ON MİLYONLARCA ÖĞRENCİNİN MERAK ETTİĞİNE YANIT GELDİ…

Cumhurbaşkanı Erdoğan yüz yüze eğitime ilişkin resmen tarih verdi
"15 Şubat'ta köy okullarının açılmasını kararlaştırdık.”
Peki ya, şehir ve ilçeler… Reis; “ Vakalarda olağan bir artış söz konusu olursa eğitime yeniden ara verilecektir" ifadesi ile bence tüm öğrencileri sevindiren açıklamada bulundu.
"8 ve 12. sınıflar ile ilkokul ve özel okulların eğitim öğretiminin 1 Mart'tan itibaren başlaması için hazırlıklara başlanacak" açıklaması da Reis’ten geldi.
Dahası da vardı dediklerinin, misal şu sözleri; “Ülkemizde bir mikro uydu fırlatma tesisi kurma çalışmalarına başladık.
İnşallah çok uzak olmayan bir tarihte ülkemizin ve dostlarımızın uydularını kendi tesisimizden uzaya göndereceğiz"
Pandemi’ den, Teknolojiye ve Büyük Türkiye’nin son hali aslında edilen bu sözler.. Yanlış mı düşünüyorum..!
Sayın Cumhurbaşkanı’nın açtığı başlıklar, sıraladığı tarihler kadar, gündeme dair dedikleri hakikaten hayli çarpıcı idi.
Örneğin şu sözleri; "Yıllarca siyasi istikrasızlıklar, ekonomik krizler, darbeler, vesayet kıskacında bu ülkenin ve milletin enerjisini, vaktini, imkanını heba edenlerin yol açtığı kayıpları telafi etmek için gerçekten çok çalıştık"
Başkent’ten seslenen Cumhurbaşkanı;  "Yasamanın alanındaki konularla ilgili mecliste, idari alanlardaki konularla ilgili cumhurbaşkanlığımızda gereken adımları atmaya başlayacağız" açıklaması ile de gündeme damga vuruyordu bence.
Dahası dediği de hayli dikkat çekiciydi. Şöyle diyordu Reis; "Cumhur İttifakı ortağımızla bu konuda bir anlayış birliğine varmamız halinde önümüzdeki dönemde yeni anayasa için harekete geçebiliriz"
Denilenler dile gelen tarihler ve dahası ile Başkent’ten net cümleler kuran isimdi Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan.
 81 Milyonluk Türkiye’ de merak edilen A’ dan, Z’ ye konulara ilişkin edilen sözleri, abonesi olduğumuz İHA’ nın bizlere servis ettiği bültende dikkat kesilerek okuduum.
Ankaralı meslektaşlarım Hülya Keklik ve Derya Yetim ‘ in haberinde idi tüm detaylar ve edilen sözlerin tam hali..
Biricik kızım dahil, tüm öğrencilerin yanıtını merak ettiği soruya ilişkin uzun uzan yazmak gerek.. Öğrenciler en çok o tarihe ilişkin açıklama bekliyorlardı.
“Okular ne zaman açılacak..?”, “ Yüz yüze ne vakit gelinecek…?”
Reis, Başkent’ten tarih verdi dün, dedi ki;   "15 Şubat'ta köy okulların açılmasını kararlaştırdık.”Sonrası detaylıca sözleri geldi elbet.. Şöyle ki;
“ Vakalarda olağan bir artış söz konusu olursa eğitime yeniden ara verilecektir. Özellikle söyleyeyim. 8 ve 12. sınıflar ile ilkokul ve özel okulların eğitim öğretiminin 1 Mart'tan itibaren başlaması için hazırlıklara başlanacak"
 Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.. Yılın ilk gününden itibaren bir yandan salgınla mücadeleye, bir yandan yatırımlara, eser ve hizmet kazandırma çalışmalarına hız verildiğini aktaran Erdoğan, ocak ayında hizmete sunulan projelere ilişkin bilgiler verdi özetle.
