Dün bahsetmiştim, Oylama için, kendine oy veren vatandaşa sordu diye.. “OYLAMADAN ÖNCE, KENDİNE OY VERENLERE SORDU!!!…” başlığını atmıştım.. Merak ettiniz mi sonucu, ne oldu diye..!!!



Dün bahsetmiştim, Oylama için, kendine oy veren vatandaşa sordu diye.. “OYLAMADAN ÖNCE, KENDİNE OY VERENLERE SORDU!!!…” başlığını atmıştım.. Merak ettiniz mi sonucu, ne oldu diye..!!!
 
Dilerseniz, soruyu soran Meclis üyesinin ifadeleri ile özetleyeyim ben de olanı.
 
Lapseki Belediyesi’nin CHP’ li Belediye Meclis üyesi Mehmet Bilgin; “ Çok değerli Lapsekili hemşerilerim, meclis toplantısında sosyal tesisler-1 isimli işletmenin 10 yıl süre ile kiralama ihalesine çıkarılması (Akp+Mhp):7 kabul (Chp+İyi):4 red oyu kullanılarak kabul edilmiştir.” Diyordu.
 
Sonra da, kişisel değerlendirmesini ekliyordu sosyal medyadan yaptığı duyurusuna; 
“Sizin değerlendirmelerinize göre oyumu kullandığımı belirtir, düşüncelerinizi benimle paylaştığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Saygı ve sevgilerimle...” diyordu CHP’ li Meclis üyesi Bilgin.
 
Lapseki’den ses verip,  “KİRİYA MI ÇIKSIN, YOKSA BELEDİYECE Mİ İŞLETİLSİN?” sorusuna yanıt aramış, gelen yanıtlara göre de Oy kullanacağını açıklamıştı CHP’ li Meclis üyesi.
 
Geçen 5 Kasım 2020 Perşembe günü gerçekleşen Belediye Meclis toplantısının bir gün öncesinde, 4 Kasım’ da Lapseki Belediyesi Meclis üyesinin sosyal medyadan yaptığı bir paylaşımdan söz etmiştim dün.
 
CHP’ li Mehmet Bilgin, “Çok değerli Lapsekili hemşerilerim..” hitabı ile söze başlayıp, Meclis toplantısında Sosyal Tesisler-1 adlı işletmenin 10 yıl süre ile kiralama ihalesine çıkartılması konusunun görüşüleceğini anlatıp;  “Bu işletmenin belediyemiz tarafından mı, yoksa özel şahıs veya kurumlar tarafından mı işletilmesini istersiniz? Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız, oyumu sizin isteğinize göre kullanacağım. Sevgi ve saygılarımla..” diyerek, yanıt aramıştı sorusuna.
 
Oylama sonucunu yine sosyal medyadan duyuran CHP’ li Bilgin’in bu bilgilendirmesine, birçok yorum gelmiş. Dikkat çekici ifadeler ile Lapsekili vatandaş çarpıcı değerlendirmelerde bulunmuş.
 
Hepsini aktarmak isterdim lakin, hayli uzun olacak. İyisi mi, sonuca ulaşmış konu için fazla söz edip,   bulandırmayayım meseleyi..
 
Böyle diyorum da, önceki günkü soruya gelen yanıtlar içinde yer alan şu değerlendirme hayli dikkatimi çekti. Sahi nedir bu konu..?
 
Bir Lapseki’ li; “Ama bizim belediyemiz bir zamanlar da hazır beton işine girmişti ve bu işi büyütecekleri demeçleri vardı, sonrasında tam olarak devir mi edildi satışımı gerçekleştirildi ve oradan kar mı edildi zarar mı edildi bilemem.
 
Aynen burada da ikinci tesis açıldı birçok masraf edildi madem zarar oluyor niye ikincisi yapılıp bir sürü masraf ediliyor, hiç yapım olmadan ihale etseydi?” şeklinde bir cümle kurmuştu.
 
