Eğitim Bir- Sen Çanakkale Şubesi Başkanı Resul Can ve Başkan Yardımcısı Mücahit Yıldız, Genel Merkez tarafından Yüz Yüze eğitimin başlaması için alınması gereken önlemlerin yer aldığı ve öğretmen veli haklarını içeren ‘Pandemi Sürecinde Okulları Güvenle Açmak Öğretmen ve Veli Araştırması’ sonuç raporunu Vali İlhami Aktaş’a sundu.  Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Tarafından geçtiğimiz günlerde Kamuoyu ile paylaşılan  Raporda yer alan önemli maddelerin Çanakkale’de de hayata geçirilmesi için Vali İlhami Aktaş’a sunan Resul Can, Vali Aktaş’a raporun içeriği hakkında da detaylı bilgiler verdi.
 
Ziyarette Eğitim Bir- Sen Çanakkale Şubesi Başkanı Resul Can, Eğitim Bir- Sen Genel Merkezi tarafından hazırlanan ‘Pandemi Sürecinde Okulları Güvenle Açmak Öğretmen ve Veli Araştırması’ konulu raporu Vali İlhami Aktaş’a sundu. Ziyarette Vali İlhami Aktaş, Eğitim Bir- Sen Çanakkale Şubesi Başkanı Resul Can ve Başkan Yardımcısı Mücahit Yıldız’la bir süre görüşerek sohbet etti. Sohbette Resul Can, Vali Aktaş’a raporun içeriği ve okullarda alınması gereken tedbirler hakkında detaylı bilgiler verdi.  Yapılan ziyaret sonrasında bir açıklama yapan Eğitim Bir-sen Çanakkale Şubesi Beşaknı Resul Can “Kıymetli valimiz Sayın İlhami Aktaş'ı ziyaret edip Genel Merkezimiz tarafından hazırlanan Pandemi Sürecinde Okulları Güvenle Açmak Öğretmen ve Veli Araştırması raporumuzu takdim ettik. Eğitim ve pandemi süreci üzerine verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Hoş sohbeti ve misafirperverliğinden dolayı kendisine teşkilatımız adına teşekkür ediyorum” dedi.

Rapor Hakkında Genel Başkan Bilgi Vermişti
Pandemi sürecinde okulları güvenle açmak, öğretmen ve veli araştırması hakkında geçtiğimiz hafta Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da düzenlediği bir basın açıklaması ile rapor hakkında kamuoyuna bilgiler vermişti. Yalçın, öğrenme kayıplarının tespit edilerek, öğrencilerin bilgi ve beceri durumlarına uygun telafi eğitimi programının uygulanması gerektiğini söyledi. Öğrencilerin önemli bir kısmının canlı derslere katılmadığı dikkate alındığında, öğrenme kayıplarının hem okullara göre hemde aynı okul içinde farklılaştığına dikkat çekerek  “Bazı öğrencilerin hiç, bazı öğrencilerin oldukça az uzaktan derslere katıldığı dikkate alınarak öncelikli olarak öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyi tespit edilmeli,öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyine uygun olarak telafi eğitimi programı hazırlanmalı, öğrenci seviyesini dikkate alan okul bazlı telafi eğitim programları hayata geçirilmelidir” dedi.

Amacımız Okulların Daha Güvenli Ortamlarda Açılmasını Sağlamak
Türkiye’de 16 Mart’tan itibaren okulların kapanmış olması ve uzaktan, online eğitime devam edilmiş olmasının, bu sürecin incelenmesini zorunlu kıldığını kaydeden Yalçın, “Özellikle Mart ayı sonrası eğitimin nasıl gerçekleştirildiği, öğretmen ve öğrencilerin uzaktan eğitime katılma düzeyinin tespit edilmesi konusu oldukça önemlidir. Salgında online/uzaktan eğitimde eğitimin niteliği, içeriği, nasıl yürütüldüğü ve öğretmen ile öğrencilerin iletişimi gibi hususlar tartışmalara konu olsa da sonrasında bu konulara yeterli derecede dikkat çekilmedi. Salgın sürecinde öğrencilerin eğitimine yönelik endişelerin Türkiye’de ne kadar tartışıldığına ve Millî Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda ne kadar etkin politikalar geliştirdiğine bakıldığı zaman maalesef, bu konuda yeterli araştırmaların yapılmadığı ve yeterince etkin politikaların geliştirilemediği görülmektedir. Temel amacımız, devam eden bu süreçle birlikte eğitimdeki aksaklıklara ve temel sorun alanlarına işaret ederek salgın sürecinde okulların daha güvenli bir şekilde açılmasını sağlama noktasında çözüm önerileri sunmaktır” şeklinde konuştu.

