.

Önemli mesele istikrar… 
 
Kullandığın oy’ un arkasında durmak mesela.. Madem verdin arkasında dur. Öyle değil mi..?
 
Oyun içinde oyun kurmak mıdır verilen ‘oy’..?
 
Bir yaşanmış olayı işittim. Şaşa kaldım.. Komisyondan geçen bir konuda ‘evet’ deniliyor, Meclis oylamasında, ‘hayır..!’  Yok artık..
 
Şaka gibi san ki bu yaşanılan. Hani bazen eko yapar sesiniz.. Tekrarlanır çığlığınız. İşte o anı yaşadığınızda, inadına bağırırsınız, tekrar eden o sesi duymak için.. Yani hoşunuza gider oluşan  ‘eko’
 
Peki ya; ‘eko’ için de istikrar olsaydı, acaba değişen ne olurdu?
 
Sanırım açmam gerekecek konuyu. Yine bulmaca gibi ifadelerim..
 
Geçtiğimiz hafta, İl Genel Meclisi’nin İmar komisyonunda, 7  ‘ret’ ile rest çekilen RES’ lere, Meclisin tamamı oy birliği ile ret dedi ve pek hoş bir dik duruş sergilendi.
 
Kimi yorum; “RES için RET İttifakı” diye oldu, kimi yorum da, “Çanakkale için güç birliği..”
 
İstikrar diyerek vurgulamaya çalıştığım o birliktelik, RES’ ler için son anda bozulsa idi, yine istikrar diye sözler edecektim..
 
İstikrar hakikaten güzel şey değil mi a dostlar..! Keşke ‘eko’ gibi hoşumuza giden o anlar, ‘eko’ için yapılan oylama sırasında da oluşsaymış..!
 
Çekince neydi acaba, önce he, sonra cık..!
 
Dedikodular birikti hafta sonunda. Misal; 140 küsür dönüm arazinin, 39 yıllığına, sadece 40 bin lira karşılığında kiralanması..
 
İçinde Termal kaynağı da bulunan o arazide, termal tesis kurmasanız, koyun keçi otlağı için icara verseniz, 40 bin lirayı belki de yıl içinde kazanırsınız..
 
Dedikodular diye başlamış iken güne, devam edelim o halde..
 
Kepez’ in Bağımsız Belediye Başkan adayı Gökhan hocanın çıkışı..
Gerçi bu dedikodu ötesi bir durum. Çünkü, Gökhan hoca sosyal medyadan yek’ten anlatıyordu başına gelenleri.
 
Siyasetin dilinde, üzerine türlü yorumlar yapılan paylaşımın en dikkat çeken kısmı bana göre, kazanılacak tazminatın sokak yaşayanları can dosbtlara dağıtılacağı yönündeki hedefin açık şekilde dile gelmesi oldu..
 
Bağımsız Başkan adayı Gökhan Bayram’ den ne ince bir hedef. Vallahi bu anlamda kutlamak gerek..
 
Mevzuu karışık gibi görülse de, kaleme alınan şekliyle bence pek güzel bir özet..
   
“Kamuoyuna Duyurulur..” b.aşlığı atıyordu Gökhan hoca ve ekliyordu;
 
“NAMUSLULAR DA EN AZ NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMALI” vurgusuyla..
 
Sonra da; “Malumunuz son yerel seçimlerde Kepez'den bağımsız adaydım. Eşim ve ben, inanan dostlarla kapı kapı dolaşıp, kimseye biat etmeden, para dağıtmadan, umutlarla oynamadan, kısıtlılık ve zorlukla mücadele verdik.
İlkelerimizin, inandığımız doğruların peşinden koştuk. Türlü haksızlıklara uğradık. Mağdur edildik.” diyordu.
 
Edebiyatı sever, bilir ve de iyi yapar..  Tanırım Gökhan hocayı..
 
Altını çizdiği ve attığı çarpıcı başlık; “SÖZDE DEMOKRASİ, GÜYA HALK! “ diye geliyordu paylaşımında.
İfadeleri belli ki bir yerlere dokunacaktı..
 
Şöyle diyordu sözleri; “Seçim sonrası kazananları tebrik ettiğimiz gibi, çalışmalarına engel olacak bir eyleme de girmedik. Lâkin aynı demokratik tutumu göremedik. Seçim öncesinden miras kalan ilkel tutum ve davranışları defalarca yaşadık. Ötelendik ayrıştırildik, tehdide uğradık ve sineye çektik.”
 
Sanki bu ifadeler, dana önce de işittiğimiz bazı serzenişlerin de özeti gibiydi. Neysee.. Ben döneyim, sonrasına.
 
Sonrasında; “FİNCANCI KATIRLARI ÜRKMÜŞ” başlığı açıyor ve ekliyordu Gökhan hoca..
 
“Son olarak, bu aksam yasadıklarım üzüntü vericidir. Çan ilçesinde izlediğim, misafirperverlikle ağırlandığım bir gençlik kongresine katılmıştım. Burada gençler toplu fotoğraflarına beni de dahil etmişlerdir. Fakat bu kongreyi izlemem belli ki birilerini fazlasıyla rahatsız etmiş.”diye anlatmaya başlıyordu.
 
 “FOTOĞRAFIMI KULLANARAK HEDEF GÖSTERİLDİM” ifadesi ile söze başlıyor ve açıyordu konuyu;
“Sosyal medya üzerinden, Kongrede çekilmiş bir fotoğrafta yüzüm işaretlenerek KEPEZ BELEDİYESİ'NIN BİR ÇALIŞANI, yöneticinin KARDEŞİ ve 2 ARKADAŞI tarafından türlü hakaretlere uğradım. Saygısız ithamlara muhatap oldum.” İfadesiyle..
 
Şimdi sıkı durun. Dile gelen hedef bana da pek güzel bir hedef gibi geldi. “MAHKEMEYE BAŞVURACAĞIM” diye söze giriyor ve kazanacağı tazminatı sokak hayvanları için kullanacağını belirtiyordu Gökhan hoca..
 
Dilerseniz, o dediklerini aktarayım şimdi. Şöyle geliyordu ifadeleri;
“Bu hafta içinde ismini burda anmak istemedigim kişiler için ekran görüntüleriyle suç duyurusunda bulunacağım. Tazminat talep edeceğim. Bunda kararlıyım. Böylece ismimi ağzıma aldıklarında bundan sonra daha dikkatli olacaklarını düşünüyorum.
 
KAZANACAĞIMİ SOKAK HAYVANLARINA HARCAYACAĞIM
 
Başta sokagimizdaki köpeğimiz Zeytin olmak üzere Boğazkent Mahallesindeki kedi ve köpekler için mama alacağım. Eminim bu onlara çok iyi gelecektir..
 
SON OLARAK, Anayasanın, yasaların ve insan haklarının verdiği hak ve yetkiyle bu tür ziyaretlerimi devam ettireceğim. Bunu daha fazlasıyla devam ettireceğim. Bilsem ki bana saldıracaklar geri durmayacağım.
 
Yanısıra bu kişileri bazı yerlere de özel olarak şikayet edeceğim. Ilgisine göre CİMER ve CHP Genel Başkanlığına yazacağım.
Hareketlerimi kimseye göre değil kendi hür irademe göre belirlerim.
Siz dostlarımı böyle bir hususla rahatsız ettiğim için ayrıca özür dilerim..”
 
Oldukça kibar, oldukça net bu ifadeler hayli ilgimi çekti. Netice itibariyle, nazik insanı ve üslubu kim çarpıcı bulmaz ki..? Değil mi efem..