Haa bir de, şöyle bir ekleme yapmıştı değerlendirmesine; “Ayrıca orasını başka bir belediye yapmıştı sanırım ilçemize bir jest bizim belediyemiz çalıştırsın diye.”  vurgusu eşliğinde.
 
Bir sonraki Lapseki ziyaretimizde, bu konuya ilişkin bilgi alabilmek, ‘mesele sahi ne ki?’ şeklinde, akıllarda oluşabilecek muhtemel bir soruya yanıt bulmaya da uğraşacağım anlaşılan.
 
‘HALKA HİZMET, HAKKA HİZMET…’ sözünü hatırlamadım değil hani.. Sosyal tesis konusu için yapılan oylamaya ilişkin, bir Lapsekili hanımefendi;
“Yapacak bir şeyler olmalı…” diyor ve ekliyordu.. Bahsetmeyecektim konuya adir değerlendirmelerden fakat, hayli ilgimi çekti bu cümle..
 
 ‘Asker..’  anlamına gelen soy ismine sahip hanımefendi; “Sosyal tesis belediyenin yani halkın kalmalı.
 
Halkın tek gidip eğlenebildiği yerdir orası. Fakat demek ki köprü manzarası birilerinin iştahını kabartmış.  İhalenin de şeffaf ve adaletli olacağına inanmıyorum, artık bizler yani Lapseki halkı 1 liralık çayı 10 liraya içeriz. Ya da içenleri sadece seyredebiliriz. Bence halk örgütlenip, buna itiraz etmeli. Çünkü orası halk için yapılmış bir tesis. Halka hizmet amaç edinilmeli, kar amacı güdülmemelidir.” görüşünü savunuyordu..
 
Köprü manzaralı bir mekanda, kim istemez ki şöyle bir günün yorgunluğunu atmayı..!!!
 
Tavşan kanı çayını yudumlar iken, Dünya’nın en heybetlisi olacak 1915 Çanakkale Köprüsü’ne bakıp dalmayı kim istemez ki..!!! 
 
Umarım, bizler de Çanakkale merkezden, Eceabat, Ayvacık, Biga, Yenice,  Ezine’ den kalkıp köprü manzarası seyretmeye gittiğimizde,  Sayayım mı daha ilçeleri.. Mesela Gelibolu’ya, Bayramiç’ten, Çan’dan kalıp gelenler, Bozcaada ve Gökçeada’ yı da atlamayayım.. Ucuz bir bardak çay keyfi yanında, köprüyü izlemesin mi be kardeşim..
 
Böyle bir cümle kurdum. Çünkü şöyle düşünenler olabilir; “Sana ne ki Lapseki’nin sosyal tesis meselesinden..!!!”  şeklinde.. Doğrudur.. Ne diyebilirim ki şimdi.. Dediğim ortada aslında…  Yer bulamaz isek şayet bir kıyıda, geçiveririz öbür kıyıya.. Gelibolu’dan izleriz biz de köprüyü..
 
NE OLDU Kİ ACABA, EYLEM OLMADI…
 
Tarihte bu gün olanlara acayip takıntılı bir kişi olarak, dün olanlara, daha doğrusu olamayanlara bir anlam veremedim.. Nedir ki acaba sebebi…
 
Dün, bilindik eylem günü idi.. 6 Kasım YÖK protestoları.. Sahi, uzunca zamandır o protestoları işitmiyor kulaklarım.. Pandemi korkusundan mı, yok sa unutulduğundan mı YÖK..
 
Gerçi, iyi olmuş.. Ne idi öyle o… Protesto ediyorsun da ne oluyordu…
 
Şimdiden herkese iyi hafta sonları.. Bu arada demedi demeyin, maske, mesafe ve hijyene duyarsızlığımızın sonucu ortada.. Daha da aynı vurdumduymazlığa devam edenler olur ise, yasaklar da kapıda.. Diyorum ya, demedi demeyin…