Bana gelse benzer bir maske, kıymetinden kullanamazdım herhalde :)))

Bana gelse benzer bir maske, kıymetinden kullanamazdım herhalde :)))
Öyle bir köşede, eskilerin tabiri ile ev’ de ki büfede, hatıra diye saklardım sanırım. Şaka şaka, latife ediyorum.
Ana muhalefet CHP’ in Çanakkale Milletvekili, anladığım kadarı ile ilçe ilçe gezip, bu günlerin en çok ihtiyaç duyulanından dağıtmış millete.
Siyaset bu ya, gerçekleşen çalışmadan bahis eder iken sayın vekil, muhalefet görevini de getirmiş yerine.
Şöyle idi edilen söz; “CHP’Yİ ELEŞTİRENLER 15 KURUŞLUK MASKEYİ ELEKTRONİK KARNE İLE DAĞITIYOR”
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, bir dizi esnaf ziyareti yapmış ilçelerde. Gerçekleştirdiği saha çalışmasını anlatır görsellerde yer alan ve tanıdığım bir isimden hareketle, Ezine’ de de gerçekleşmiş bu faaliyet. Bu sayede, bir meslektaşımı da görmüş oldum fotoğraf karesinde.
Sayın vekilin bu çalışmasını anlatır yazılı açıklama Basın kuruluşlarının e-posta adreslerine geldi dün. Açıklamanın ekinde çalışmayı anlatır fotoğraflar da yer alıyordu.
İktidarı eleştirdiği vurgusu ile birlikte, vekil Ceylan’ ın dilinden dedikleri kaleme alınıyordu o açıklamanın içeriğinde.
Bir Haber metni gibi kaleme alınan açıklamada geçen ifadeler, tam olarak şöyle idi;
-CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, esnaf ziyaretleri sırasında iktidarın maske dağıtma metodunu eleştirerek, “Savaş yıllarında yokluktan karne ile dağıtılan ekmeği eleştirenler, bir zamanlar tekstil devi olan ülkemizde maliyeti 15 kuruş olan bir avuçluk çaput maskeyi elektronik karne ile dağıtıyor.  AKP’nin Türkiye’yi getirdiği durum ortadadır.  Başka söylenecek bir şey yok.” diye konuştu.
Bu aralar, gazeteciler zahmet etmesin düşüncesinden kaynaklı olacak, siyasetçilerin düzenlediği çalışmalar genelde benzeri bir tarzda aktarılıyor Basın kuruluşlarına. Oysa ki, dile gelmiş açıklamalar sunulsa ve hangi etkinlikte bu sözlerin denildiği bilgisi paylaşılsa, gazeteci oturur bir güzel yorumlar hikayeyi. Kopyala yapıştır yapmadan, objektif kalır, objektif bakar bilgisi paylaşılan o saha çalışmasına.
Neyse, ben döneyim sayın vekilin dediklerine.  Seçim bölgesi Çanakkale’de Biga, Eceabat, Lapseki, Bayramiç, Ezine, Yenice ilçeleri ile Umurbey ve Çardak beldelerinde parti örgütleri ile esnafa dokunmuş sayın vekil.
Dünyayı saran salgın nedeniyle herkese gerekli bir ürünü sunmuş ziyaret ettiği isimlere.
Yani, esnafa ve vatandaşlara maske dağıtmış sayın vekil.
Bu arada, siyaseti de yapmış. İktidarı e – devlet başvurusu ile dağıtılan maske üzerinden eleştirmiş yani.
Ve çarpıcı ifadeler kullanmış bu noktada. Başlarda da aktarmıştım ya, kısacası şöyle gelmiş sözleri;“2. Dünya savaşı sırasında tüm dünyada yaşanan kıtlık ve yoksulluk nedeniyle karne ile dağıtılan ekmeği eleştirenler; bir zamanlar tekstil devi olan ülkemizde 15 kuruşluk bir avuçluk çaput maskeyi elektronik karne ile dağıtmaya çalışıyor, onu da beceremiyor. Kimine maske gidiyor, kimine gitmiyor. AKP’nin Türkiye’yi getirdiği durum ortadadır. Başka söylenecek bir şey yoktur”

