Üç aylara girdik Resmen..


Üç aylara girdik Resmen.. Dün akşam bir mübarek geceyi idrak ettik.. Bu gün de mübarek Cuma..
Kandillerin ilki idi dualarla yad ettiğimiz.. Önümüzdeki gnüler ve mübarek gecelerde, yenilerine ulaştırır inşallah Rabbim hepimizi.
Cuma mesajları bu gün için, mutlmaka ki ayrı ayrı ifadeler ayrı aylrı görseller ile gelecek sosyal medyadan..
Tüm tanıdıklarımın geçmiş kandilini kutlar iken bu gün, aklıma düşen bir iki sözü de aktarmadan edemeyeceğim...
Kimse kusuruma bakmasın da, İlahi güce olan korkudan bari, biraz daha vicdanlı olsak ne güzel olur..
Geçen hafta sonu başadı yodğun kar ve hava birden buz kesti..
Can dostlar, dilsiz kullar sokakta tir tir titredi.. Ben gibi diyeceğim, çünkü o kadar da az kaldık ki bu arada, sokak yaşayanlarını çoğu kişi o soğuk anlarda sanki grömezden geldik.. Yalan mı..?
Apartman kapıları şöyle bir aralık kalmadı, bir kaç kedi sığınsın diye merdiven boluklarına.. Ya da, tencerenin dibinde kalan bir yudum yemeği, bir tabak içinde sunamadık dilsiz kulların önüne.. Yalan   mı...?
Sayacağım daha  çok yapamadığmıız   var da, uzatmayayım.. kısa keseyim, en kısasından,..
Kıssadan hise konusuna da değineceğim lakin, biraz sabır..
Üç aylar hürmetine, biraz daha vicdan sahibi olabilsek. kötü mü olur sizce dostlar...!!!
Dilsiz kullardan öyle güzel bahsetmiş iken yaradan, neden anlayamıyoruz gerçeği, hep düşünmüşümdür...
Kimi zaman, kediye, köpeğe yapılan zulmün haberlerini izler iken, ben gibi, bir çoğumuzun bir anda deliye döndüğünü bilidğim için, aslında ben gibilerin daha var olduğunu biliyorum şahsen..
Misal, Limon' u yaşam ortağı eden Hüseyin ağabey gibi.. Hüseyin ağabey, yaşadığı evin merdivcenlerine onlarca koliden , meyve kasasından barınaklar yapıp, soğuk kış günlerinde can dostlara sahip çıkan bir koca yürekli insan..
Bir hayvansever diyeceğim lakin, bu söze de acayip ifritim.. Ne demek hayvan sever.. Onlar da bir canrlı, üstelik yaradınnı dilsiz kullarım dediği türden bir kutsal yaradılmış canlı..
Hüseyin ağabey, beliyorum ki maaşından arttırıp mamalar alıyor, Cumhuriyet meydanında, günde iki bazen üç keç, can dostları, dilsiz kuları beslemek için yardım elini uzatıyor..
Onun bir  sadık  dostu var.. Adı limon.. Belki de, sizlerde gördünüz, ağzında gazete taşır iken Limonu..
Cumhuriyet meydanında sabah saatlerinde bulunanlar, mutlakg örmüştür Limon ve Hüseyin ağabeyi..
Daha çok uzun uzun basetmek ve yapılanı anlatmak isterdim lakin, diyorum ya, uzun olacak..
Bu gün CUMA.  Mutlak güzel mesajlar vereceğiz sosyalden...
Ruh okşayan süslü sözler de edeceğiz, eminim.. Peki ya, geçekteki halimiz..!!
Yaradandan dolayı sevmemiz gerekenleri neden itip kakar bir insan oğlu olduk bizler...!!!
Yahu, öyle şeyler geliyor ki daha aklıma, fakat yazamıyorum, belki de çekiniyorum...
Öyyle ya, beni de iter kakar vicdan sahibi olmazlarımız...
Sosyal medyadan bir alıntıdan söz edeceğim..Kıssadan hisse olsun diye..
Başta bahsettiğim kıssadan hisse yani, aktaracağım.. Belki sizler de gördünüz bu paylaşımı.. Güldünüz belki de, kahkaha attınız...
Olay, anlattıklarıma ters gelse de, daha doğrusu anlatmaya çalıştığım vicdan sahibi olmamız konusu ile belki alakasız olacak lakin, komikkkk...
Belki de, bundan ötürüdür, Dilsiz kullara olan sevgimizin sıfır oluşu..
Okuduğumda, bir an düşünceye daldığım olayın geçtiği tarih, uzun uzun yıllar önce.. Nerede ise  milat öncesi..  İstanbul' un fetihi sonrası bir tarih.. Fatih'in tarih yazdığı yılın 30 yıl sonrası..
Hikaye şu; "Cehennemi satın aldım."
Sonrası anlatılanlar, ay pordan yazıya dökülerek aktarılanlar..
Hazır mısınız okumaya, buyurun o vakit, keyifle okuyun.. Nasıl osa, herkes cennetlik..
-Martin Luther, duruşma sırasında yargıçlara seslendi:
“Milleti cehennemle korkutup, cenneti para karşılığı satıyorsunuz.
Sıkıysa cehennemi satsanız ya?”
Yargıçlardan biri “Cehennemi kim alır ki?”
Martin Luther,”ben alıyorum, neyse parası vereyim”
Bedava verdiler!
Martin kapının önüne çıktı
duruşma sonucunu merak eden binlerce kişiye
“Cehennemi satın aldım, benimdir.
Bundan sonra oraya kimseyi almayacağım, korkmayın” .
Cehennem korkusu ve kilise baskısından kurtulan halk,
özgür beyinlere sahip oldu.
Ve Almanya aydınlanması 500 yıl önce başladı!
Martin LUTHER (1483)