Son yıllarda, en çabuk yaptığımız. Türkçe adıyla öz çekim. Yani; selfie…


Son yıllarda, en çabuk yaptığımız. Türkçe adıyla öz çekim. Yani; selfie…
Çabuk yaptığımız belki de en ender şeylerden. Şey derken, kelime bulamadığım için şey dediğimi sanmayın. Çünkü şu öz çekim merakı, hayli çoğaldı bizlerde. Tıpkı, şey kelimesini çok kullanmamız gibi.
Adeta şey kelimesini , günlük hayatta kullanmadan edemediğimiz ve hızlıca dilimizden çıkıverdiği gibi, öz çekimi de pek hızlı yapan millet olduk. Haksız mıyım..?
Neyse döneyim konumuza. Ne var ki öncesinde, bakalım bu gün kimler öç çekimde rekora koşacak. Kimler babaları ile doya doya fotoğraf çektirip, sosyalden paylaşacak.
Bu gün önemli bir gün. Babalar günü. Tüm babaların ve babaları rahmete kavuşan babaların da günü kutlu olsun. Ben de bir babayım, fakat babası rahmete kavuşan bir babayım. Bnim günüm de kutlu olsun. Tıpkı sizlerin ki gibi. 
Şimdi geldim, müjdeyi kapınca, öz çekime koşan gençlere. Bakan Varank’ tan genç girişimcilere müjde geliyor, haliyle geçler an itibariyle selfie’ ye koşuyor. Bakan da onları kırmıyor. Ortaya çıkan görüntü, sayfada paylaştığım gibi. ne şeker bir poz değil mi…?
Mesele tam olarük şu; ‘Gençlere 200 bin liralık hibe desteği…’ Vallahi yanlış duymadınız. İşi yok diye evlenmeyi planlayamayan genç erkekler, sanırım bu müjdeyi işittikten sonra evliliği de gündemlerine alırlar, haliyle pek yakında baba da olurlar.
Gelecek yıl belki de…
 Gelen bu müjde ile iş kurabilecek yiğitle, sonrası baba adayı olacaklar. Haliyle ben deniz onların babalar gününü gelecek yıl kutlayacağım.Bu da yeni hedef….
Sayın bakan, müjdeyi veriyordu Başkentte. Ben de, abonesi olduğumuz İHA’ dan ediniyordum detayları. Bahsedeceğim haberin, şöyle bir spotu vardı: “-Programın bütçesi 30 milyon TL” ardından da sayın Bakan’dan gelen şu ifade;
“Başımıza icat çıkaran tüm gençleri bu programa davet ediyorum”
Bu sözü pek kullanırım hayatımda. Günlük hayat ta yani. ‘Yeni yeni  icat çıkarma…!” şeklinde çıkışlarıma, pek çok tanıdığım kulak vermiştir. Başımıza icat çıkarma mevzusu ile, gençliğe gelen müjde için, “Böyle icada can kurban…” denmez mi şimdi hiç..?
Sayın bakanın,  “Gençler için hiçbir kısıtlama yok” vurgusu da önemliydi bence.
Ara başlık ve spotlardan sonra, döneyim bahsedeceğim habere.
İHA’ nın Ankara büro imzalı haberi şu sözlerle başlıyordu; “Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, genç girişimcilerin fikir aşamasından pazara kadar olan tüm faaliyetlerini destekleyen TÜBİTAK’ın Bireysel Genç Girişimci Programında (BİGG) 2019 yılı ilk çağrısına çıkıldığını duyurdu.”
Sonra da, gelişme bölümüne geçiliyordu haberde ve deniliyordu ki;
“Yeni çağrının bütçesi 30 milyon TL olacak. Genç girişimcilere 200 bin liraya kadar hibe desteği verilecek.”
‘Yuuppiii’ denilesi bir vurgu ve sevindiren bir gelişme, bence yani…  
Gençler de muhakkak sevinmiştir. Gençler derken, genç girişimciler. Yoksa, girişimci değilsen, genç olsan ne, olmasan ne…?
Zırpt pırt, lafa girdiğimin farkındayım. Lakin bu gün babalar günü. İdare edin beni. Sonuçta ben de bir babayım. Babalar gibi, konuşurum kardeşim. Konuşurum da, yazarım da.
Kısa bir, kendimce baba moladan sonra, döneyim sayın Bakan Varank’ ın müjdesine dair habere.
Sayın Bakan, Karadeniz Vakfı Teknoloji Gençlik ve Geleceğimiz programına katılıyor ve burada veriyordu müjdesini.
Öncesindeki sözleri, genç girişimcilerin ruhunu da okşuyordu üstelik.
