.

Hafta sonu siyasetinin bir satır arası ayrıntısı, bendenize böyle dedirtti. Dilerseniz, aktarayım denileni, siz de şahsi görüşünüzü dile getiriverin..
Habere neden sözler, Ana muhalefet liderinin dilinden. Yani, CHP lideri sayın Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin bence de çok dikkat çeken kısmından.
Sayın Genel Başkan  Kemal Kılıçdaroğlu:
- ”Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlamak amacıyla Suriye'de sürdürdüğü terörle mücadelenin meşruluğuna inanıyoruz” diyerek, başta da ettiğim söze nedendi okuduğum habere verdiğim tepkimde.
 Megakent İstanbul’daydı CHP lideri. Ve Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlamak amacıyla Suriye'de sürdürdüğü terörle mücadelenin meşruluğuna inandıklarını burada söylüyordu.
Milli meselelerde, tüm siyasetçilerimizin bakış açısı ‘Önce Vatan’  söylemine yönelse, iddia ediyorum dünyada bize ‘şiitt’ diyecek cesareti bulan olmaz… Bu da benim naçizane düşüncem. Sizi bilmem…!
Cumhuriyet Halk Partisi tarafından İstanbul’da düzenlenen “Suriye'de Barışa Açılan Kapı-Uluslararası Suriye Konferansı” başladı hafta sonunda.
 Açılış konuşmasını CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın yaptığı konferansta, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da birer konuşma yapmışlar haliyle.
Ana muhalefet Lideri, Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlamak amacıyla Suriye'de sürdürdüğü terörle mücadelenin meşruluğuna inandıklarını da bu konuşması sırasında dile getirmiş.
Detaylıca bilgileri, abonesi olduğumuz İHA’ nın bülteninde gördüm. Edindiğim bilgeleri de bu sayede paylaşmaya çalışıyorum.
Hafta sonu mesaisi sadece bizlerde değildi kısacası. Hayat sürüyor, yaşama dair başlıklar da o ya da bu şekilde konuşuluyor. Bu bahsedeceğim konu, bizi de yakından ilgilendiriyor.
Niye mi..?Her fırsatta, dlle gelen Afgan ve Suriyeliler nedeniyle.
Şehrimizde, ‘hemen her yerdeler’ denilerek bahsedilenler için, başka itmediğimiz de kalmadı. Kimi kötü kimi denilen de hayli acımalı..
Park, bahçe, camii avluları. Kısacası topluma açık pek çok adreste rastladıklarımız, yani Türkiye’nin konukları.
Bu konu ayrı bir başlık fakat, CHP lideri de benzer bir başka söylemden hareketle konuşmuş olmalı. Ve demiş ki; "Ülkemizin güven ve istikrarı için ciddi bir tehlikedir”
 Peki sayın lider, bu çıkışı neden yapmış? Önce buna bir bakalım..
Kılıçdaroğlu: “Bizim barışa ve dostluğa ihtiyacımız var. Milyonlarca insanın acısını gidermeye ihtiyacımız var.
Suriye'deki savaşın sona ermekte olduğuna ilişkin kanaat her geçen gün güçlenirken, Ankara ve Şam'ın önünde yanıt bekleyen sorular bulunduğunu ve barışa doğru atılması gereken adımlar olduğunu unutmamamız gerekir.” Vurgusu yapıyordu önce, sonra da dikkat çeken çıkışa imzasını atıyordu.
Nasıl mı? Aynen şöyle; “ Suriye anayasasına yazacak bir anayasa komitesinin nihayet oluşturulmasını not ediyor ve yeni anayasanın Suriye'nin demokratikleşmesini sağlamasını ve Suriye halkının geleceğini aydınlatmasını diliyoruz. İdlib'de el-Kaide ve türevleri örgütlere mensup on binlerce teröristin Türkiye'ye sızma olasılıkları ülkemizin güven ve istikrarı için ciddi bir tehlikedir” diyerek.
Milli bir meseleye gelince, CHP liderinin sözleri, bence hayli beğeni alacak. Diyordu ki CHP lideri;   "Terörle mücadelenin meşruluğuna inanıyoruz"
Vallahi, Terörle mücadelede, meşruluğa inanmayanları da iyi bildiğimizden, şahsen ben bu çıkışa alkış yaparım.
CHP lideri;  “İdlib'de gözetleme noktalarındaki askerlerimizin can güvenliği hepimizin ortak kaygısıdır” diyorv e ekliyordu;
 “Türkiye'nin kendi güvenliği sağlamak amacıyla Suriye toprakları üzerinde sürdürdüğü terörle mücadelenin meşruluğuna inanıyoruz.
Ancak terörle mücadelenin Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilerek ve doğrudan Şam yönetimiyle ilişki kurularak sürdürülmesinin en doğru yol olduğu inancındayız.
Aklımızdan çıkarmamız gereken bir gerçek var. Suriye’nin barışı ile Türkiye’nin huzurunun iç içe geçmiş olduğudur”
Her ne kadar bazı iadeler için, çeşitli yorumlar gelse de, en azından milli konudaki net çıkış, bence haftanın en güzel haberiydi. Haksız mıyım…?
Türkiye’de Milli konulardaki bütünlüğümüzün daim olması dileğimle, her kese iyi haftalar diliyor, şimdilik hoşça kalın diye de ekliyorum… Şimdilik dediğimi takılmayın , hep hoşça kalalım…