ve Milliyetçi kimliklerin yoğun yaşadığı bir coğrafya aynı zamanda.
Sabır ölçercesine gerçekleşen hainlik, bu insan Müsfettelerine dağları dar eden Aslan yüreklileri hedef aldı dün.
Komandolara yöneldi canlı bomba. Şehitlerimiz var Çanakkalelem.Bir de yaralı bir Lapsekili hemşehrimiz.
Erciyes Üniversitesi kampüsünün giriş kapısı yakınlarında, dün sabah saat 8.45'te bir halk otobüsünün yakınında yaşandı  patlama.
Bomba yüklü bir araç, komando tugayından çarşı iznine çıkan askerlerin bulunduğu otobüsün yanında infilak ettirildi..
90’ yı yıllarda görev yaptığı Bingöl’ de bizzat kendisi canlı bombanın hedefinde olan eski Çanakkale valimiz sayın Süleyman Kamçı’ nın, Devleti temsil ettiği Kayseri’ de gerçekleşen bu hainlik üzerine sözleri; bomba yüklü aracın, bir canlı bomba tarafından patlatıldığını dile getiriyordu.
Şehit ve yaralılarla ilgili açıklama ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nden geliyordu dün.
Başkent’ te, Genelkurmay’ dan gelen açıklamada, "saldırıda 13 kahraman personelimiz şehit oldu, 48 kahraman personelimiz yaralandı" deniliyor ve yüreklerimize yeniden sönmek bilmez bir ateş düşüyordu dün.
Yaralılardan bazılarının durumu ağır. Yaralılar arasında sivillerin de olduğu şüphesiz. Öğle saatlerinde gelen ilk bilgiler, 6'sı ağır, 55 yaralıyı anlıtır türdendi.
Saldırıya ilişkin açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, 6'sı ağır 55 yaralı olduğunu tekrarlıyor, ardından da;
“Buradan Türkiye’nin terörle mücadelesinde geri adım atmasının hesabı yapılıyorsa, bilinmelidir ki, bu terör saldırıları bizim terörle mücadeledeki kararlılığımızı etkilemeyecek. Milletimizle, hükümetimizle, devletimizle bu kararlılığı net bir şekilde sürdüreceğiz” diyordu sayın bakan Soylu.
“Türkiye’de terörün belini kırmaya kararlıyız” mesajını dile getirirken öfkesi sesinin tonundan da anlaşılıyordu sayın bakanın.
Bir hafta önce 44 vatan evladını, Vatan toprağına emanet eden Türk ulusunun kalbinden geçenlere tercüman olan sözlerle devam ediyordu sayın bakan;
“Bu eylemler dünyanın en alçak eylemi. Misliyle mukabele edileceğini bildirmek istiyorum” şeklindeki anlatımı ile.
Ve diyordu ki; “Güvenlik kuvvetlerimize, hükümetimize, devletimize, kahramanlarımıza güvenmeye ve sağ duyuya davet ediyorum.
Sabırlı olacağız ve bunu ortadan kaldıracağız.
Terörün istediği olumsuzluk oluşturmaktır, buna izin vermeyeceğiz…”
Türkiye’ nin ‘Bu Hainler, Kahrı Perişan Olsunlar’ dualarını duyuyor ve “Rabbim, Sen Dualarımızı Kabul Eyle “ diyerek,  “Çanakkalelem ‘Amin’ diyelim” diyorum…!
xxxxxxxxxxxxxxxxxx
Eleştirmek herkesin hakkı da…
Eleştirilen adresin, bir dönem önce sizin elinizde olduğunu söylerler ise ‘yanıtınız ne olur?’ Şeklindeki soruya verilebilecek yanıtı hakikaten ben de çok ca merak ediyorum.
Dün, Biga’da ki kan kaybına ilişkin bahsettiklerimin üzerine, durumdan sorumlu olabilecek bir ismi unutmuş olduğuma dikkat kesiliyorum. İlçe Başkanını atlamışım.