Nasıl mı? Aynen şöyle;
“ Gurur duydum: Karadeniz Vakfı, kurulduğu günden bu yana hep güzel işler yapmanın derdinde oldu. Trabzon Oflu bir kardeşiniz olarak vakfımızın varlığından, gerçekleştirdiği faaliyetlerden hep gurur duydum. Bu vesileyle vakfın kurucusu İbrahim Cevahir abimizi de rahmetle ve minnetle yâd ediyorum.
İyi okuyun: Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gelişimi sağlaması için gecemizi gündüzümüze katıp çalışıyoruz. 17 yıllık mücadelemizde ulaştırmadan sağlığa, eğitimden sanayiye her alanda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizi gören gözler için anlatmamıza gerek yok. Genç kardeşlerime en önemli tavsiyem, şu 17 senede yaşanan olayları çok iyi irdelemeleri, geçmişte yaşananları iyi okumalarıdır. Kat ettiğimiz mesafenin, verdiğimiz mücadelenin farkında olmazsak, yarın için yapacaklarımıza temel oluşturamayız. “
Sonrası da vardı sayın bakanın dediklerinin. Ve o ifadeler, direkt gençlere geliyordu. Şöyle diyordu sayın bakan;
“En büyük fırsat gençler: Teknolojinin hızla geliştiği bu çağda, oyun kurucu olabilmemiz için de emin olun en büyük fırsatımız gençler. Hangi alanda çalışırsa çalışsın, biz icat çıkaran gençler istiyoruz. Bu yüzden gençlerimizin içindeki girişimcilik ruhunu ortaya çıkarmak adına çeşitli destekler sunuyoruz. KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kuruluşlarımız aracılığıyla çok sayıda proje ve destek programına imza atıyoruz.”
Bu arada, demeden edemeyeceğim. Gençlerin çıkaracağı icatlar artınca, ya şöyle denilir ise;
 ‘Yeter artık. İcat çıkarmayın…’  
Sayın Bakanın konuşmasında; “Bin 94 firma kuruldu: 7 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz Bireysel Genç Girişim Programımızla yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlerimizi destekliyoruz. Bu programla bugüne kadar 175 milyon lira destek sağladık ve çok başarılı işlere imza atan bin 94 firmanın kurulmasına ön ayak olduk. En son çağrısını geçtiğimiz ay sonuçlandırdığımız BİGG programıyla 146 genç girişimcimizi daha destekleyeceğiz. Bu yılın ilk çağrısına 10 Haziran itibarıyla çıktık. Çağrı hala açık. Yeni çağrımızın bütçesi 30 milyon TL olacak. Bu bütçe ile yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlere 200 bin TL’ye kadar hibe yani geri ödemesiz katkıda bulunacağız. Başımıza icat çıkaran tüm gençleri bu programa katılmaya davet ediyorum.” Şeklindeki detaylıca anlatımlar da vardı. Gençler bir harika. Vallahi Maşallah…
Sözlerinin devamında; “ Kısıtlama yok: Şimdi destek modelimizi ülkemizin ve çağın ihtiyaçlarına göre yeniden kurguluyoruz. İmalatçı, yenilikçi, özellikle orta-yüksek ve ileri teknoloji alanlarındaki girişimcilerimizi daha fazla destekleyeceğiz. Onların makine, teçhizat, yazılım, mentörlük, işletme koçluğu ve danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacağız. Gençlerimiz söz konusu olduğunda, tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Onlar için hiçbir kısıtlama yok. Bakanlık olarak özellikle genç girişimcilerimizin en büyük yol arkadaşı olmaya devam edeceğiz. “ şeklindeki bir anlatımı da vardı sayın bakanın. Bu da özetliyordu her şeyi, gençlerin icatlarına bakışı.
 Teknoloji olmazsa olmaz elbet. Sayın bakan da böyle diyordu ve ekliyordu;
“Teknoloji bu kadar hızlı ilerlerken, ekonominin ve ticaretin kuralları yeniden yazılırken biz tribünde seyirci olarak oturamayız.
Şartlara ayak uydurmakla kalmamalı, kural koyucu olmak için gayret göstermeliyiz.
Bunu da ancak girişimcilerimizle, STK’larımızla ve çalışkan gençlerimizle başarabiliriz. Önceliğimiz Türkiye’nin bağımsızlığını her alanda pekiştirecek adımları atmaktır. Bu konunun olmazsa olmazı da teknoloji üretimidir. “
Sayın bakanın dediği gibi, lafın kısası;” Kendi göbeğini kesen Türkiye”