Bağışıklık sistemi; vücudu enfeksiyonlara ve diğer hastalıklara karşı koruyan, karmaşık ve çok katmanlı bir sistemdir.

Bağışıklık sisteminde vücudun o güne kadar karşılaştığı tüm antijenlerin (mikropların) kaydı tutulur; bu mikroplarla bir daha karşılaşıldığında, bağışıklık sistemi mikropları tanıyarak devreye girer ve hastalık oluşturmalarının önüne geçer.Bağışıklık sistemine dâhil olan birçok organ ve organizma, birlikte çalışarak vücudun savunma sistemini ayakta tutar. Akyuvarlar (lökositler) bağışıklık sisteminin en önemli bileşenlerinden biridir. Akyuvarların vücudun direncini düşüren organizmaları devre dışı bırakan, bağışıklık kazanmada yüksek etkili farklı çeşitleri bulunur.
Farklı organların insan vücudunun direncini artırmada sahip olduğu farklı görevler gibi, farklı bağışıklık türleri de mevcuttur. İnsanlarda iki tip bağışıklık bulunmaktadır. Bunlar; doğuştan gelen bağışıklık sistemi ve edinilen bağışıklık sistemidir.
Okulların açılması ve havaların soğumasıyla kapalı ortamlarda bulunma, toplu taşıma kullanma oranı arttı. Bu durum da hastalıkların daha kolay bulaşmasına sebep olabiliyor. Kışın yaklaşmasıyla birlikte soğuk algınlığı ve gribe karşı alınabilecek önlem arayışına beslenme çare olabilir. Özellikle çocuklar arasında okulların açılmasıyla başlayan salgınları önlemek için beslenmede dikkat edilecek bazı noktaları araştırdım.Hadi buyrun çocuklarımız için en iyi beslenme şekilleri nelermiş bakalım.Vücudumuzun virüslerle ve soğukla başa çıkabilmesi için bağışıklık sistemimizin kuvvetli olması gerekir. Bağışıklık sistemimizin kuvvetlenmesi için de dengeli ve kaliteli beslenmemiz gerekiyor. Dengeli ve kaliteli beslenmenin ilk kuralı; öğünleri tam yapmak ve en önemlisi de kahvaltıyı atlamamak! Güne mutlaka kahvaltı ile başlamak gerekiyor. Kahvaltıyı atlamak veya gereken özeni göstermemek, sonraki öğünleri ne kadar kuvvetli ve sağlıklı yapsak da yeterli olmuyor. Yeterli doygunluk sağlanmadığı gibi birçok besin ögesi de eksik kalabiliyor.Güçlü bir bağışıklık sistemi için özellikle çocuklarda sabah kahvaltısının olmazsa olmazı yumurta. Yumurta bizim için örnek protein. Yüzde yüze yakını vücutta kullanılıyor, bu nedenle kaliteli protein kaynağı olarak da beslenmemizde yer alıyor. Kaliteli protein olduğu için, bağışıklığı güçlendirmek adına son derece faydalı. Yumurtanın sarısı A vitamini açısından çok zengin. Özellikle çocuklarımıza her gün vermemiz gerekiyor. Yumurta kadar peynirler de önemli kahvaltıda. Çünkü mayalı besinler bağırsak sistemimiz açısından gerekli ve sağlıklı bir bağırsak da güçlü bir bağışıklık sistemi demek. Ceviz, fındık gibi kuruyemişler, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve özellikle balık kış süresince düzenli olarak tüketilmeli. Bu besinlerin içeriğindeki omega-3 bağışıklığımızı koruyan, enfeksiyonun çok daha fazla ilerlemesine engel olan hatta gerilemesini sağlayan önemli bir besin ögesi. O yüzden haftada bir iki kez balık, her gün koyu yeşil yapraklı sebze ve belli porsiyonlarda kuruyemiş tüketmek gerekli.Sadece koyu yeşil yapraklı olanlar değil tüm sebzeler gribe karşı korunmada önemli. Taze sebzelerin de pişirilmiş sebzelerin de, bağışıklığı kuvvetlendirmede etkisi var. C vitamini ve antioksidan açısından oldukça zenginler. Ancak sebzeler pişirildiği zaman B ve C vitaminleri bir miktar kayboluyor. Bu nedenle çok fazla ve çok suyla pişirilmemeliler. Vitamin, mineral ve antioksidanlardan en iyi şekilde yaralanmak için çiğ sebze tüketimi de gerekli. A ve C vitamini açısından kırmızı lahana, soğan, havuç, turp gibi sebzeler salatalara eklenebilir. Bağışıklığı güçlü olsun istediğiniz ama sebze sevmeyen çocuklarınıza sebzeleri değişik şekillerde sunabilirsiniz. Daha küçük yaştaki çocuklarınıza hazırladığınız tabaklarda brokoliyi ağaç olarak kullanmak bir seçenek olabilir veya sebze yemeklerinize et koyabilir, karışık sebzelerden çorba yapıp yedirebilirsiniz.
Antioksidan ve vitamince zengin meyveleri de çocuklarınıza ara öğünlerde mutlaka yedirin. Gün içerisinde yedireceğiniz farklı renkteki meyveler daha çeşitli vitamin – mineral ve antioksidan alımı sağlayacaktır.  Bağışıklığı korumada demir, çinko ve magnezyumun da çok önemli olduğu unutulmamalı. Bu nedenle kuruyemişler, kuru baklagiller, et-tavuk-balık ve esmer ekmeklerin çocuklarımızın beslenmesinde mutlaka yeri olması gerekiyor.
Son olarak şunu belirtmekte fayda var: Sadece hastalanınca beslenmeye dikkat etmek bir çözüm değil. Asıl önemli olan büyüme gelişme sürecindeki çocuklarımızda sağlıklı ve dengeli beslenmenin her zaman uygulanıyor olması. Düzenli tüketim ile vücutta adaptasyon sağlanıyor ve bağışıklık sistemi güçleniyor. Bu nedenle gribe karşı koruyan besinlere daha fazla yer verilen sağlıklı bir beslenme planı çocuklarda her dönem uygulanmalı.