Bu millet sizi bağrına basmış yetmiyor mu?



Bu millet sizi bağrına basmış yetmiyor mu?
Neyi paylaşamıyorsun… !
Tekil çıkışıyorum, anlayan anlasın…!
Nasıl bir düşüncedir bu yahu, Çanakkaleli üç başarılı isimsin, birbirinize düşülmüş havası yaratmanın kime ne faydası olacak..?
‘Çanakkale Ruhu’ na zarar geliyor, farkında değil misin?
Böyle mi anılacak, Çanakkale’nin adını dünyaya duyuran başarılı isimler: ‘Kendi aralarında kavgalı.’
Biri güzel bir projeye imza atıyor, ardından diğeri; “O da bir şey mi?” der gibi haber olma peşinde, bir başka projeye imza atıp, övgü beklemekte.
Son durum karşısında, sokak konuşuyor ve diyor ki; “Çocukluktan mı kaynaklı bu durum, yoksa çekememezlikten, bencillikten mi?”
Belki duymaz kulaklar, sokakta konuşulanı.  Yazalım da, okusunlar..!
Nebi deryada, paylaşılamayan rekorlar mı? Rekor kırılmasını, kabullenememek mi yoksa mesele..!
Kimler can atıyor, böylesi kırgınlığa? Bir avuç Çanakkalemde;  ‘sahi paylaşılamayan ne?’   
BU GÜN 24 KASIM… Hatırlatayım..! Lafa gelince öğretmeni için türlü ‘can’  ‘can’ lı sözler edenler, elini öpmeli, özür dilemeli öğretmen ablasından bence..
Ne de olsa bu gün öğretmenler günü. Hiç kırılır mı öğretmenin kalbi.. Laf çaptıracağım uğraşı da ne?
Velev ki sen haklısın.. Boyun mu uzadı şimdi..?
Bir avuç Çanakkale’yiz, bir Çanakkaleli başarılı oldu mu, kalpten sevinenleriz. Misal; Bilek güreşi müsabakalarında, ‘Bükülmez bilek..’
Yani; Çanakkaleli kardeşimiz Ümit Burunlular.. Son şampiyonluğunu anlatır TV haberlerini izlerken, ya da sosyal medyadan şampiyonluk getiren o müsabakayı izlerken, nasıl da doldu gözlerimiz, nasıl da dikerdi tüylerimiz.  Bir değişik ürperdi içimiz.
Şehrimize dünya şampiyonluğu getiren Ümit Burunlular, ayrı bir heyecanla çarptırdı kalbimizi, sanki biz olduk şampiyon.. Öyle sevindik vesselam..
Son günlerde bir değişik tartışmanın fitilini ateşleyen paylaşımlara tanık olduk sosyal medyadan. Amacı nedir, neden böyledir,  bir bilsek,  belki; ’dur yapma, ayıptır’ şeklindeki telkinde bulunacağız da, artık ne çare..!
Beceri ve de bir kabiliyet meselesi bazı spor dalları.  Geleceğin güvencesi nesle örnek olacaklarına, rol model olarak seçilmelerinden mutlu olacaklarına, tartışma ve kavga vari çıkışlara imza atmakla ne geçer ki ele..?
Sosyal medyadan, açık isim kullanıp; “Ben sordum, yanıtını da aldım” demeye gelen paylaşım;
“Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda Ahlaklı olanını severim..” özdeyişinin sahibine de biraz ayıp oldu ya neyse..!
Kuş uçumu 20 kilometre uzağımızda, 104 yıl önce Anafartalar’da Destan yazan, Askeri deha olarak dünya savaş tarihine adını altın harflerle yazdıran Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ümüz duysa bu son günlerin tepkiyle karşılanan akıl almaz uğraşını, emin olun ki,  daha da büyük harflerle söylerdi,  zihnimize kazınması gereken o sözünü;
”BEN SPORCUNUN, ZEKİ ÇEVİK VE AYNI ZAMANDA AHLAKLI OLANINI SEVİRİM..”
‘Çanakkale Ruhu’ dediğimiz, küçükte olsa elde ettiğimiz başarımız, övünerek yüklendiğimizi, her daim sahip olduğumuzu söylediğimiz,  ‘Çanakkale Ruhu’ na da ayıp ettik ya son günlerde, bu da bilinsin bence.
Bu gün 24 Kasım.  Öğretmenler  günü..! Bu gün, ya öğretmenimizin, ya da tanıdığımız bir öğretmenin elini öpsek,  ne de mutlu ederiz hakları hiçbir şekilde ödenmez öğretmenlerimizi.
Lafa gelince, son derece önemsediğimizi ifade ettiğimiz öğretmenlerimizden birini, yalanlayan girişimde bulunup, çok da matah bir şeymiş gibi, sosyalden paylaşmanın  asıl amacı ne nedir ..! vallahi bilemedim..
San ki, kırılan rekorlar ayrıcalık getiriyor bir sporcuya. Ölümsüz sayılıyor,  çaldığı her kapı açılıyor, sokağa çıktı mı,  onu tanımayan ve selam vermeyen kalmıyor..
Uçuruyor havalara bu durum. Ayaklarını kullanmaya ne gerek?
Boyu uzuyor, zirvesine ulaşılmaz dağlara dönüşüyor.. Kırdığı kalplerin, incittiği yüreklerin ne önemi var ki?  Öyle ya; kırılmaz rekorların sahibi, tek rekortmen kendisi..
Çanakkale’nin adını el ele verip, tekrar tekrar duyurmak yerine, fenomen ol sosyal medyada  olay biter..
El ele verilip, kenetlenilip, Çanakkale’ yi  branşında bir numara yapma uğraşına girilse, daha da ses gelirdi ya neyse..!
Ne demiş atarlımız, az veren ‘can’ dan, çok veren ‘mal’ dan..! Önemli olan, zeki çevik ve de…! 
İsim zikretmedim, paylaşılanı da aktarmadım. Belki özür gelir, öpülür öğretmenin eli. Tamir edilir biraz da olsa kırılmış bir kalp. Kim bilir…!
Belki çok derinler gelir akla, aynı suda verilen mücadelenin hedefi bir olur. Söz konusu tekil değil de, Çanakkale ise mesele, gerisi haliyle teferruat olur..
Zaferin diyarında, daim arzulanan Çanakkale sporunu yüceltmek olur, Destanın şehrine de kesinlikle bu yaraşır.
Sporcuların adı kavga gürültü ile değil, el ele verilip kazanılan yeni başarılar, kırılan rekorlar ile anılır olur..
Pazar pazar can sıkmak istemezdim lakin, dedim ya bu gün 24 Kasım.  Öğretmenler günü.
Başta;  Baş Öğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, tüm öğretmenlerimizin günü kutlu olsun.. Ebediyete göçmüş öğretmenlerimize Allahtan rahmet, yaşayanlara ise uzun ömürler diliyorum. Kalbi kırılan öğretmenlerimize haddim değil lakin; “Boş verin, çocuktur yine affedin öğretmenim”  diyorum..
Unutmadan, dünya rekortmeni , bükülmez bilek Ümit Burunlular’ ı, bir kez daha tebrik ediyorum. İyi ki varsın agacım..
Tüylerimiz diken diken, yüreğimiz küt küt. Türk’ ün tarif edilmez gücü bir kez daha ispatlandı  sayen de..