Okulların Güvenle Açılması İçin Öneriler
Özellikle Esnafların en çok istediği okulların açılması için araştırma yapan ve yüz yüze eğitimi mümkün hale getirecek önerileri bir rapor haline getiren Eğitim Bir-Sen tarafından hazırlanan Raporda Şu önerilere yer verildi; Öğrenme kayıpları tespit edilmeli, öğrencilerin bilgi ve beceri durumlarına uygun telafi eğitimi programı uygulanmalıdır. Öğrencilerin önemli bir kısmının canlı derslere katılmadığı dikkate alındığında, öğrenme kayıpları hem okullara göre hemde aynı okul içinde farklılaşmaktadır. Bazı öğrencilerin hiç, bazı öğrencilerin oldukça az, uzaktan derslere katıldığı dikkate alınarak öncelikli olarak öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyi tespit edilmelidir. Öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyine uygun olarak telafi eğitimi programı hazırlanmalıdır. Ülke genelinde herkesin takip edeceği ortak telafi eğitimi programı yerine öğrenci seviyesini dikkate alan okul bazlı telafi eğitim programları hazırlanmalıdır. Öğretmenler, öğrencileri ile canlı dersler yapması konusunda motive edilmeli ve desteklenmelidir. Uzaktan eğitime bir süre daha devam edileceği dikkate alındığında, öğretmenlere yönelik uzaktan eğitimde etkin öğretim yapmaya yönelik destekleyici çalışmalar yapılmalıdır. Buna ilaveten, öğretmenlerin öğrencileri ile canlı dersler yapması teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. Öğrenciler canlı derslere katılım konusunda motive edilmeli ve desteklenmelidir. Öğrencilerin birçoğunun uzaktan eğitimdeki canlı derslere katılmadığı ve uzaktan eğitimin bir süre devam edeceği dikkate alınarak öğrencilerin canlı derslere katılımı konusunda ailelerin çocuklarını motive etmesi ve teşvik etmesi gerekmektedir. Bunun için öğretmenler ve aileler arasında etkin bir iletişim kurulmalı, çocuklarını derslere yönlendirme konusunda desteklenmelidirler.

Öğrencilerin uzaktan eğitime daha etkin bir şekilde katılımını sağlamak için ihtiyaç sahibi öğrencilere tablet ve bilgisayar gibi gerekli dijital araçlar ile internet bağlantısı sağlanmalıdır. Okulların açılma sürecinde sağlık ve güvenlik konusunda gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Öğretmenler ve veliler haklı olarak okulların açılması ile birlikte virüsün bulaşması konusunda kaygılıdırlar. Burada yapılması gereken, kaygı nedeniyle okulların kapalı kalması değil, virüsün yayılımını engelleyici önlemlerin katı bir şekilde alınmasıdır. Bunun için öncelikli olarak okulların ihtiyaç duyduğu hijyen malzemeleri ve ek temizlik personeli okullara sağlanmalıdır. Buna ek olarak, okulların fiziki mesafe kurallarını dikkate alarak sınıf mevcutları kalabalık okulların sosyal mesafeye uygun olarak okul ve sınıf ortamlarını azaltmak için gerekli önlemleri alması gerekmektedir. Dahası, alınan tüm önlemler konusunda veliler ve öğretmenler ayrıntılı olarak bilgilendirilmeli, velilerin ve öğretmenlerin kaygıları giderilmelidir.

Veliler ve öğretmenler uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerin önemli bir öğrenme kaybı yaşayacağını ve duygusal olarak olumsuz etkileneceğini belirtmişlerdir. Bundan dolayı gerekli sağlık ve güvenlik önlemleri alınarakyüz yüze eğitime başlanmalıdır. Eğitim çalışanlarımız, salgınla mücadele sürecinde Vefa Sosyal Destek grupları ve filyasyon ekipleri başta olmak üzere, kamu hizmetinin sürdürülmesi ekseninde kamu yararının görüldüğü her alanda ve faaliyette görev almıştır. Ancak uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitimin beraber yürütülmesinin planlandığı, eğitim çalışanlarına her zamankinden daha fazla görev ve sorumluluk düştüğü önümüzdeki günlerde öğretmenler asli görevleri dışındaki işleri yapmaya zorlanmamalıdır.
 
Şerife Erdem