Durmamış, bizde kopmuşuz…

Durmamış, bizde kopmuşuz…
 
Az sonra aktaracağım denilenler, her hangi bir ekleme ve uydurmada bulunulmadan, uydurmaca sözler eklenmeden gelecek. Sakin olun, bence sabırla da okuyun..

Önemli bilgiler aktaracağım çünkü.. Hepimiz için önemli… Sonuçta hepimiz aynı gemideyiz.
Çarpıcı olsun şu rakam;  Çanakkale'de yoğun bakım doluluk oranı yüzde 48… 

Aralarında şehrimizin de olduğu 5 ilin İl Sağlık Müdürleri ve Hastane Başhekimleri eşliğinde bir toplantı düzenledi Sayın Sağlık Bakanı Koca.

“Salgın Anadolu’da ikinci zirve dönemindedir…” vurgusu, pek önemli bir ifadeydi bence..

Ayrıca; ”Riskli bir tırmanışla karşılaşıyoruz. İlk zirveyi, ilk piki, büyük illerde 14 Nisan'da ikinci zirveyi Eylül’de yaşamıştık. Anadolu’da ilk zirve Eylül’de görülmüştü. İkinci zirveyi şimdi yaşıyoruz” diyordu sayın Bakan..

İşin ciddiye almamız gereken kısmı, Çanakkale’deki durumun , sıralamaya giren 5 ildeki gibi olması..
  
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ nın dahası dedikleri ve altını çizdikleri bence çok önemsenmeli.. 
Gerçi, kimsenin umurunda değil duydukları. Sokaklar aynı tas, aynı hamam.. Lafımız kime ise artık..!!!

Koca bakan açık açık dile getiriyor kardeşim. Diyor ki; korona virüs salgını Anadolu’da ikinci zirve döneminde.. 

Dahası detaylandırıyor cümleyi, şöyle ki;  “Riskli bir tırmanışla karşılaşıyoruz. İlk zirveyi, ilk piki, büyük illerde 14 Nisan'da ikinci zirveyi Eylül’de yaşamıştık. 

Anadolu’da ilk zirve Eylül’de görülmüştü. İkinci zirveyi şimdi yaşıyoruz” Üstelik zirvenin yaşandığı yerlerden biri Çanakkale.. 

İyi mi bu sonuç? Hadi buyuralım, buradan yakalım…

-Koskoca bakan, Fahrettin Koca , tek tek sıraladı sıkıntılı illeri.  “Bursa, Balıkesir, Bilecik, Çanakkale ve Yalova olmak üzere 5 ilin il sağlık müdürleri, başhekimleri koordinatörlerle bir araya geldik. 

-Yapacağım açıklamalar, bu  5 ili ilgilendiren açıklamalar olacaktır. 

-Bunun da ötesinde söyleyeceklerim salgının herhangi bir şehirdeki tırmanışının ülkenin her yerini ilgilendirdiğini bilen bütün yurttaşlarımızı yakından ilgilendirecek niteliktedir. 

Durum bölgesel bir yayılımdan daha ciddidir. 

Gelinen noktada yeni bir değerlendirme yapmak gerekmektedir. Bunun adını koymak uyarıcılığı bakımından yararlıdır. 

Bu sebeple Bursa'da yaptığımız toplantının muhatabı 5 il ve diğerleridir. İstanbul buna dahildir.” İfadesi eşliğinde. 
Gelelim şimdi gelinen noktaya.. Gelinen noktayı, aynı benim bahsettiğim şekildeki ifade ile dile getiriyordu sayın Bakan;

“Gelinen noktayı şöyle tarif edebiliriz.” diyordu önce, ekliyordu sonra;  
“Salgın Anadolu'da ikinci zirve dönemindedir. 
Riskli bir tırmanışla karşılaşıyoruz. “  şeklindeki çarpıcı ifadesini.

 “Büyük illerimizde tedbirlere durumun gerektirdiği ciddiyetle sarılmış hızla sonuç almıştık” diyerek girdiği bir cümlesi vardı ki sayın bakanı, sonrası daha bir detaylı anlatımla geliyordu.

