Kim ne derse desin artık. Lafla peynir gemisi yürümez sonuçta. Bu denilen üzerine, özetle; Montrö, neyi kapsıyor ise, aynen devam..

Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan'dan, bir süredir birilerinin gündeme getirilmeye çalıştığı konuda,  “Montrö tartışmalarına nokta” dedirten ifadeler kullandı.

Şu ifadesi, tonlarca ağırlıktaydı bence. “Akıldan geçirilmesi bile söz konusu olamaz” diyordu çünkü sayın Bakan.

Sınır komşumuz adresten ses veriyordu önceki gün. Ve sözleri, an iti.ari ile yankı buluyordu. Dünya kulak vermek zorunda kaldı dediklerine.

Bulgaristan'da mevkidaşı ile kamera karşısına geçti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan.

Birilerince dillendirilen, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin yürürlükten kaldırılacağı iddialarına NOKTA dedirten net ifadeleri ile cevap veriyordu..

Bakan Fidan, "Montrö Sözleşmesi'ni harfiyen uygulamayı sürdüreceğiz.

Bu konunun tartışılmasını bırakın, akıldan geçirilmesi bile söz konusu olamaz" diyordu, hayli anlaşılır şekilde.

Bu çıkışı ile, Montrö tartışmalarına ‘nokta’ diyordu vesselam. Ağzınıza sağlık sayın bakanım.

Boğaz çocuğu olduğumdan, Montrö denildiği an dikkat kesilenlerdenim bendeniz.

1915’ de,  ‘Çanakkale Geçilmez…” dedirtir iken ecdadımız, şaka da yapmamıştı malum..

Montrö, bana göre de; ‘Geçilmezliğin’ bir eseri…

 Bu konuda, yani dillendirilmeye çalışılan o abuk iddia konusunda; “Akıldan geçirilmesi bile söz konusu olamaz..” diyerek, ne de güzel bir özet geçiyordu sayın bakan..

Çanakkale, 36 mil uzunluğunda bir su yolu.. Bu yol uğruna, 7 Düvel bir araya geldi bir asır evvel. Burasını geçecek, İstanbul’a ulaşacaklardı göya.. Ne planları tuttu, ne de güçleri yetti…

Yenilmez derilen armadanın büyük bir kısmına, mezar oldu Çanakkale boğazı…

İstanbul… Güzel İstanbul.. birilerinin halen düşlerinde orayı zapt etmek.. Nafile bir heves bu ya, neyse..

Günümüz dünyasında, Türk boğazlarını önemini kat ve kat gösteren bilindik o Montrö var ya, o Karadeniz’e kıyı ülkelerin aynı zamanda sigortası…

Göl gibi görenlere inat, Karadeniz, adı üzerinde bir deniz.. NOKTA.. Çırpınırdı diye başladım şu an mırıldanmaya..  Tüylerim yine diken diken.. Hey gidi Başbuğ’um.. O da ne severdi mırıldandığımı.. Nurlarda yatsın inşallah..

Montrö, üzerine şimdilerde değil hiçbir vakit söz edilemeyecek bir anlaşma.. Birileri, bunu anlamadı gitti.. Lakin, bu ifadeler ile , zihinlerine kazınacak bir daha..

Sayın Bakan Fidan, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni harfiyen uygulamayı sürdüreceklerini belirterek, "Bu konunun tartışılmasını bırakın, akıldan geçirilmesi bile söz konusu olamaz." Der iken şaka da yapmıyordu.. Anlayan, anlamıştır her halde..

Altını önemli çizdiği vurgusuna, ”AKILDAN GEÇİRİLMESİ BİLE SÖZ KONUSU OLAMAZ" ifadesine dönelim bir kez daha.. Ne güzel bir ifade, öyle değil mi?

Milyonlarca ton ağırlığında aslında denilenin önemi.. İfade, o kadar güzel ötesi yani..

Sayın Bakan Fidan, Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da, Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Mariya Gabriel ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında ediyordu sözlerini.

Dünya, kulak veriyordu dediklerine.. Çünkü, sayın Bakan Fidan;

 "Montrö Sözleşmesinin uygulayıcısı olarak Karadeniz'de sükunetin muhafazası ve bunu tehlikeye sokacak girişimlerin engellenmesi temel önceliklerimiz arasındadır.”  diyordu hayli net bir şekilde.

Ardından da; “Bizler Montrö Sözleşmesi'ni harfiyen uygulamayı sürdüreceğiz.

Bu konunun tartışılmasını bırakın, akıldan geçirilmesi bile söz konusu olamaz." diyordu, Böylelikle de atıyordu, o güzel ötesi NOKTA’ yı..

Verdiği önemli bir diğer mesajı iki kelimede özetleyebiliriz aslında. 

Sayın Bakan, vurgularıyla ; "KARADENİZ'İN GÜVENLİĞİ HAYATİ ÖNEM TAŞIMAKTA" diyordu kasaca.

Bulgaristan'daki Türk kültürel mirasının iki ülke arasındaki işbirliği ruhuna yakışır şekilde restore edilerek ayağa kaldırılmasına büyük önem verildiğini de belirtir iken, Sofya’da yaptığı çarpıcı açıklamasında, bu konuda Bulgaristan ile birlikte çalışmaya hazır olduklarını da söylüyordu sayan bakan.

Gabriel ile iki ülkeyi yakından ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konuları ele aldıklarını anlatıyordu ayrıca.

Sözleri, özellikle Ukrayna'daki savaşın giderek artan olumsuz etkileri karşısında alınabilecek önlemler konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını özetliyordu bir yandan da.

Sayın bakan bu konuda, Türkiye ve Bulgaristan'ın Karadeniz'e kıyısı olan NATO müttefikleri olduğuna işaret ederek şöyle diyordu;

"Karadeniz'in güvenliği ve istikrarı ülkelerimiz için hayati önem taşımakta.

Bu çerçevede, Ukrayna'daki savaşın Karadeniz'de bir tırmanmaya yol açmamasına büyük önem atfediyoruz.

Ticari seyrüsefer serbestliğinin yeniden test edilmesi için Birleşmiş Milletler (BM) ve ilgili taraflarla beraber çalışmayı sürdürüyoruz."

Anlayan anladı aslında denilenleri.. o vakit, bu konuda dile gelen iddialar sonlanmalı,  konu açılmamak üzere sözde tartışmalara da kapanmıştır değil mi?