Kendisini birebir görmediğim isimlerden sayın vekil. Fotoğraflarından tanıyorum. Hani sokakta görsem, tanır mıyım, tanımaz mıyım bilemiyorum.
Malum salgın nedeniyle bundan sonra el sıkışmak ta yok ya eskisi gibi, sanırım görmüş olsam da elini sıkamamış olduğum bir isim olacak sayın vekil. Kim bilir, belki önümüzdeki ilk seçimde tanışma fırsatı olur.
Koronalı günlerde bi zati sahada olup vatandaşa dokunması güzel şey elbet. Şahsen ben vekil olsam, “bu gün sahada olmayacağım da, ne zaman olacağım” diyerek, bitmez mesaiye kalırdım ya neyse.. 
 Tokalaşma faslı bittiğinden, sosyal mesafe devri başladığından,  riskinde hayli aza düştüğü şu günlerde, siyasetçi siyasetini yapacak elbet..
Misal sayın vekil. Asıl Seçim bölgesi Biga’ da ziyaret trafiğinin startını verip, partisinin İlçe Başkanlığından ziyaretlere başlayan sayın vekil Ceylan, esnaf ziyaretleri sırasında An muhalefet olarak iktidarı covid-19 pandemisine karşı alınan tedbirler üzerinden başlamış eleştirmeye.
Pandemiye bağlı karantinadan ekonomik olarak en fazla etkilenen kesimin esnaf olduğunun a ltını çizmiş önce,  İktidarın esnafa çözüm olarak sunduğu karantina reçetesinin ‘borçlanma’ olduğunu iddia etmiş sonra da.
 Ve demiş ki iktidarı hedefine alarak; ; “Uçak biletlerinde KDV indiren, konut kredilerindeki faiz puanlarını düşüren Saray, esnafa, ‘borcunu üç ay ertelerim, üç ay sonra hepsini birlikte alırım’ demekle yetinmiştir”
Hayli çarpıcı sözler gelmiş sayın vekilden. “Simitçiler Dağıtsa Bu Kadar Sorun Olmaz” şeklindeki ifadesi mesela.
Maske üzerinden türemiş, edilen muhalefet sözler.“Maskeyi simitçiler, tekel bayileri beşlik paketlerle 1 ? ye satsa bu kadar sorun olmazdı” der iken sayın vekil,  Türkiye’nin maliyeti 15 kuruş olan bir maskenin dağıtımını dahi beceremeyen bir iktidarla karşı karşıya olduğunu savunmuş.
Yapılmış bir hesaptan kaynaklı olacak, sonrasında rakamlar ile konuşmuş sayın vekil. Ülkede sokağa çıkma yasağı olan 20 yaş altı ve 65 yaş üstü nüfusun hariç tutulduğunda, 30 milyon yurttaşın baz alınarak, ayda 850 milyon adet civarında maskeye ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapmış.
Ve de eklemiş; “Arz talep dengesi bakımından karşılanamayacak bir rakamdan bahsetmiyoruz. Bugün CHP Belediyeleri bunu üretip dağıta biliyor. Show yapacağım diye milleti elektronik maske karnesine bağlayanlar. Bunu beşlik paketler halinde simitçilerden tekel bayilerine kadar bir liradan satışa sunsalardı şimdi maske sıkıntısı yaşanmazdı” diye..
Salgın karşısında en önemli korunma sosyal mesafe, maske ve hijyen olduğundan,  bu bağlamda adeta Koronayak olduk hepimiz. Evden çıkmayıp,  misafiri dahi gelmeyenler,  gün boyu evinde kalıp birbirinden başka kimseyi görmeyenlerilmiz, su bardağına dahi dokunduğunda elini yıkar oldu, yalan mı..!
Haliyle, korona üzerinden başlayıp büyüdü bu günlerin muhalif söylemi.  Örnek, sayın vekil Ceylan gibi..
Şöyle diyordu seçim bölgesi ziyaretlerinde vekil Ceylan; “Ülkeyi El Yordamıyla Yönetmeye Çalıştıklarından, CHP’ye Saldırmaya Başladılar”
Tespit doğrudur yanlıştır. Bunu sorgulamıyorum da, Çanakkale vekilleri vatandaşın yanında hep birlikte olsa, sorunlara, sıkıntılara el birliği ile çare sunacak adımları, el ele verip atsa, daha bir şık, daha bir sıcak olamaz mı bundan sonra yaşayacağımız bu yeni hayat..

Karşılıklı eleştirileri bir kenara bırakıp, bundan böyle asla gerisi gelmeyecek yaşam tarzımızı, umutlanarak beklediğimiz sonrası günler için daha bir güçlendiremez miyiz acaba elbirliği ile?
Madem dünya değişiyor, yaşam değişecek hayata dair her şey gibi,bizler de değişemez miyiz artık.. Bu kadar mı zor sahi..!
Hadi uzatmayayım bari. Umutlandırmayayım da kendimi..
Dünya ve yaşam tarzımız mecbur değişecek olsa da, değişmeyecek tek şey elbette ki Vatanımız.
Sen hep var ol TÜRKİYEM …