Sıcaktandır böyle saçma sapan anlatımda bulunmamın başlıca nedeni. Kim saçmalamıyor ki bu sıcaklarda.

MESELE SERİNLEMEK İSE,
EN KÖTÜ SENARYO DAHİ,
VALLAHİ ŞİRİN GELİYOR İNSANA…

Sıcaktandır böyle saçma sapan anlatımda bulunmamın başlıca nedeni. Kim saçmalamıyor ki bu sıcaklarda.
Bazen gözlemliyorum da, kimi balkona atıyor yarı çıplak bedenini.
Bazen işitiyorum;  kimi de çarşafı ıslatıp uzanıyormuş boylu boyunca…
Kısacası, çözüm arayışının nedeni, yaz nedeniyle artış gösteren hava sıcaklığı.
Çok şükür teknoloji var ve kullanabiliyoruz. Misal, iş yerlerinde klima, olmadı pervaneler. İnsanın başını döndürecek hıza ulaşmalarına karşın, dönüşlerinden kaynaklı serinlik tam olarak yetmiyor olsa da serinlemeye, yetiniveriyoruz az serinlik ile.
Yetinmelerimiz, keşke başka meselelerde de böyle olsa ya, neyseee….
İnsanoğluyuz sonuçta. Şikayetimiz pek olur çok konuda. Misal, benzeri görüntüleri kış aylarında gözlesem, neler yazmak geçerdi içimden. Şimdi öyle mi yaaa…?
Yaz yağmuru sonrası, göle dönüşmüş bir cadde görüntüsü pek rahatsızlık vermedi şahsen bendenize. Öyle ya, yağmur ile çöken bir güzel serinlik var işin ucunda.  İnsan daha ne ister bu sıcakta…?
Madalyonun bir diğer yüzü var bi de… Misal, Trakya’ nın en büyük Pazar alanında yaşanılan.
Çatısı var, yaz aylarında sıcaktan bunaltan.
Kış aylarında ise, yağışlı havalarda oldukça su sızdıran.  Kış aylarındaki su sızdırması meselesi için çok şey denilebilir. Lakin, yaz yağmuru ardından çatıdan akan suyun verdiği serinlikten kim şikayet edebilir…?
Bir tuhafız kısacası, Yaz’ ın sıcaktan kış’ ın da soğuktan şikayet edebilen bir yapımız var.
Pazar yerinde serinlemek için vantilatörlerin girdabına razı kalan esnaf, cadde ortası göle dönmüş anda, serinleten yaz yağmuru için sessiz kalabilen sakinler.
Sıcak bunaltıyor insanı. Çaresiz kalınan anlarda teknolojı olmasa, vay halimize kısacası.
Son günlerde, bazı ana artellerde süren çalışmalar için denilenleri işitince kulaklarım, bir de o konudan söz edeyim istedim. Yazın tamam. Yaz yağmuru ile göle dönüşen sokaklardan duyulmayan rahatsızlığın nedeni sıcak. Peki ya kış’ ın…?
Kış aylarında benzeri görüntüler son bulsun diye veriliyor bu uğraş.
Bir avuç Çanakkale diye tanımladığımız, kutu gibi şehrimiz, yaz aylarında da farklı bir güzel, kış aylarında da. Çanakkale demek zaten güzellik demek, gerçek anlamda Çanakkale’ yi yaşayana.
Sorunsuz çilesiz bir şehir var mı koca dünyada…? Bence  kesinlikle yok.
Her güzelin bir kusuru vardır sonuçta. Bizim de bir kusurumuz da olmalı ki, nüfusumuz artmasın öyle değil mi…?
Ben bazen, hatta çoğu zaman, Çanakkale’ ye hayranlık duyanlar kalıcı gelmesin, yani gelip yerleşmesin diye,  bile bile kötülüyorum şehrimi. “İstanbul gibi değil, İzmir, Ankara gibi değil. Yaşanmaz bura da, çoğu zaman aradığın bir ürünü dahi bulamazsın ” türünden sözlerle.
Diyeceksiniz ki; ‘Neden…?’
Neden olacak. Paylaşmayı sevmediğim den bu güzellikleri.  Pazar yeri akacak elbet. Çatısı yaz aylarında olanca sıcaklığı tezgahların üzerine yayacak elbet. Sokaklarını zaman zaman su da basacak. Bu manzaraları olmayan, sorunları hissedilmeyen bir şehir,  şehir midir…?
Şaka bir yana, sıcaktan yansa da Pazar yeri, balkonlarda oturduğumuz gecelerde sivrisinekler sarsa da üzerimizi, Çanakkale her şeye rağmen Mutluluk saçan bir şehir. Bu konuda da tescillendik malum.
Bu arada, anlatmadan edemeyeceğim. Sivrisinek kovar bilekliklerden aldım geçenlerde. Arılara karşı da etkili. Vallahi denedim test ettim. Akıllı saat diye adlandırılan o bilekliklerin aynısından bir ürün. Takıyorsunuz kolunuza, sivrisineklerden bir güzel korunuyorsunuz. Arılar da uzak duruyor sizden.
Ben bu gün bunları neden mi yazdım? Sanırım aşırı şekilde hissedilen sıcaklardan…