Soru zor, bir o kadar da düşündürücü; “SİZ HANGİ MİLLETTENSİNİZ ?”

Bi takım gelişmeler, konular üzerine söylenenler ve dahası.. Hele ki siyaseten söylenenler ve toplumun verdiği okkalı tepki…!
 
Bazen, işittiklerimiz karşısında, her birimizin aklına gelen, hayli göndermeli ve bir o kadar da manidar soru oluveriyor; “Sen hangi millettensin..?” şeklinde gelen..
 
Konuk yazarımız, mesleki büyüğüm Mehmet ağabey yapmış yine yapacağı.. Gündemin konularından hareketle çıkmış yola ve soru vermiş; “SİZ HANGİ MİLLETTENSİNİZ ?”
 
Dilerseniz, kendimce yorumları bir kenara bırakıp, denilenlere döneyim şimdi ben.. Kayseri’den, şehrimize düşünce ve ifadeleri ile konuk olan Mehmet Uzel’ in yazdıklarında şimdi sıra..
 
Büyük harflerle bahsettiğim soru ile başlıyordu ilk satır;
“ Siz hangi millettensiniz.. Hangi dindesiniz..Yatacak yeriniz var mı?” diye..
 
Yazıya döktüğü düşüncesinin sonrası da pek dikkat çekici bir ifade ile geliyordu, şöyle ki;
 
 “Ne değişti de evinden çıkmayan can derdinde olan vatandaşı soymaya kalktınız..
 
Ne oldu da her şeye zam üstüne zam yaptınız..Siz vatansızsınız..O paraları nasıl yiyeceksiniz..”
 
Pandemi’ yi fırsata çevirip, dolandırıcılar yine hortladı malum.. Bir de fırsatçılar.,. Mehmet ağabey de tam da bu noktadan hareketle döktürmüş yazısında. Hey maşallah…
 
Anlattıkları pek anlam doluydu velhasıl.. Diyordu ki o birilerine;
 
“ Evlatlarınızın kursağından o paralar nasıl geçecek…? İnsanlar can derdinde ilen..Fırsatçılık yapan şerefsizler..
Evlerine kapanan insanlara yardımcı olacağınız yerde onursuzluk,kahpelik ettiniz.. Ediyorsunuz..
 
Piyasa da denetim yapanlara..Bu fırsatçılara kim ki göz yumuyor.. Sa.. Onlar da..Namussuzdur..
Vatan hainidir..Yüce Türk Milleti ne zor badireler atlattı bunu da atlatacaktır..
 
Bu süreci fırsata çeviren vatan hainlerinin sonu pislik olacaktır..”
 
Biliyorum ve emim ki, bir çoğumuzun, bahsedilenler karşısında içindeg eçiridği sözleri yazıya dökmüş Mehmet ağabey..
 
Önceki gün, bir TV haberinde izledim.. Emekli bir öğretmenimizin dolandırıldığı haberini.. 50 bin lira kredi çekmişler, önce üç aylık maaşını kendi hesaplarına aktardıktan sonra. Pes, bu kadarı da pes…
 
Mehmet ağabeyin de dediği gibi,”Allah’tan korkmayan… Kuldan utanmayan onursuzlar…”
 
Pes diyorum, başka da söylüyorum da, kime bu denli laf.. Alamazlar ki, alışmışlar bir kere, insan dolandırmaya, fırsat bilip, haksız kazanç elde etmeye birileri…
 
 Mesleki büyüğüm Mehmet ağabey, ekliyordu ayrıca; “Yatacak yeriniz dahi yok…Her gün Fırsatçılarla ilgili.. onlarca telefon ve e-mail geliyor.. Bu utanmazları devletimiz ifşa etmeye başladı..
 
