Tüyler ürpertici acı bir olay..

Tüyler ürpertici acı bir olay.. Sokak hayvanlarının hiç yere canından olması.. Biri çıkıyor zehirliyor. Ne acı.. Oysaki, o canlı besleneceğini sanıyor.. Besleneceğini sanıdğı yiyecekte bir lokma yutuyor,  canından oluyor.
 Böylesi hikayeler hep içimizi acıtıyor. Acıtsa da hemen her gün bir yenisinin yaşanıyor olması da ne acı..
Bga ilçemizde meydana gelen son olay üzerine, Gazetemizin konuk yazar listesinde sık sık bahsi geçen usta bir kalemin yazdıklarını okuyunca dün, paylaşayım istedim.
Pek net pek açık ifadelerle , şehrimize yüzlerce kilometre uzaktan, Kayseri’den ses veren isim..
Şöyle diyordu önce;  “SAYIN BİGA BELEDİYE BAŞKANI,, SOKAK HAYVANLARINI YAŞATMAK ULUSAL BİR DİRENİŞTİR…”
 Ve ekliyordu üzerine; “Kapısında ‘Belediye’ yazan yerde 5199 sayılı hayvanları koruma kanununa göre belediyeler sokak hayvanlarına bakmak zorundadır..
Bir belediye başkanını,hayvan konusunda ikna etmek çok zordur. Çünkü belediye başkanları sadece insana hizmete odaklıdır… Ancak bir belediye başkanı merhametli ve hayvan severse onu ikna edebilirsiniz. “ diye.
Kayseri’den, Biga’ da yaşanılan acı olay üzerine, belli ki biz gibi üzüldüğünden ses veriyordu gazeteci Mehmet Uzel
İçinden geçenleri kaleme alır iken Gazeteci Uzel,  Çanakkale Valisi Sayın İlhami Aktaş’ tan söz ediyor;” “Sayın Aktaş, hayvan sever bir validir..Çünkü Nevşehir’ de hayvanlar için gereken önemi verdiğini biliyorum..” diye ekliyordu..
Sayın valiyi, Nevşehir’deki görev sürecinden tanıyan gazeteci Uzel’ in sözlerinin dahası da geliyordu aslında. Ne yalan söyleyeyim, bu ifadeleri daha bir ilgimi çekti.
Şöyle giriyordu söze; “Şimdi Türkiye’nin çeşitli İllerindeki belediyeler,’Pati Köy’ , ‘Pati Kasabası’, hatta patiler için gezinti yolları yapmaktadır..Bu konuda Sayın İçişler Bakanımız Süleyman Soylu’ da sokak yaşayanlarımız, can dostlar için çok güzel çalışmalar yapmaktadır.. Sayın Biga belediye başkanı , sizinde Çanakkale’ de sokak hayvanları için barınak, pati köy gibi çalışmalar yapmanızı isteriz..
Türkiye de bir çok şehirde Belediyeler bu sokak hayvanları için besleme ve sulama üniteleri kurmaktadır.. Ayrıca yine bir çok belediyenin hayvan ambulansı ve hayvanları toplama araçları bulunmaktadır.. Çanakkale de var mı yok mu? bilmiyorum.. Bu konularda duyarlı olmanızı isterim çünkü Çanakkale de de can çok severler, sandığınızdan da fazladır.” tespitinde bulunuyordu.
İnsanı yaradan Allah’ ın, hayvanı da yaradan olduğuna değiniyordu ki,  şu yorumu pek anlamlıydı.
“Yaradan, dili söylemez bu canlıları insana emanet etmiştir.” diyerek, bence hepimizin asli görevine dikkat çekiyordu.
Yaz aylarında sıcak günlerde, kış ise sadece o soğuk yağışlı süreçte aklımıza gelen, sosyal medyadan onca süslü laf edenleri hatırlayınca şu günlerde, besler gibi yapıp, canlarını aldığımız sokak yaşayanı can dostların, daha bir tehlike altında olduklarını düşünüyorum neden ise.. 
Son yaşanılanlar üzerine, Türkiye’nin içi ayrı bir yandı.. Sosyal medyadan öylesi yorumlar okudum ki, ne desek boş artık.. Onca canı alan iki şüpheli Biga’ da yakalanmış, suçlarını da kabul etmişler..
En azından,bu da iyi bir haber.. Yarın yine yaparlar, ‘yine besler gibi yapıp can alırlar mı’  diye düşünmekten şu an için kurtulduk.
