.


Böyle diyorum da, bu gün iki gelişmeden söz edeceğimden, lafımın da yanlış anlaşılmasından korkuyorum.
Sanmayın ki, siyasetteki gelişmeden daha önce haberdardım. Yok hayır, kesinlikle değildim. Fakat tahmin de etmiyor değildim.
Haberdar olduğum konu, siyasetteki gelişmeden öte, dün gerçekleşen eylem şeklindeymiş gibi gözlenen, aslında talep edilen konuya yönelikti.
Eski diyeceğim, lakin dilim bu kelimeyi etmeye gitmiyor. Şehir merkezindeki, Devlet Hastanesi önünde gerçekleşen; “Taşınmasın…’ şeklindeki talebi dile getiren birliktelik için, şunu diyorum;.  “Keşke daha önceden yazsaydım…”
İktidar kurmayı, AK Parti Grup başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Av. Bülent Turan, dilimin demeye gitmediği,  ‘eski’ Hastane’nin kalan Polikliniklerinin taşınmaması için önemli bir girişimden söz etmişti geçenlerde.
Hatta, bizati çalışmayı başlatandı sayın Vekil. Keşke, haberdar olduğum bu konudan daha önce söz etseydim de, dün gerçekleşen, eylem şeklinde algılanan Hastane önündeki talep buluşması gerçekleşmeseydi. Oldu artık, kendi kendime, haber atlattım.
Kısacası, müjdeyi vermekte geciktim.  Öğrendiğim kadarıyla, sayın Vekil Bülent Turan, sayın Vali Orhan Tavlı ile bu konuda birebir temastaydı. Hastane, bazı Poliklinikleriyle hizmette kalmaya devam edecek.
ŞİMDİ, SİYASETTEKİ SON DAKİKA GELİŞMESİ…
Cumhur ittifakını oluşturan taraflardan,  Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ‘nin Çanakkale il başkanının görevden ayrılması meselesi. Aslına bakarsanız, sadece Çanakkale  değildi, il başkanı görevinden ayrılan il. Dahaları da vardı.
Bizi ilgilendiren Çanakkale olduğu için, Çanakkale’den söz edeceğim. Şöyle duyuruyordu gelişmeyi, görevinde ayrılan Hakan Pınar;
“Yaklaşık 43 aydır büyük bir onur ve şerefle yürütmekte olduğum İl Başkanlığı görevinden affımı talep etmiş bulunmaktayım.”
Bu sözler, bir anda siyaset gündeminin konuşulanına dönüştü. Kimi dedi ki, ‘görevden alındı..’ kimi de; ‘bıraktı…’
Bıraktı ya da alındıdan ziyade, kamuoyu bir anda şu sorunun yanıtını alabilirmiyize odaklandı. ‘MHP il başkanı kim olacak?’
Öyle ya, ufukta bir il başkanlığı seçimi yok, geçmişte olduğu gibi, atama ile başkan gelecek.
Gelişmeler, sanıyorum ki kısa sürede yaşanır. Öyle ya, koskoca Çanakkale, başkansız mı kalır..!
Dönüyorum, sayın Pınar’ ın, sosyal medyadan dava arkadaşları ve takipçilerine aktardıklarına;
“Görevden affımı talep ediyorum” dedikten sonra Pınar, görevde kaldığı süreden bahisle;
“Bu süreç içerisinde birlikte görev yaptığım İl Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarıma ve çalışmaktan büyük bir onur duyduğum İlçe Başkan ve Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum.” vurgusu yapıyordu.
Ardından da; “ Makamlar ve koltuklar geçicidir, göreve geldiğim ilk günden bu yana bu hissiyatla hareket ederek, aslolanın Türk Milletine ve Türk Milliyetçiliği Ülkü ve İlkelerine hizmet olduğu bilinciyle ilk günden bu yana görev yapmaya gayret ettim.” şeklindeki ifadeyi kullanıyordu.
En çok dikkat kesildiğim ise, geçmişten söz ederken, tarihe kara leke olarak geçen o günden söz etmesiydi Pınar’ ın.15 Temmuz’ dan bahsetmesi yani..
Diyordu ki; “Talihsiz bir dönemde ve ihanetin en yoğun yaşandığı bir süreçte görev yapmış olmanın getirdiği yük, Seçimlerde alınan sonuçlar ve Seçim öncesi iddialı beyanlarımız ve başarısızlık neticesinde vermiş olduğumuz bağlayıcı taahhütler ve tabi en önemlisi eşimin rahatsızlıkları bu kararı almamda etkili olmuştur. “
Netti söyledikleri. Nedene ilişkin ifadeleri. Aslına bakarsanız, tabanın da beklediğiydi görevden ayrılması.
Öyle ya, seçim kaybetmiş başkanın ne işi vardı görevde… 
Benim naçizane bir düşüncem var bu konuda. Taban böyle düşünse de, keşke tüm seçim kaybetmişler de böyle düşünse…Sonuçta, onlar da tabandan gelmiyorlar mı..?
Uçuk düşüncemi dile getirdiğim için, umarım yine kızan çıkmaz bendenize. İyisi mi, daha da fazla söz ettirmeden arkamdan susuvereyim.
MHP’ li Pınar’ ın; “Bundan sonraki Siyasi yaşamım Lidere sadakat şerefimizdir anlayışından zerre taviz vermeden ve Lider Teşkilat Doktrin anlayışı çerçevesinde Milliyetçi Ülkücü Hareketin ve Türk Milletinin bir neferi olarak devam edecektir.” Sözünden söz edeyim. Netti yine söylenen, verilen mesajda netti. Kısaydı ve özdü yani..
Milliyetçi cephede, dün gün boyu isimler dile geldi, yeni Başkan olacağı tahminlerde geçen isimler. Birden fazla, 5’den ise azdı. Hele bir isim vardı ki aralarında, tabanı oldukça heyecanlandırandı.
Kulislerde dillenen o ismi işitince, ne yalan söyleyeyim, ‘Keşke…’ demişim bende birden içimden. İçimden diyorum, seslendirir isem açık vermiş olacağım.
Kim olursa olsun, tabanın istediği, gönlünde yatan olsun. Öyle ya, sonuçta tabanla yürünecek sahada.
Bize düşen söze gelince; Hayırlısı olsun…