Hiç ümitlenmeyin, ne sayı vereceğim, ne de bitti bitiyor diyeceğim..

Hiç ümitlenmeyin, ne sayı vereceğim, ne de bitti bitiyor diyeceğim..
Aylardır denilenleri yapmadık, normal şekilde bir yaz geçirdik ve durum ortada. Yasakları bir güzel kendimiz getirdik.
Halen dahi salgına dur diyebilecek güç bizde iken, sokaklarda polis görünce kendimize geliyor, maskeyi takıyor, sonra yine normalleşiveriyoruz.
Hastanelerde tam anlamıyla savaş veren, şifa verebilmek adına gecesini gündüz eden,  evlerine dahi gidemez duruma gelmiş sağlık çalışanlarının bu özverisi karşısında, hiç umursamayanlarız ya, yuh olsun bizlere.
Son durum dediğime bakmayın başta.  Son denilenleri aktaracağım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ın vurgulu şu sözünden bahsedip, daha sı dediklerini de paylaşacağım.
Reis; "Sağlık Bakanlığımızın attığı bu adımlarla bu tedbirleri almaya mecburuz ve alacağız" diordu önce, sonra da ekliyordu;
 "Aşıyla alakalı olarak da, şu anda kendi faaliyetlerimiz hızla ilerliyor.." diye..
Güzel haber aslında bu son denilen.. Umut veren gelişme geleceğe ilişkin.. Hani diyoruz ya, yasaklar ne vakit bitecek..Biz getirdik, gönderen de biz olmalıyız. Tedbirlere sıkı sıkı uymalı, virüsü kendimizden uzak tutmalıyız önce.
Mega kent İstanbul’dan ses veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ ın dediklerine gelmeden önce, hayatımızın bir parçası olması gereken maske, mesafe ve hijyen diyeceğim yine.. Nasıl ki sokağa çıplak çıkmıyoruz, maskesiz de çıkmamalıyız kısacası..
Şimdi, pandemi sürecine ilişkin edilen açık ve hayli net sözlere döneceğim. Sayın Cumhurbaşkanı, cuma namazını kıldığı Üsküdar'daki Hz. Ali Camii'nin çıkışında basına açıklamalarda bulundu dün.
Ben de bu denilenleri, abonesi olduğumuz İHA’ nın haber bülteninde gördüm ve aktarıyorum..
 "Sağlık Bakanlığımızın da attığı bu adımlarla bu tedbirleri almaya mecburuz ve alacağız" diyordu Reis..   Alınan tedbirler hakkında konuşuyor,   "Bilim Kurulu her türlü hazırlığı, çalışmayı yürütüyor. Tabii bu arada vatandaşlarımızın hassasiyeti çok önemli. “ vurgusu yapıyordu özetle.
Çok işittiğimiz tedbirlere değiniyordu Reis. Çok işittiğimiz ancak, muhtemelen ben de dahil zaman zaman umursamadığımız tedbirler.
Şöyle diyordu Cumhurbaşkanı; “Defaatle birçok tedbir açıklamamıza rağmen vatandaşlarımızın hala kapalı mekanlarda bu işlere hiç dikkat etmediğini, kapalı mekanlarda sigara içmeye varıncaya kadar, bunları yaptıklarını görüyoruz, maske takmadıklarını görüyoruz.
Özellikle maske, mesafe ve hijyen, bunlar bizim için çok çok önemli. Fakat buna dikkat edilmediği sürece hele hele büyükşehirlerde, bunun artarak devamı kaçınılmaz hale geliyor.
Biz şu anda Sağlık Bakanlığımızın da attığı bu adımlarla bu tedbirleri almaya mecburuz ve alacağız. Bizim fiziki altyapı olarak bir sıkıntımız yok, hastaneler noktasında bir sıkıntımız yok.
Aşı konusu gündemde, aşıyla alakalı olarak da, şu anda kendi faaliyetlerimiz hızla ilerliyor. Bu arada Rusya, Çin, Almanya, Almanya'da özellikle Uğur bey ve eşinin yaptığı çalışma da hassasiyetle ilerliyor. Bütün bunlarla beraber gönüllüler diyebileceğimiz, aşı olmaya gönüllü olanlara yönelik de adımız var. Onun hazırlığını da yapıyoruz. Vaka sayılarının artması, vefatın artması, şu anda bizim bu süreçteki en önemli üzüntü duyduğumuz tablodur"
 Bende dahil herkesin merak ettiği aşı çalışmaları hakkında da bilgi veriyordu sayın Cumhurbaşkanı. Aşı konusunda diyordu ki; "Bu süreç matematik bir süreç değil. Bunlar, bu çalışmaları yürütülen firmaların, başta TÜBİTAK olmak üzere verdikleri raporlar. Bu raporlara göre de en erken Nisan'ın olabileceğini söylüyorlar.
Ama bizim şu anda aşı ithali noktasında ise görüşmelerimiz var. Benim Putin ile yaptığım görüşmeler var.
Aynı şekilde Çin sağlık bakanıyla, Sağlık Bakanımın yaptığı görüşmeler var. Görüşmeler devam ediyor. Peyderpey oralardan gönderilen bazı aşılarla da bizler bu aşıları gönüllüler üzerinde kullanmaya başladık. Bir an önce neticelerini görmek, yan etkileri nelerdir neler değildir görmek için çalışmalar devam ediyor"

ÇANAKKALE’DE SON DURUM..
Yine sanmayın sakın, sayı vereceğimi. Yok ki, ne vereyim..  Bildiğim şu, yetkili ağızlardan hep dökülen uyarı.. Ne olur daha da dikkat..
Sağlık çalışanlarının son durumu diyeyim iyisi mi.. belki, bu daha bi dikkat çeker.. Çünkü, maazallah hastalığa yakalanacak olur isek hayatımız onlara bağlı malum..
Pandeminin başından buyana ekibi ile gecesini gündüz eden ÇOMÜ Profesör Alper Şener’ in dediklerini duyuyor, ancak uygulama noktasında sınıfta kalıyoruz..
Sanırım, Alper hoca da pes etti artık çağrı yapmaktan..Durumu iki satırda özetlemiş kendisi.. bBnden söylemesi..
Bence bu mesaj hayli önemsenmeli.. Bakın Alper hoca ne demiş:
“GÜNAYDIN, ARTIK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ TEK HEDEFİ SALGINI SAĞ SALİMEN ATLATMAK..”
Bu mesajı sanırım anladık.. Yok hayır diyorsanız, benden söylemesi, tekrar etmekten ben de yoruldum..Sağlık uzmanları nasıl sabır etsin ki..!