Kimin aklına gelirdi, ‘sınır geçer iken’ önce, “çıkar bakalım pasaport..?” denmemesini.  Veyaput Havalimanında ilk sorulanın, “Ateşin var mı?” şeklinde olacağı..

Kimin aklına gelirdi, ‘sınır geçer iken’ önce, “çıkar bakalım pasaport..?” denmemesini.  Veyaput Havalimanında ilk sorulanın, “Ateşin var mı?” şeklinde olacağı..
Bu aralar durum tam da böyle. Gerçi, bana sorsalar: “Elbette var.. Hem de Muhtar çakmağı. Yüzde yüz orijinal. Madein Austria” derim, “Ateşin var mı?” sorusuna..
Sınıra yaklaşan Korona için endişe süre dursun, Sağlık bakanı sayın Koca, duruma ilişkin bence önemli sözler etmiş Ankara’da.  
Bakan Koca: “Sınırımıza yakın bölgede hastalığın görülmediğini ifade ettiler” demiş ve eklemiş;
- “Dün geceden itibaren İran’dan gelen bütün yolculara pasaport kontrolünden önce olmak üzere bütün yolcuları sağlık personelimiz sağlık kontrolünden geçirmeye başladı” diye.
Çin’de görülüp, yayılmaya başlayan bu ölümcül virüs, son günlerde tek konuştuğumuz. Ne yalan söyleyeyim, cebimde temassız ateş ölçerle geziyorum. Şüphelendiklerimi, bedavaya ölçüyor, ateşi var ise, “Uzak dur benden..” diye hiddetleniyorum. 
- “Hastalık bulgusu olan yolcuları sınırdan içeri almamaya dünden itibaren başladık” şeklindeki sözler, sayın bakanın katıldığı Koronovirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından geliyordu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından basın açıklaması gerçekleştiriyor;  “Pazar akşamı itibariyle biz resmi olarak sağlıklı olduklarını belirten bir belge ve son 14 günde Kumkente uğrayanları içeri almamayı talep ettik. Pazar itibariyle uygulamaya girmiş olacak” diyerek, dün itibariyle başlayacak uygulamadan öz ediyordu Başkentte..
Siyasete ilişkin çarpıcı sözler arıyordum Başkent gündeminde, daha önemli sözleri fark edince, “Barık siyaseti, sağlık daha önemli” deyiverdim kendi kendime.
Abonesi olduğumuz İHA’ nın bülteninde yer bulan haber, meslektaşım Neşra Durmaz tarafından kaleme alınmıştı. Mesele Korona olunca, haliyle dikkat kesildim denilenlere.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Hastalığın özellikle Kumkenti ve çevresinde görüldüğünü ifade ettiler. Özellikle sınırımıza yakın bölgede hastalığın görülmediğini Tahran ve bir iki eyalette daha benzer vakanın olduğunu ama bu vakaların da Kumkenti temaslı olduğunu özellikle ifade ettiler” diyordu, İran’da görülen ve can alan vakalara ilişkin bilgi aktarır iken..
 Sayın Bakan, katıldığı Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından basın açıklaması yapıordu bu önemli mesele ilişkin. Sorulara yanıt veriyordu.
Lakin öncesinde,  İdlib’deki saldırıda şehit olan askerlere Allah’tan rahmet diliyor, yaralıların tedavisinin hastanelerde devam ettiğini belirtiyor,  Almanya’da  yaşanan ırkçı saldırıları hatırlatıp,“Frankfurt Başkonsolosluğumuz ile görüştük. Olayda yaralanan soydaşlarımızdan anavatanlarında, Türkiye’de tedavi olmak isteyen olursa hemen ambulans uçak ile ülkemize getirip tedavilerine burada devam edebiliriz” diyordu.
Sonra ise, hepimizin gündemindeki ölümcül virüs için geliyordu ifadeleri.  Koronavirüs gündemine ilişkin netti dedikleri.
Bakan Koca, 22 Şubat yani geçtiğimiz Cumartesi itibariyle en son İsrail dahil olmak üzere 31 ülkede korona virüsün görüldüğünü söylüyordu.
Verdiği bilgiler rakamlarla geliyordu. Diyordu ki; “Şu an toplam vaka sayısı 76 bin 775’e ulaştı.
Toplam ölen kişi sayısı 2 bin 249 oldu. Ölenlerin yüzde 99.6’sı Çin’de.
Hastalığa yakalanıp iyileşenlerin sayısı 19 bine yaklaştı.”
Aslında bu son sözü, hayli güzel bir haberdi.  İyileşenler varmış korona olup da..
Sonrasında ise; “Erken dönemde aldığımız etkili tedbirlerle bugüne kadar bu hastalığı ülkemizden uzak tutmayı başardık ancak hastalığı komşumuz İran’da görülmesi önemli bir gelişme.” diyordu sayın bakan ve ekliyordu;
“Bu haber üzerine Koronavirüs Bilim Kurulumuz  İran gündemi ile iki toplantı yaptı. Durumu çok yakından takip ediyoruz. Ayrıca İran makamları ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızla görüşmeleri gerçekleştirdik. Bizzat İran Sağlık Bakanı ile telefonda 1 saat görüştüm.
