.


Köylü Milletin efendisi, çiftçimiz de yaşam için gerekli kalem kalem ürünlerin bence tek güvencesi..
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Önümüzdeki yıl küçükbaş hayvan varlığını artırmada hamle dönemimiz olacak” ifadesiyle, kırsal kesime, besiciye müjde veriyordu.
Dahası sözleri de vardı reis’ in. Diyordu ki;
- “Önümüzdeki yıl yaş çay alım miktarı 650 bin tona, ihracat dahil kuru çay satışı da 115 bin tona çıkacaktır”
Ardından da;  - “Sofralık zeytinin kilogramına 15 kuruş destek vereceğiz”
Başlıklar çoktu, müjdeler mi denmeli yoksa. Denilenler net, ifadelerin edildiği kesim ise üreticiydi.
- “Küçükbaş sürü büyütme projesi kapsamında sürüye katılan hayvan başına ilave 100 lira destek vereceğiz” sözleri de pek önemliydi Reis’ in;
 - “11 Kasım'da milletin heyecanına ortak olmak, ağaç seferberliğine katkıda bulunmak varken ‘Kasım ayında fidan mı dikilir’ diyerek yapılan işe çamur atmaya kalktılar” ifadesi de.
Fidan konusunda edilen sözler;  “Öyle ya, atılan her bir yeni adıma, amacı belli projeye laf edemeden duramıyor birileri” şeklinde tepki toplamıştı Çanakkalemiz den de.
Bahsedeceğim ifadeler, sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ın, 3. Türkiye Tarım Orman Şurası’nın kapanış programında açtığı başlıklardan olacak bugün. Çiftçimize gelen sıralı müjdeler de denilebilir bu açılan başlıklara.
Zeytin’den, kımızı et’e,  dahası üretim üzerine.
Reis;  - “Kırmızı et sektöründe küçükbaş hayvan eti tüketimini özendirerek pazardaki payını artıracağız”  diyordu,  - “Ülkemiz su kaynaklarının verimli üretilebilmesi amacıyla su kanununu çıkaracağız” da.
A’ dan, Z’ ye idi açılan başlıklar, net ifadeler Türk çiftçisine yönelikti.   - “Tarım ve orman mevzuatını sadeleştireceğiz”  de diyordu Reis,  - “Sözleşmeli üretim ve hayvancılık modellerini yaygınlaştıracağız” vurgusu da yapıyordu.
Uzundu her başlık için edilen ifadeler.  Özetleyeyim desem, mesele mühim. İyisi mi, ulaştığım bilgileri aktarayım elden geldiğince.
Başkent gündeminin öne çıkan başlıkları çoktu kısacası. Beştepe’ den, Külliye’den ediliyordu sözler.
- “Çiftçilerimizi desteklemek ve onlara yol göstermek amacıyla mesleki eğitim kurumları açmayı planlıyoruz” diyerek, ‘Eğitim şart’ da diyordu bence Reis..
 
- “Gıda kayıp ve israfının önlenmesine yönelik yeni tedbirler getiriyoruz.
Gıdada taklit ve tağşiş cezalarını caydırıcı seviyeye yükselteceğiz” şeklindeki sözleri de bence çok dikkate değerdi.  
Başkent gündeminin önemli başlıklarını, abonesi olduğumuz İHA’ nın bülteninde fark ettim. Hepimizin mutfağının olmazsa olmazları, köyden şehre uzanan kalem kalem zorunlu ihtiyaçlara yönelikti edilen tüm sözler.  
Başkentli meslektaşlarım İlker Turak - Derya Yetim ve  Ömer Çetin’ in kaleminden geliyordu detaylıca sözler.
 Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Önümüzdeki yıl küçükbaş hayvan varlığını artırmada hamle dönemimiz olacak. Küçükbaş sürü büyütme projesi kapsamında sürüye katılan hayvan başına ilave 100 lira destek vereceğiz.
Kırmızı et sektöründe küçükbaş hayvan eti tüketimini özendirerek pazardaki payını artıracağız. Çay üreticimizi desteklemeyi sürdüreceğiz.
Önümüzdeki yıl yaş çay alım miktarı 650 bin tona, ihracat dahil kuru çay satışı da 115 bin tona çıkacak. Sofralık zeytinin kilogramına 15 kuruş destek vereceğiz” diyerek, sıralıyordu köylüye müjdelerini.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nden geliyordu, Milletin efendisine, köylüye dair net sözler.
Reis, çiftçilere bugüne kadar toplamda 137,7 milyar lira “Hayali rakamlar söylemiyorum, yaptıklarımızı söylüyorum.” Diyordu önce, sonra da;
“Bakanlığımızın 2020 yılı bütçesinin yüzde 54,5’ini tarımsal desteklere ayırdık. Bir önceki yıla göre tarımsal desteklerimizi yüzde 36,7 oranında artırdık. Tarımsal gayri safi yurt için hasılamız 2018 yılında 213,3 milyar liraya ulaştı.