 Kayseri’den, Biga’ nın yaşamını yitiren can dostları için üzülen ve de açık net şekilde yazan Gazeteci Uzel’ in; “Ülkemizde ilkel insanlar hayvan zehirlemektedir.” şeklindeki vurgusuna bayıldım. O kadar çoklar ki maalesef bu türler..
 Gazeteci Uzel’ in dediği gibi; “Bir köpek zehirlendiğinde iç organları patlar ve saatlerce çırpınır, can verir.. Allah tarafından üremeye kodlanmış bu hayvanlar, istem dışı ürer ve çoğalır…”^
Peki ya ne yapmalı? Bu konuda altını çizdikleri vardı Kayserili meslektaşımız sayın Uzel’ in. Dilerseniz, birlikte göz atalım yazıya dökülenlere.
Şöyle diyordu gazeteci  Uzel; “Devlet sokak hayvanlarını 10 yıl önceden kısırlaştırmaya başlamış olsa idi, bugün popülasyon kontrol altına alınırdı.
Doğayı ve hayvanları reddetmek maalesef insanlığın sonunu hazırlamaktadır. Zehir veren o kahrolası eller dostluk ve sevgi ile birlikte insanlığı da yok etmekte.
Unutmasınlar ki; Allahın adaleti adildir. Beklesinler görsünler. İnsanın kendinden daha zayıf ve güçsüz bir canlıya sırf gücünden faydalanarak eziyet etmesi, işkence etmesi, hunharca davranması, zehirleyip öldürmesi insanlıkla bağdaştırılamaz. Her türlü yaşam ihlaline karşıyım. İnsan olmayan canlıların da yaşam hakları onlara Allah tarafından bağışlanmıştır. Bu bizim hem dinsel, kültürel, toplumsal, kısaca ulusal değerlerimizdir.
Her türlü işe koşulan, horlanan sahipli, sahipsiz tüm hayvanların yaşam hakları olduğuna bir kez daha dikkat çekmek isterim.
Temel hak ve özgürlükleri daha da genişletmeyi bu konuda evrensel normlara uygun, insani kurallara uygun yaşamayı ve paylaşmayı bilmeliyiz.
İçinde bulunduğumuz dünya sadece bizlerin değil, onların da dünyasıdır.
Demokrasi her birey içindir. Sosyal toplum hakları olarak yaşıyorsak, hayvanlar da bireydir.
Öncelikse 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunun, Kabahatlar konunu olmaktan çıkarılmalı, ceza kapsamında ele alınmalıdır.
Kısaca; hayvana yapılan işkence v.s olaylar kabahat değil suç olarak telaffuz edilmelidir. Üstelik işkence, tecavüz olayları karşısın devlet suçluya para cezası kesmektedir. En acısı da bu para devlet kasasına girmektedir. Hapis cezaları hayata geçirilmelidir. Hayvanı öldürmenin bir adım ötesi insanı öldürmektir. Devlet kan döken ellere kelepçe takmalıdır.
Bu tip olaylar mahkemelerin yargı alanına girmelidir. Bu uygulama tüm dünyada böyle iken Türkiye ‘de ilkellik hüküm sürmektedir.
Tüm gelişmiş ülkelerde mahkemeler ve savcılıklar yetkili olup ağır hapis cezaları verilmektedir. Toplu hayvan itlaflarının engellenmesi için 3285 hayvan sağlığı  ve zabıtasının ilgili maddeleri kaldırılmalıdır. 5199 sayılı kanun hayvanları korumaktan çıkıp üstü kapalı bir kıyıma dönüştürülmüştür. Hasılı 3285 sayılı kanunun 18-34-36 maddeleri yeniden düzenlenmelidir. Hayvan sahipsiz ise eşya kadar bile değeri yoktur.
Hayvan eziyet eden potansiyel suçluların psikolojik tedaviye alınmaları ve suçun insana yönelmesi önlenmelidir.
Hayvanları sevmeye bilirsiniz. Ama onların haklarına saygı duymak zorundasınız.. Sizi yaratan Allah onları da yarattı..
Bu arada;  bir dip not olarak Sayın Vali Aktaş, Nevşehir Valisi iken,  Nevşehir’in Gülşehir İlçesinde Hayvan dövüştürenler için gerekli müdahaleyi yapıp, gereken cezayı verdirmişti.”