DEMESEK OLMAZ ŞİMDİ,

“Hoş geldin…” denilerek başlayan o şarkıya da neden se bayılıyorum. Ne güzel bir melodi ve hoş geldin der iken bile, inanılmaz bir vurgu..

Aslına bakarsanız; Seslendiren sanatçıya değil bu ilgim, şarkının sözlerine.. ‘Hoş geldiiin” bu kadar mı güzel söylenir yahu…

Şimdi, Nisan için de bir hoş geldin demek gerek.. Bahar geldi resmen.. Mart sonundan başladı havaların sıcaklaşır olması..  Şimdi, ceket bile fazla geliyor öğle saatleri sonrasında.. Hava ne aşırı sıcak, ne de aşırı soğuk.. Sokakta gezintiye çıkma, balkonlarda dahi oturabilmeye engel değil hissedilen sıcaklık.

O vakit diyelim; HOŞ GELDİN NİSAN...

Bir anlatım vardı Nisan için; “Zemheriydi, karakıştı, cemrelerdi, nevruzdu, kocakarı soğukları derken işte ılık bahar günlerine eriştik.” şeklinde..

Tam da öyle yani.. Ilık bahar günlerindeyiz.. Sokak yaşayanı can dostların da keyfi ayrı bir yerinde.. Gözlemliyorum da; Güneşe karşı, uykuya dalıyorlar rahat rahat.. Ne kadar da huzurlular.. 

Nisan için; bu ay doğanın çehresinin değiştiği aydır denilir.. Hatırladınız mı?

Dahası da var elbet.. misal şöylesi bir ifade; “Çiftçi için yeni umut kapılarının açıldığı günler önümüzde...” şeklinde..

Nisan ve mayıs üzerine kaleme alınan bir ifade daha varıdır, bayılırım o satırları okumaya.. Şöyledir o denilen;

 “Umut dağıtan, yüreklere huzur aktaran, gama gasavete ‘git öte’ diyen iki ayı vardır. Nisan ve Mayıs. der bilir kişiler…”

Bilir ve bilen kişilerin dedikleri, ne de değerlidir.. Bir bilen ile sohbet etmek de öyledir ayrıca..

Altın kıymetindedir Nisan yağmurları. Öyle biliriz. Bunun için de, ayrıca bir Hoş geldin Nisan.

Çünkü,  su hayattır toprak için, toprak umuttur ekin için…

Toprak ana sunar, bizler için, türlü nimetlerini..  Yaşam için gereklidir toprak, yaşamak için de toprağın sundukları.

Bir gün bir bilen şöyle demişti; “Bin yılın yaşam döngüsü nasıl da ezberlemiş dersini diye düşünür insan, sırasıyla gelir doğanın kendine has havaları.”

Bu ifadeler ile bahsedilendir yani özetle, hoş geldin dediğim Nisan..  

Kış hep bir uyku zamanı kimimiz için.. Toprak ana için de uyku zamanıdır kış malum.

Doğa canlanır sonra, renk cümbüşü her baktığın tarafta..

Bir deyişle de; Rüzgarın en güzeli, denizin en mavisi, çiçeğin en renklisi çarpar gözlerimize, öyle değil mi?

Unutmamak gerek, ayrıca bir canlanan ormanları ayrıca..

Yemyeşili olmuş doğa, insanın içi ayrı bir ferahlıyor Nisan da…

Apartmanların önüne bakın bi.. Yol kenarındaki ağaçların canlandığını görün her sabah..

Güneşin, aydınlattığını henüz saat 07:00 iken.. Bu bi le ayrı bir güzellik, değil mi amma?..

Nisan geldi, hoş gelmiş. Kısacası yaşam döngüsü, bir değişle de uyanış vakti doğada..

Bizler gibi tıp kı, doğa da.. Kışlıklarını attı adeta üzerinden..

Nereye baksanız çiçekler, şimdilerde yeşermiş ağaçların kurumuş dalları..

 Bu haliyle, toprak üstünde bir tür gökkuşağı sanki..

Ayrıca şunu da söylemek gerek; karada, denizde ve havada biyolojik çeşitlilik başladı şimdiden..

Merak buyuranlara gelsin; Nisan ayının da tarihle bir bağlantısı varmış azizim..

Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 4. Ayı olup 30 gün çeken bu ay, Farsça ‘Nisan’, Süryanice ‘Nisanna’, Sümerce ‘Nisag’ yani ‘ilk meyveler’ anlamında..

Bitmedi, dahası da vra.. Akadca’ da, ‘Nisanu’ ve İbranice ‘nîsan’ sözcüklerinden geliyormuş, Hoş geldin dediğim Nisan’ ın adı..

Suyun öte kenarında, Yunan kültüründe bir Tanrıçadan esinlenilmiş Nisan denilir iken.

 ‘Aprillius’ diye adlandırılan tanrıçadan, ismini almış Nisan.

Kim midir o tanrıça? Söyleyeyim; güzellik Tanrıçasıdır..

Yani, kaz dağlarından da bildiğimiz o güzellik.. Tanrıça, Aphrodite'in kısaltılmış ismi olan Aphro'dan gelmiş bir deyişle de nisan’ ın adı..

Bizim coğrafyamızın bilindiğidir tanrıça  Aphrodite..

Ayazma da , altın elma yarışmaları yapılırdı, 90’ larda.. En güzele verilir di kaz adğlarını4n altın sarısı elması..

Hey gidi günler hey, ben de kafa geçmişe gitti b.ir anda..

Ne güzel etkinliklerdi.. Göğe, uzanmış, adeta ip gibi, onlarca metrelik ağaçların altında kurulurdu güzeller için bir sahne..

Sonra, unutuldu gitti, o güzelim etkinliklerin adresi..

Sadece ,  ilçe merkezine sığdırılmaya çalışıldı o anlamlı geleneksel etkinlik..

Hoş geldin der iken Nisan’a, altın elmalı etkinliği düşürdüm şimdi hatırlayanların aklına..

Art niyetten değil, aklıma düştü diye bu ifadelerim.. kalın sağlıcakla..