MHP lideri Bahçeli sık dile gelen erken seçim sözleri üzerine, pek dikkat çeken bir açıklamkaya imza attı.

MHP lideri Bahçeli sık dile gelen erken seçim sözleri üzerine, pek dikkat çeken bir açıklamkaya imza attı.
Dedi ki; “Türkiye düşmanları erken seçim safında birleşmiş, şakşakçılık yapıyor, zillete refakat ediyor”
Hayli net ifadelerinden bir diğeri ise şöyle idi Bahçeli’nin;  
"Milli iradeyi sekteye uğratacak emarelerin takip edilmesi ve mani olunması herkesin vatan görevidir”
Başlıklar açıyordu adeta konuya ilişkin, diyordu ki Bahçeli; “Yaşadığımız coğrafyada, millet olarak var olmamızın en temel gereklerinden birisi de adalete olan güven duygusudur”
Başlıkların dahası da vardı Başkent’ten açılan, misal;
- “Türkiye’de siyasal istikrar hakimdir” ve - “TBMM’de yeterli sayısal çoğunluğu olmayan CHP-İP-HDP ve diğerlerinin erken seçim kararını çıkarması mümkün değildir” vurgusu da yapılan başlıklar.
Başkent haber turunda rastladım MHP liderinin çoğu kez hayli sertleşen ifadelerine
Partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunuyordu Devlet Bahçeli. Net ve hayli açıktı sözleri.
“Türkiye’mizin siyasi mazisi, kurulduğu ilk günden bu yana, cumhuriyet üzerinde isyan ve ayaklanma girişimlerinin; çok partili hayata geçtiğimiz günden itibaren ise demokrasimize yönelik dayatma, telkin ve zorlamaların görüldüğü sancılı süreçlerin tarihidir.” Şeklindeki anlatımı, siyaseten bence hakikaten önemsenmesi gereken ifadelerdi.
Hele ki; “ Tanzimat’ la birlikte iki asra yaklaşan süreç, kutuplaşmalar, gerginlikler ve çatışmaların siyaset alanındaki yansımalarına sahne olmuştur.
Demokrasi dışı arayışların kaynağını, ülkenin kötüye gittiğine, sistemin rayından çıktığına dair entelektüel kaygılar oluşturmuş, yıllardır birbirini besleyen ve birbirine güç aktaran bir döngü ile 'önce ekonomik kriz, sonra toplumsal bunalım ve ardından yönetim istikrarsızlığı' talihsiz bir çark olarak milletimizin ve demokrasimizin üstünde dönüp durmuştur. Siyasetçiden umudu kesenlerin, inandıkları değerler üzerinde tehlikeler vehmedenlerin veya bir türlü milletle kucaklaşamayıp yönetimden uzak kalanların yıllardan beri en büyük arzusu demokrasiyi “bypass” ederek iktidara kısa yoldan ve sandık dışından gelebilmek üzerine bina edilmiştir. CHP’nin sarsak pozisyonu aynısıyla budur” ifadesi, bence hayli ilginçti..
“Milli iradeyi sekteye uğratacak emarelerin takip edilmesi ve mani olunması herkesin vatan görevidir” şeklindeki vurgusu ne yalan söyleyeyim çok dikkatimi çekti.
MHP lideri Bahçeli’nin, Çatışma ortamını kollayan, körükleyen odakların ortaya çıkmaya başladığını belirtmesi bence gündemin en odaklanılması gereken başlığı olmalı.
Bu konuda, Bahçeli tam olarak şöyle diyordu;  
“Demokrasimiz üzerinde dolaşan kara bulutları ortaya çıkartmak, elbette ki çözümü siyaset içinde gören ve görmesi gerekenlerin en önde gelen görevi ve demokrasi borcu olmalıdır.
ZİLLET VURGUSU…
Ama zillet ittifakı bu borca sadık değildir.
Demokrasiye müdahale şartlarını hazırlayan zeminin, fikirsiz ve teslimiyetçi siyasi partilerin cephelere ayırıcı kısır siyasi çekişmelerden beslendiği tarihi bir vakıadır. Çatışma ortamını kollayan, hatta körükleyen odakların ortaya çıkmaya başladığı bugünlerde; demokrasi dışı arzuların terörden, sokak hareketlerinden, çeteleşmeden ve toplumsal huzursuzluktan aldığı destekle ivme kazandığı da bir gerçektir. Milletimizin kesin tercihini yapmış olduğu demokrasi yolunda, önüne çıkacak engellerin temizlenmesi, milli iradeyi sekteye uğratacak emarelerin takip edilmesi ve mani olunması herkesin vatan görevidir”
Başkentin bu önemli konu başlıklarını kaleme alan, Abonesi olduğumuz İHA’nın usta kalemleri idi.. Bu denli ayrıntılı sözleri, İHA’ nın bülteninde fark ettim ve haliyle de dikkat kesilerek ‘Ne denmiş…’ merakımı okuyarak giderdim.
Lider Bahçeli; “Yaşadığımız coğrafyada, millet olarak var olmamızın en temel gereklerinden birisi de adalete olan güven duygusudur” şeklindeki sözü ile, hep dillenene ‘adalet’e ilişkin iddialı sözlere bence hayli okkalı değerlendirmede bulunuyordu.
Sözleri tam olarak şöyle idi; ““Milliyetçi Hareket Partisi, hukukun üstünlüğüne inanan, demokrasi ve insan hakları gibi vazgeçilmez ilkeleri savunan bir siyaset çizgisinin temsilcisidir.
Adalet, günlük hesaplarımızdan bağımsız, insanlığın binlerce yıllık mücadelesi sonucunda ulaştığı, geçmiş tecrübelerimizden süzüp olgunlaştırdığımız değerler sistemidir.
Yaşadığımız coğrafyada, millet olarak var olmamızın en temel gereklerinden birisi de adalete olan güven duygusudur.
Bize göre adalet gerçek anlamıyla mülkün temelidir.”
Daha söze gerek var mı? Bence yok.. MHP lideri diyorum ya, bence siyaset gündeminin en önemsenmesi gereken başlıklarını açmış Başkent’te.. 
Hayli net vurgusu; ”Bize göre adalet gerçek anlamıyla mülkün temelidir.” ardından, şunları söyllemiş Lider Bahçeli;
“Bizim anlayışımıza göre cumhuriyet ve demokrasi, birbirlerini tamamlayan değerler manzumesidir. Türkiye, Cumhuriyeti ve demokrasiyi birlikte yaşatmaya mecburdur.
Partimiz, adaletin ve meşruiyetin herkese lazım olduğuna yürekten inanmaktadır. “
Evet, 90 lar sonrası meydanlarda çok dile gelen bir söz, bir vurgu idi Bahçeli’nin;” Partimiz, adaletin ve meşruiyetin herkese lazım olduğuna yürekten inanmaktadır. “ sözü..
Adalet herkese lazım..  Altına herkesin imzasını koyması gereken tam da bu..
Haydin hoşça kalın..