En çok dikkatimi çeken sözlerini ise, bu ölümde ediyordu Reis. Uzay çalışmalarında uzak mesafelerdeki büyük uydular yerine düşük maliyetleri ve teknik kolaylıkları sebebiyle daha kısa mesafelerdeki mikro uyduların öneminin giderek arttığına dikkat çeker iken şöyle diyordu Reis;
”Bu amaçla ülkemizde bir mikro uydu fırlatma tesisi kurma çalışmalarına başladık. İnşallah çok uzak olmayan bir tarihte ülkemizin ve dostlarımızın uydularını kendi tesisimizden uzaya göndereceğiz. Haberleşmeden enerjiye, çevrenin korunmasından savunma sanayiine kadar geniş bir kullanım alanına sahip uzay ve uydu teknolojileri konusunda ülkemizi marka haline getirmekte kararlıyız. Bu adımın gençlerimizin 2053 vizyonlarının alt yapısına yapacağımız en büyük desteklerden biri olacağına inanıyoruz"
Şu ifade, bence çok önemli.. Sayın Cumhurbaşkanı; "Bizim görevimiz dünyanın ve Türkiye’nin değişim şartlarında milletimizin değişen ihtiyaç ve beklentilerine göre yeni reform gündemleri oluşturmaktır"  diyerek, bence bir tülü anlamayanlara ediyordu bu okkalı sözünü.
Türkiye’nin son 18 yılının en büyük özelliğinin demokrasi ve ekonomide kesintisiz bir reform gündemine sahip olması olduğunu vurguluyordu mesela. Ve diyordu ki;
"Yıllarca siyasi istikrasızlıklar, ekonomik krizleri, darbeler, vesayet kıskacında bu ülkenin ve milletin enerjisini, vaktini, imkanını heba edenlerin yol açtığı kayıpları telafi etmek için gerçekten çok çalıştık. Bu mücadeleyi ülkeyi bu hale getiren vesayetçilerin, darbecilerin, kriz tüccarlarının nice sinsi tuzaklarına rağmen başarıya ulaştırdık. Tabii reform dediğimiz değişim ve dönüşüm gündemi dinamik bir süreci ifade ediyor. Bizim görevimiz dünyanın ve Türkiye’nin değişim şartlarında milletimizin değişen ihtiyaç ve beklentilerine göre yeni reform gündemleri oluşturmaktır. Her kim artık bu ülkede yeni reforma ihtiyaç yok derse bilinmelidir ki o kişi Türkiye’den de, dünyadan da toplumdan da bihaberdir. Mesela daha düne kadar kendi çocuklarına dahi üniversite eğitimi imkanı sunmayan bir Türkiye ile bugün 8 milyon evladı yanında 200 bin yabancıya yükseköğrenim sağlayan bir Türkiye’nin eğitim yaklaşımı aynı olabilir mi? Aynı şekilde geçmişte bırakın dünya ile rekabet etmeyi, kendi vatandaşlarının askeri ihtiyaçlarını karşılayacak, sağlık, ulaşım, enerji, sanayi, teknoloji, şehircilik, çevre, spor alt yapısına sahip olmayan bir ülkenin ihtiyaçlarıyla bugünküler aynı olabilir mi? Yine kendi sınırları içinde teröristle baş etmekte zorlanan bir Türkiye ile sınırları ötesinde güvenli alanlar oluşturan, çok daha ötelerde harekatlar yürüten bir Türkiye'nin güvenlik stratejileri aynı olabilir mi?" i
Şu sözleri de pek dikkat çekici idi bence. Cumhurbaşkanı,   "Ülkemiz yıllarca küresel siyasi ve ekonomik değişimlerin gerisinde kaldı"
Dahası,  bu konuda tam olarak şöyle diyordu Reis,"Hayatın bir gerçeği olan değişimin dışında kalan, değişimi doğru istikamette yönlendiremeyen toplumların yaşadıkları acı tecrübe ve yıkımları hemen yanı başımızda bizzat görüyoruz"
Ve ekliyordu hayli açık şekilde;  "Avrupa’dan Amerika’ya, Asya’dan Afrika’ya kadar dünyanın her yerinde siyasi, sosyal, ekonomik çalkantılar yaşanırken Türkiye’nin olduğu yerde çakılıp kalması elbette düşünülemez. Ülkemiz yıllarca küresel siyasi ve ekonomik değişimlerin gerisinde kaldı. Hep büyük bedeller ödemiştir. İnşallah bu defa küresel siyasi ve ekonomik değişimin önünden giderek kendi inisiyatiflerimizi hayata geçirmek suretiyle hedeflerimize ulaşacağız. Ülkemiz bu amaçla bir süredir ekonomiden güvenliğe her alanda bölgesel ve siyasal liderlik politikası izlemektedir"
Böyle idi Başkent’ten yükselen sözler ve çarpıcı açıklamalar. Ne diyeyim. Her zamanki temennim ile noktayı atayım bendeniz. Salıkla kalın. Hoşça kalın..