Amacım kendileri yok saymak değil. Fakat, unutkanlık işte. Yaş 45. Yolun yarısında, ya da son çeyreğine girmiş durumdayım. ‘Olacak O Kadar’
Böyle tanımlarken içimde bulunduğum durumu, ‘Olacak O Kadar’  dan kastım, rahmetli Levent Kırca’ yı hatırlatmak değildi lakin, laf o raya kadar gelmiş iken, Rahmet dileğini esirgememiş olayım.
Gülerken düşündüren, düşündürürken de güldüren büyük usta, Allah sana rahmetini esirgemesin…
Biga’ da, Belediye üzerine yürütülen Muhalefet politikasından olsa gerek, %7’ lik oy kaybına gösterilen bir gerekçe de buymuş. Buymuş derken, bana aktarıldığı kısmıyla, politikacı ağabey ve kardeşlerin sözleri bu kanıya varmama yol açtı.
‘Madem biz iyisini yapıyorduk da, Belediye’ yi neden kaybetmişiz?’ sorusunu ortaya atan AK Partili birkaç önemli isim olunca, İlçede yürütülen politikanın takviminde bir tarih, rota da hesap atası olduğu şeklinde anlatımları da bu ağabey ve kardeşlerin ağızlarından duyuyorum kısacası.
“İşimiz hizmet üretmek. Biga’ nın bir vekili, bir de Grup başkanvekilliği görevini de yürüten, İl Genel meclisi üyesi var” diye olayı açan ve aslında verilen bir örnekte, ‘Çanakkale’ de ofis kurdun eyvallah. Biga’ yı neden unuttun?’ diye gelen sualleri de duyduğumdan, dile getireyim dedim.
Sorunun muhatabı ben değil isem de, duyduğumu paylaşıp; kamu adına görevimi yerine getireyim Vesselam…
Zorlu Başkent çalışmaları nedeniyle Ayda bir kez gelip, kentte sıkı bir Rüzgar estiren, Rüzgara alışık Çanakkalelinin dengelerini de bozan bir isim üzerine de konuşuyor ağabey ve kardeşler.
Enerjisine ayak uydurmak güç dedikleri isim için, kısaca ‘Atom Karınca’ diyorlar bir de.
Neyse. Ben mikserlik yapmadan devam edeyim.
Biga’ da önemli iki görev yanı sıra, ilçe Başkanlığı’ nın da, sınır kapı komşuları ile dirsek temasından, Hizmet talebinde yetersiz kalışını örnek göstermelerine ne denilebilir ki?
Öyle ya, oy düşüren neden ilçenin Aslan payından hakkını alamamaz lığı ise bir noktada, CHP’ li ve MHP’ li belediyelerin taleplerine dahi kulak kapatmayıp, destek istemini dakikada çözen bir Milletvekilliğine sahip oluşu ‘görmezden gelen kim?’ Diye soruvermek geldi aklıma.
Biga’ nın komşu iline bağlı Bandırma’ ya gerçekleşmesi için verilen uğraşın reklamını yapsa politika üretenler, sanırım Biga’ lı nın gönlünü fetih ederler bir kez daha.
Sayi ya,  neden konuşulmuyor Dev limana ilişkin detaylar.
O limandan en büyük aslan payını Biga ve yöresi elde etmeyecek mi?
Ben bu gidiş ile, ‘İletişim ve Stres Uzmanı’ sertifikamı bir yana itip, ‘Siyasi Danışmanlık’ üzerine eğitimi tamamladıktan sonra, ‘Sertifikalı bir üretim danışmanı’ olmak için kolları sıvayayım bari.
Arayan bulur diye de ekleyeyim.
Tek kusurum, ‘Bizde Maalesef Biat Yok. Doğruyu Gösterir Söz Çok…’
Bir de küçük bir not; ‘Çevrenizdeki en yakınlarınıza, bile bile o isim üzerine ‘Yaramaz bu’ deyin, bakın neler duyacaksınız. Sonra bir iki gün sonra, ‘Bu adam ne iyiymiş meğer’ deyin, bakın bu kez daha  neler neler duyacaksınız’