Korona Virüsten önce 17, 50 TL aldığım yoğurdu şimdi 25 TL ye aldım.. Kendi yaşadığım bir olay..
Korona Virüsün yayılmasına karşı önlemler ve enfekte vatandaşlarının tedavisi için çalışmalar  devam ederken bu süreçte krizi fırsata çevirmeye çalışan Vatan hainlerine.. Söz bir kantar.. Doğru dersen şerefin artar..Yalan söylersen ocağın batar..Ne şeref kalmış…bunlar da ne olacak…
 
Bizim vatan sevgimiz,memleket aşkımız,insana olan muhabbetimiz..Kulağımıza okunan ezan ile başladı..Arkamızda okunan Sala ile biter..Vatanın memleketin kalkınmasına  ileri gitmesine vesile olan da baş tacımızdır.. Lakin tersi olanı da yerin dibine batırmak vazifemizdir.. Dürüstlük pahalı bir mülktür..
Ucuz insanlarda bulunmaz..ucuz insanlar çok..Şeref şahtır..Şöhret piyon..Şöhretini Kaybedersen  2 puan gider..Şerefini kaybedersen oyun biter..
Sizler şerefinizi kaybetmişsinizdir..öyle ya bazı insanlar..Kalem gibidir..Ne kadar ince kibar renkli görünseler de..Ham maddeleri odundur..”
 
ŞİMDİ GELELİM, BİZLERCE ÇOK TANINAN BİR BAŞLIĞA; ‘KORONA GÜNLÜĞÜ…’
 
Sanmayın ki, Prof. Dr. Alper Şener attı bu başlığı.. Bu kez, sayın hocanın attığı ve bizlerin de adeta ezber ettiği konu değil bahsedeceğim.. Kayseri’den ses veren Mehmet ağabeyin başlığı bu.. Gerçi, konu yine Korona..
 
 Mehmet ağabey; “Tüm dünyayı etkisine alan korona virüsün insan davranışlarına yansıması kimi olumsuzluklara karşın bence çok olumlu oldu..” diyordu önce ve ekliyordu sonra da.. Şöyle ki;
 
“En başta kendisiyle baş başa kalan bireyler geçmişiyle hesaplaşma,sorgulama ve hatalarını görme olanağı buldular..Bunu ara sıra yaşamımız içerisinde yapmamız gerekse de birçoğumuz yoğun iş ve geçim kaygıları nedeniyle yapamıyoruz..
 
Çok uzun zamandır varlığını bile unuttuğumuz arkadaşlarımızı,dostlarımız arayarak sevginin,ilginin bir kez daha ayrımına vardık..her ne kadar yitirdiğimiz birlerce insan ve yardıma ihtiyacı olan hasta,yaşlı insanların,yaşam alanlarını ellerinden aldığımız hayvanların çektiği sıkıntılarla üzülsek de,yaşam devam ediyor ve bizler yeni duruma uyum sağlamak zorunda olduğumuzu kabul etmek durumundayız..Bu süreçte ismini bile hatırlayamadığım bir çok kişinin arayıp sorması,dost biriktirmenin ne kadar önemli ve değerli olduğunu bir kez daha gösterdi..
 
Bu virüsün yaşattığı acılar sonrası oluşmasını umduğumuz yenidünya  düzeni,belki ülkemiz için de güzel günlere neden olur..Gidenleri geri getirmemiz kuşkusuz ama hiç değilse çocuklarımıza,torunlarımıza daha yaşanır bir dünya,daha demokratik bir Türkiye bırakabilme umudumuzu yitirmemiş oluruz..”
 
Bu denilenler üzerine, yarın bir başka pencereden bakacağım bendeniz..  Hemen her gün, sosyal medya hesabından, sıkça paylaşılan başka bir konu daha var..
O’ndan söz edeceğim YARIN..
 
Paylaşım rekoruna koşan o denileni,  sinir bozucu şu cümleyi aktaracağım;
“50 YAŞ ÜZERİ HERKESİ ÖLDÜRÜN…!”
Yarına kadar da sağlıkla kalın emi.. Maske, Mesafe ve Hijyen ile, daha ne sağlıklı yarınlara, hep birlikte  ulaşabiliriz.. Sakın unutma Çanakkalem.. Maske, Mesafe, Hijyen…