“Nerede o eski günler..!” diyenimiz öyle çok ki hanidir, kimi bayramlardan söz eder iken, kimi 12 ayın sultanı Ramazan üzerine kullanıyor bu ifadeyi.

“Nerede o eski günler..!” diyenimiz öyle çok ki hanidir, kimi bayramlardan söz eder iken, kimi 12 ayın sultanı Ramazan üzerine kullanıyor bu ifadeyi. Kimimiz de eskiden bahisle komşuluk ilişkileri akla geldiğinde kullanıyor ve eskiye olan özlemi dile getiriyor hanidir.
 
Genellikle siyasete dair konuları işlediğimden ben de çok sık akla gelen bu sözü kaleme alanlardanım, kesinlikle doğru…
 
Eskiden öyle yanıtlar gelirdi ki birde siyasetçiden, şaşa kalırdı sorunun o an yanıt bekleyeni, yani Gazeteci…
 
‘Baba’ ya Ege gezisinde bir Ege’ li meslektaşım soruyor.. Konu, şimdiki gibi şımarık Yunan’dan kaynaklı..
 
Gazeteci, dönemin Başbakanı merhum Süleyman Demirel’e, Yunanistan’ ın bazı hamlelerinden kaynaklı,
“Sayın başbakanım, Ege Yunan gölü oldu denilmekte..” şeklinde bir ifade eşliğinde görüş talep ediyor..
 
‘Baba’dan gelen değerlendirme, hem düşündürüyor, hem de gülümsetiyor aslında..
 
Diyor ki usta siyasetçi, Isparta’nın Gülü, Politikanın Sümbülü;
 
“Ne Yunanistan’ ın, ne de Türkiye’nin gölü değildir Ege..
 
Ege, göl değildir. Ege bir denizdir..!!!”
 
Siyaset zor zanaat.. Siyaset; bir de üstün aklın işi derler.. Derler derler de, üstün akıl için ver örnek dendiğinde, siyaset ne versin ki örnek.. Hangi birini verse mesela.. Öyle çok ki örnek… Buyurun işte, size bir yeni örnek..
 
Cennet ülküm Türkiyem de, hemen her birimizin o ya da bu sayede, o ya da bu nedenle, siyasetle işimiz oluyor maalesef.. Çünkü, ne siyasetsiz oluyor bazen hayat, ne de siyasetle..
 
Güne başlar iken, ‘Biri siyaset mi dedi?’ dememin nedenine geliyorum şimdi. Yavaş oldu belki ancak, bence bazen yavaş yavaş anlatmak gerekli..
 
Yavaş yavaş anlatmak gerekiyor bazen siyaseti. Hızlı sözler akıp gidiyor su misali…
 
Son yılların, siyasetini hayranlıkla izlediğim ismi, Mahsur Yavaş’ ın bir paylaşımına ulaştım sosyal medyadan.
 Ne çarpıcı bir durum du yaşanılan.. Haliyle özetlenilen hikayeyi okudum önce.. Öyle bir görsel vardı ki bu paylaşımda, merak etmemek elde değildi fotoğrafın hikayesini.
  
Dilerseniz, kaleme alınanlar diyeyim önce..
 
Vurgulu sözler eşliğinde gelenler mi demeliyim yoksa. Vallahi bilemedim ben şimdi..
 
Hikaye şu. Kısa ve öz aslında.. Hikaye der iken; ‘Mansur Başkan’ rumuzu eşliğinde gelen anlatım aslında bahsedeceğim.
.
Paylaşımda; “ADALET PARTİSİ’ nin bir Mitinginde CHP li bir çocuk Rahmetli ECEVİT' in resminin olduğu CHP Bayrağı ile mitinge gelir.
 
O miting alanında Bayrağı sallamaya başlar.
 
Onu topluluğun içinde gören Rahmetli DEMİREL O çocuğu yanına alıp birlikte fotoğraf çektirir.
 
Ve çocuğa bayrağı buradan da sallayarak mitingtekilere selam ver der.
 
Rahmetlik DEMİREL’in Bu centilmen hareketinden dolayı. Miting alanında büyük bir alkış tufanı kopar.
 
İşte özlediğimiz DEMOKRASI VE HOŞGÖRÜYÜ HER ZAMAN ÖN PLANDA TUTAN BİR TÜRKİYE VE HOŞGÖRÜLÜ SİYASİLERE İHTİYACIMIZ VAR.” şeklinde ifadeler geçiyordu.
 
Altı çizilen bir başka anlatım daha vardı ki, belki suç işlerim diye, dahasın dan bahsetmeyeyim ben iyi simi..
 
Siyaset bu ya, siyasetçi düşündüğünü yazıyor bazen.. Bahsettiğim paylaşımda denildiği gibi sözler çok ediliyor mesela..
Mesela diyorum da, mesela dediğimi aktarmıyorum değil mi!
 
Kızmayın tamam. Paylaşım şu ifadelerle sonlanıyordu;
 
“Bağırıp Çağıran değil, Halkını Kutuplaştırmayan, Ötekeleştirmeyen, Sevgi İle Kucaklayan.
İNSANLARIN DİN. DİL. IRK BÖLGE AYRIMI YAPMAYAN  bir TÜRKİYE....
NERDE O GÜNLER...?”
 
Eski Türkiye’nin eski siyasetçileri denilen o kadar çok cümle kuruluyor ki siyasete konu sohbetlerde, öyle çok anılıyor ki eski siyasetçiler hadi gel de rahmet eyleme şimdi…!
 
Rahmetli Demirel, Rahmetli Erbakan, Rahmetli Ecevit, Rahmetli Türkeş, Rahmetli Özal ve dahası Rahmetliler..
 
Eski Türkiye ifadesine bu aralar öyle kıl oluyorum ki bendeniz, ne de severmişiz biz şu eski Türkiye’ yi be kardeşim..
 
Dünya eskiyi eskide bıraktı şu lanet olası Virüs yüzünden.. Biz de yeni normallere uymamız, yeni Dünyanın yaşayanı olmaya alışmamız gerekir iken, eski normallere uyup, yeni normalleri unutup virüsü yaymaya devam eder olduk. Yalan mı..!!!
 
Farkında iseniz… Vaka sayıları en artış gösteren illerden oldu eeeyyy Çanakkale…Unut artık eski normalleri, yenilere alış bir an önce, aksi halde eskileri hiç anımsayamayacak hale geleceğiz virüs sayesinde, dünya değiştireceğiz..
Demedi demeyin yani..
 
Dikkat edin uyun şu kurallara be Çanakkale… Maske, Mesafe ve Hijyen.. yapılacak bu kadar basit be kardeşim..