Sabır ve şükür iki önemli kavram, aranıldığı zaman Çanakkale’de var… hadi canım sen de diyenleri duyar gibi oldum.

Sabır ve şükür iki önemli kavram, aranıldığı zaman Çanakkale’de var… hadi canım sen de diyenleri duyar gibi oldum.
Bu iki kavram, yan yana gelir mi, derseniz, elbette gelir, çok da yakışır… Bizlerde bu iki kavramı yan yana bulmanın en iyi yolu, Çanakkale’dir, dersem bugünkü sosyal anlamda düşünürseniz, yanılırsınız… 1914-1915’li yılları ve sonralarını düşünürseniz, EVET diyebilirsiniz…
Sabır bir ölçüm ise, Çanakkale’nin ta kendisidir. Şükür de 1915 sonrası “ YENİ Türkiye’nin önsözü” olmasıdır.
Buna en iyi belge, ÇANAKKALE Savaş alanlarında Alçıtepe Köyüne yapılan HİLÂL-İ AHMER (Kızılay) merkezinin düzenlenmesi…
Bu merkez, gerçekten çok anlamlı, çok duygulandırıcı, SAVAŞ alanlarındaki gerçeği çok yansıtıcı olması bakımından çok önemli… 
Konya Selçuklu Belediyesi ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin işbirliği içinde Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın duyarlılığı içinde ortaya çıkan, bu ANLAMI büyük tanıtım YERİNİN olduğunu gururla söylemek mümkün…
Bunu düşünenleri, uygulayanları-emek verenleri ve destekleyenleri can-ı gönülden KUTLUYORUZ…
Millî Ruh’un (ulusal bilincin) ta kendisi burada !?..   RUHUN yıkanması ve tazelenmesi burada…
Bu merkezi kimlerle gezdik, kim rehberlik etti ? biraz da ona bakalım… Rehberimiz; Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Marmara Bölgesi Kokartına sahip Dr.N. Ayşim Parlakyıldız. Gezenler aile fertleri gezdiren aile ferdi…Gezenlerin içinde KKTC’de yaşayan, Kıbrıs Türkleri’nden, Balıkesir NEE’den ve  GİRNE’de aile dostum BAF’lı Mücahit OLGUN Arman (Salih) ve eşi..
Bu merkezi gezdiğimiz her bir bölüm hepimizde ayrı ayrı duygulanma yaratırken, Kıbrıslı Mücahit arkadaşımız Olgun Arman (Salih)’da Çanakkale ruhunun, Kıbrıs Türkleri’nde mücadeleye yansıması Olgun arkadaşımızda ve bizde GÖZ YAŞLARINA dönüştü. Ara ara o duygulanmayı beraber yaşadık… Modeller ve Hilâl-i Ahmer Merkezi’nin görüntüleri bunu etkin kılıyordu…
 SABIR ÖLÇÜMÜ-nün dünüyle-bu gününü mukayese edince de ; insanların son yıllarda değişimleri, farklı alanlara, farklı yerlere, farklı çıkarlara, farklı kişiliklere kaydıkça; arkadaşlıklar, dostluklar tartışılır hale geldi..!? (gazetevitemin.com) anlayışını söylemekten de kendimizi de alamadık…
Sabır ölçümüzde “ hoşgörü vardır” ama bu ölçünün de sınırı vardır...!!!  Çalışmada, yemede, zorlukları göğüslemede herkes elini taşın altına koymalıdır...  Taşın altına elini koymayanlar, hep başkalarının arkasında kimlik ve yemlik edinirler…
Sabır ve şükür günümüz insanının yaşama biçimi olmalıdır, ama gelin görün ki, dünden bu güne yansıyan anlayışla bu kavram, hep yoksula bırakılmış… Çanakkale’nin sabır ölçümünün içi boşaltılmış, “Yeni Türkiye’nin ÖNSÖZÜ” bir türlü anlaşılamamış, onu ortaya çıkaran ATAMIZ ve silah arkadaşları ile mücadele veren BOMBASIRTI şehitlerinin ruhları incitilmiştir…
Günlük yaşayışta  söylenenleri ANLAMAK  önemlidir... Bu da dili kullanmaya bağlıdır, bunun için de ZEKÂ gerekir... Anlamak için yaşamak, yaşamak içinde yorumlamak şarttır... 
Sabır üzerine âyetleri, hadisleri bilmekle beraber, güzel sözleri de kompozisyon içinde yeniden incelemek de ve yoruma açmakta yarar var, ama güncel YÜZSÜZLER, herşeyi yozlaştırdıkları gibi, kendi güncellikleri içinde kavşakları tutacağız derken BUNU da ERİTTİLER…
Sabır, sabır yâ sabır ÇANAKKALE’M; şükür, şükür çok şükür TÜRKİYE’M !?... 
 
Çanakkale’den SEVGİLER herkese ve KKTC’ye…
 

                                                                                                  24.07.2022
                                                                                     Hayrettin Parlakyıldız
                                                                                      Kıbrıs İLİM Üniversitesi
                                                                                   E-posta: hparlakyildiz@mynet.com