“Ekim'in ikinci haftasından itibaren öncekilerden daha büyük sınavdayız. Son birkaç günde riskin boyutu artmıştır. 

Mevcut koşullarda sağlık ordumuzun gücünden hastane kapasitemizden gerekli imkanlardan sahadaki ekiplerden test sayılardan temaslı taramasından izolasyondan hepsinden önemlisi devletin bu mücadeleye verdiği önemden yana kimsenin endişesi olmamalıdır. İnanıyorum ki yoktur. 

Virüsün bulaştığı kişilerin büyük kısmında belirti görülmemesi sevindirici. 

Bu durum işin ciddiyetini azaltmıyor. Virüsün yayılması sadece daha fazla insanın hasta olması, hayatını kaybetmesi değil, tüm hayatın sekteye uğramasıdır.

 Bu nedenle salgına karşı verilen mücadele bütün hayatı koruma mücadelesidir. Bugünkü değerlendirmeler sonucu bursa ve 5 ilde Covid-19 ile ilgili seyri paylaşmak istiyorum. Bursa'da bir aya göre günlük vaka 3 kat arttı,

 Bilecik'te geçen aya göre iki kat arttı, 

Balıkesir'de Yalova'da ve Çanakkale'de ise bir ay öncesine göre yüzde 50 oranında vaka artışı görüyoruz.” .

RAKAMLAR GELDİ, MERAKLISINA ..!
 Bir ara, üzerine pek laf edilen, polemik konusuna dönüşen, yani merak edilen rakamlar konusu vardı ya, üstelik karşılıklı Tıp insanlarının, pek de hoş olmayan sözleri birbirlerine etmesine neden konu..
 Buyurun işte o konuda, sayın bakan Koca verdi rakamları.
 
Şöyle idi tam olarak kullandığı ifadesi; “Çanakkale yoğun bakıma 39 yatak daha ilave ediyoruz.

 Yatak doluluk yüzde 34, yoğun bakım yüzde 48, solunum cihazı ise yüzde 24. 

Salgınla mücadelede önemli çalışma filyasyon ekiplerinin çalışması. Hem şüpheli temasları tespit edip hasta takibi yapıyor, ilaçları evlerine kadar teslim ediyoruz. “

Bu arada, demeden edemeyeceğim. Vakada artış olur da, çalışanların sayısı artmaz mı? Artmış elbet.
Sahada, virüsle mücadele esnasında, en çok ismini duyduklarımız var mesela.

Filyasyon ekipleri. Bu ekiplerin  Çanakkale'deki sayısı  97'ye çıkıyormuş.. 

Şimdi aktarmaya çalışacaklarıma, aslında bizler hiç yabancı değiliz. 

Geçen kış işitti kulaklarımız benzer sözleri.. O sözler, yine geldi üstadım.. Ben de o vakit aktarayım.
Sayın Bakan Koca; “Dışarıda geçirdiğimiz zamanı asgari düzeye indirmeliyiz. 
İşimiz mecburiyetlerimiz dışında evimizde kalalım. Hayat eve sığar cümlesini yeniden hatırlayalım. Dışarıda kalabalıktan uzak durmalıyız. 

Maske takalım, mesafe kuralıyla birbirimizi virüsten koruyalım. 
Yeni vakaların önünü kesecek basit tedbirlerdir. Salgın Anadolu'da ikinci zirve dönemine kış gelmeden ulaştı. 
Tedbire boş verip seyri kendi haline bırakırsak kapalı ortam, hepimiz için yenilgi dönemi olur. 

İkinci zirve dönemi bugün çalışma toplantılarında ele aldığımız 5 kent için geçerlidir. 
Bursa, Balıkesir, Bilecik, Çanakkale ve Yalova sakinlerinden verdikleri desteğin büyüğünü talep ediyorum. “

Uzadı biliyorum, lakin konu önemli.. Bilmem bu kez anlatabildim mi..!!!