Gazete küpürlerinden toplanan değil.
RESMİ RAKAMLAR..
Ana muhalefetin başı çıkıyor zaman zaman saçma sapan bir şeyler konuşuyor.
Buradan yeni açıklıyorum. Benim bu rakamlarım resmi rakamlardır.
Gazete kupürlerinden toplanan rakamlar değil. Devlet yalan söylemez, devlet gerçeği söyler. Biz tarımsal hasılada dünyada 7’nci, Avrupa’da ise 1’inci sıradayız. Fındık, kiraz, incir, kayısı ve ayva üretiminde dünya lideriyiz.
Dünyanın 195 farklı ülkesine bin 690 tarım ürünü ihraç ediyoruz. Sebzede üretimin talebi karşılama oranı yüzde 107’ye çıktı. Meyve ürünlerinin tamamına yakında kendimize yeter durumda olduğumuzu göreceğiz. CHP Genel Başkanının istismar ettiği buğday konusunda göreve geldiğimizde üretimimiz iç talebi dahi karşılayamazken, şimdi yüzde 112 gibi çok büyük bir oranı buğday üretiminde yakaladık. Bunlardan anlamaz, buğdayı göster tanımaz.
Tarımsal ürün ihracatımızı 17,7 milyar dolara çıkardık. Tarımda dış ticaret fazlamız 4,8 milyar dolar gibi bir rakama ulaştı. Topraksız tarım yapılan teknolojik sera sayımızı bin 413’e yükselttik. Organik ürün sayımızı 213’e çıkardık. Bu ürünleri yurt dışına pazarlayarak 2018 yılında 361 milyon dolar gelir elde ettik. Aynı şekilde 145 bin ton olan tohum üretim miktarı 1 milyon tona çıktı. 20 yıl önce acaba Avrupa’da, Amerika’da nerede tohum buluruz da bunu çiftçimize dağıtırız diye koşturup duruyorduk. Tohum ihracatımızı 11 kat artırarak 102 bin tona, ihracat rakamımızı ise 152 milyon dolara yükselttik. Bu dönemde alan bazında tarımsal üretimin yerli tohumdan karşılanma oranı ise yüzde 80 oldu” ifadelerini kullanıyordu.
Çoktu açılan baylıklar. Biri var ki, hakikaten ben de dikkat kesildim.
"Gen bankasında 3 bin 400 türe ait 121 bin örnek muhafaza altında" diyordu Reis ve detaylandırıyordu sözlerini.  
 Ata Tohumu Projesi ile Türkiye’nin gen kaynaklarını oluşturan bitki çeşitlerinin koruma altına alınmasını sağladıklarını kaydediyordu önce, sonra da şunları söylüyordu özetle;
“Dünyanın 3’üncü büyük tohum gen bankasını 250 bin örnek kapasiteyle Ankara’da hizmete açtık. Bugün itibarıyla gen bankasında 3 bin 400 türe ait 121 bin örnek muhafaza altında. Genç nüfusun köyde yatırım yapmasına ve tarımsal nüfusun gençleşmesini sağlamak için köye dönüş projesini başlattık. Genç çiftçilerimize kişi başı 30 bin lira tutarında hibe desteğini 2016-2018 yılları arasında devreye aldık. Tarım ve hayvancılıkta bu adımları atarken ormanlarımızı asla ihmal etmedik. Ülkemizin orman alanı ve ağaç servetini çoğaltmak için ciddi yatırımlar yapık. Bu yıl maalesef bölücü terör örgütü ormanlarımızı yaktığını ifade etti. Onlar sakallarımızı keserken, biz de açık ve net onların kolunu kırmaya devam ettik”
Son sözleri için Reis’ in, sanırım; “Hadi inşallah. Kökleri kurusun..” temennisinde bulunmayanımız da yoktur  aramızda diye düşünüyorum.
"Gıdada taklit ve tağşiş cezalarını caydırıcı seviyeye yükselteceğiz" şeklinde açılan başlık da pek dikkat çekici geldi bana. Dilerseniz, o konudan da az söz edeyim.
Reis;  “Arazi toplulaştırma ve sınıflandırma işlemlerini hızlandırarak bu önemli projeyi 10 yıl içinde tamamlayacağız. “ diyerek başlıyordu sözlerine, sonra da; “Toprak bilgi sistemine dayalı tarımsal arazi kullanım planları hazırlayacağız.
Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması için arazi bankacılığı ve birlikte üretim gibi alternatif modelleri devreye alacağız.
Miras mevzuatını geliştirerek tarım arazilerinin bölünmesi sorunlarına kalıcı çözüm getireceğiz.” ifadelerini kullanıyordu.
Kısacası, Başkent geleceğe dair önemli projelerin startını vermiş. Benden bu günlük bu kadar.  Herkese iyi hafta sonları. Hoşça kalın..