KOLAY ULAŞILABİRLİK İÇİN, E-POSTA DA DEVREDE...

Pek çok başlık, pek çok kalemde dile geldi, TBMM' ye sunulan Yargı Paketi..
Mesela deseniz, bir kaç başlığı ilk önce dile getirebilirim.. Detaylardan öğrendiğime göre, ve bu konuda bilgi sunan AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu' nun dediklerine göre, mesela;
Stajyer hakim ve avukatların Anayasa Mahkemesi’nde staj yapabilmelerine imkan sağlanacak.
Adli kontrol süresi en çok üç yıl.. Dahası;  Banka ve kredi kartı suçlarında mağdurun oturduğu yer mahkemeleri de yetkili olacak.
İlgimi çeken bir diğer detay;  “İdarenin 60 gün olan cevap verme süresini 30 güne indiriyoruz." deniliyordu, sunulan Yargı paketinin içinde geçenlerden bir başlık için.
Başkent Ankara'nın öne çıkan haberlerinden birinin baylığından söz edeceğim bu gün.
Başlık şöyle; AK Parti, "4. Yargı Paketi"ni TBMM Başkanlığına sundu
Haberin anlatımında kullanılan detaylardan biri; - AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu' nun ifadesi ile geliyordu. Tam da şöyle;
 “Adli kontrol altında geçecek süre, Ağır Ceza Mahkemesi görev alanına girmeyen işlerde en çok iki yıl olarak belirleniyor. Bu süre gerekçesi de gösterilmek suretiyle bir yıl uzatılabilecek. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görev alanına giren işlerde adli kontrol süresi en çok üç yıl olarak düzenleniyor”
Peki ya, dahası..! Başkent haber turunda iken fark ettiğim bu haberden söz edeyim sizlere.
Başkentli meslektaşım Ahmet Umur Öztürk imzalı haber, şöyle başlıyordu aktarılmaya;
"AK Parti, hazırlanan '4. Yargı Paketi'ni TBMM Başkanlığına sundu."
TBMM Bşakanlığına, sunulan yargı paketine ilişkin bilgi veren isim, AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu idi.
"4. Yargı Paketi"ne ilişkin açıklama yapıyordu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni TBMM Başkanlığına sunduklarını belirtiyordu kısaca.
Akbaşoğlu, “İdarenin 60 gün olan cevap verme süresini 30 güne indiriyoruz. İdari başvurmasa süresi 60 gün olarak korunuyor.
Ceza Kanunu bakımından bahse konu dört suç yönünden zerinden bu suçları boşanmış eşlere de işlenmesi karşısında arttırıcı neden olarak düzenliyoruz. Banka ve kredi kartı suçlarında mağdurun oturduğu yer mahkemeleri de yetkili olacak. " ifadeleri ile söz konusu paketten bahsediyordu.
Ayrıca; Adalete kolay ulaşılabilirlik bakımından tebligatların eğer dosyasında varsa, şüpheli sanık, mağdur e-posta, faks gibi iletişim araçlarıyla bildirileceğini de kapsadığından söz ediyordu söz konusu paketten bahseder iken.
Açılan baylıklar çoktu, kalem kalem anlatıldı paketin içeriği..
Misal; “Katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi için kuvvetli suç, şüphenin somut delillere dayandırılmasını düzenliyoruz.
Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devam edip etmemesine en geç dört ayda bir soruşturma sırasında Cumhuriyet Başsavcılığı talebi üzerine sulh ceza hakimi, kovuşturma sürecinde resen ilgili mahkemece karar verileceği hüküm altına alınıyor.
Adli kontrol altında geçecek süre, Ağır Ceza Mahkemesi görev alanına girmeyen işlerde en çok iki yıl olarak belirleniyor.
Bu süre gerekçesi de gösterilmek suretiyle bir yıl uzatılabilecek. Ağır ceza Mahkemesi’nin görev alanına giren işlerde adli kontrol süresi en çok üç yıl olarak düzenleniyor.
Bu süre gerekli hallerde üç yıl daha uzatılabilecek.” İfadeleri ile dile getirilmesi gibi..
Paketten söz edilir iken; “Terör suçlarında dört yıl olarak düzenlenecek.” Vurgusu yapılıyordu..
Paketin içeriğinden söz edilir iken, bir de şu anlatım geliyiordu;
“Sulh Ceza Hakimliği’nin adli kontrol itirazları Asliye Ceza Mahkemesi’ne yapılacak. Anayasa Mahkemesi Kanunu’nda düzenleme yapılarak, stajyer hakim ve avukatların Anayasa Mahkemesi’nde staj yapabilmelerine imkan sağlıyoruz”
Paket bu hali ile bence pek dikkat çekici..
Hak, Hukuk konularında, pek ilgim ve bilgim olmasa da,  Adalet Herkese Lazım, öyle değil mi..