Türkiye cumhuriyetinin tüm imkanlarıyla İran halkının yanında olduğunu özellikle kendilerine ifade ettim.
Sayın Bakan İran’da bugüne kadar 18 vakada pozitif korona virüs bulunduğunu, 5 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Türkiye olarak hem malzeme yardımı maske tıbbi malzeme ve elbise dahil olmak üzere özellikle yeni geliştirdiğimiz tanı kiti dahil olmak üzere yardım etmeye hazır olduğumuzu ve Bilim Kurulumuzun 26 kişiden oluşan ve bu süreci neredeyse her gün bir araya gelerek sağlıklı götürmeye çalışan bir bilim kurulumuzun varlığını bu çerçevede bilim heyetinin de istenirse destek vermeye hazır olduğunu ifade ettim.”
İran makamlarının, hastalığın özellikle Kumkenti ve çevresinde görüldüğünü ifade ettiğini,  özellikle Türkiye sınırına yakın bölgede hastalığın görülmediğini bildirmiş ülkemize. Güzel bir idğer haber de bu bence..
Sayın bakan, Tahran ve bir iki eyalette daha benzer vakanın olduğunu ama bu vakaların da Kumkenti temaslı olduğu bilgisinin paylaşıldığını da dile getiriyordu başkentte.
“Kapılarda 24 saat sağlık personeli bulunduruyoruz”
İran ile ilgili olarak özellikle bu dönemde tedbirleri arttırdıklarına vurgusu geliyordu sayın bakanı. Ve şöyle diyordu;
 “Kara hudut kapılarımızın Ağrı Gürbulak, Van Kapıköy Hakkari Esendere ve buna ilave olarak Iğdır’dan özellikle Nahcivan bölgesine açılan dil ucu sınır kapısında da tedbirleri daha da genişleterek aldığımızı ifade ettim. Bu kapılarda 24 saat sağlık personeli bulunduruyoruz. İran’dan gelen bütün yolculara pasaport kontrolünden önce olmak üzere bütün yolcuları sağlık personelimiz sağlık kontrolünden geçirmeye başladı.
Hastalık bulgusu olan yolcuları sınırdan içeri almamaya başladık. Bu muayeneleri herkese yapmayı bu süreçte de ülke içinde adres bilgileri ve iletişim bilgileri olmayan kişiyi de almamayı yani her birine kart doldurulup hem iletişim hem de adres bilgilerini almayı son 14 günde Kumkenti’ne uğramış kişileri de bu süreçte almayı düşünmediğimizi ifade ettik.
Pazar akşamı itibariyle biz resmi olarak sağlıklı olduklarını belirten bir belge ve son 14 günde Kumkente uğrayanları içeri almamayı talep ettik.
Pazar itibariyle uygulamaya girmiş olacak. Bütün bunlara rağmen sağlık ekibimiz 24 saat herkesi muayeneden geçirecek. Sınır kapılarında İngilizce ve Türkçeye ek olarak Farsça bilgilendirme broşürleri de bugünden itibaren devam edecek.
Bugüne kadar Çin’e iki defa malzeme göndermiştik şimdi gelecek hafta kargo uçağı ile daha büyük miktarda tıbbi yardım malzemesi ve ekipman göndermeyi planlıyoruz. “
Aklıma birden bir söz geldi. Deriz ya; “Komşuda pişer, bize de düşer..” Aman aman, düşmesin. Gelmesin.. Uzak dursun..
Herekse iyi haftalar. Koronasız günler dileğiyle. Sanki, tutulacak başka dileğimiz kalmadı. Oysaki ne dileklerim vardı benim, hey gidi hey..
Bu arada, teknolojinin nimetlerinin bir kez daha güzelliğini gösteriyor olması, ne de güzel bence. 
Sınır kapılarında termal kamera uygulamasına geçilip geçilmediğiyle ilgili soruları yanıtlayan sayın bakan Koca,
“Sınır kapılarında zaten sağlık personeli bulunduruyorduk bütün gelen yolcuların ateşlerine bakılıyordu ayrıca termal kameraları sınır kapılarına yerleştirmiş olduk.
Ama bundan ötesi pasaport kontrolü daha yapılmadan önce her yolcuyu sağlık kabinine alarak muayene etmeye başladık. Eğer sınırdan gelen hasta Türk vatandaşımız olursa bilim kurulumuzun önerileriyle üstümüze düşeni yapma konusunda gayret içinde oluruz yalnız bırakmayız” diyordu.
Temassız ateş ölçe edindim, pek kullanışlı. Yakında termal kamera da edinmeye çalışacağım. O daha mantıklı. Uzak mesafeden ölçüm.. Arada metreler var iken, virüs buluşma riski sıfır..