Cuma günü İYİ Parti Çanakkale Belediye Başkan Adayı Burak Kunt’la kısa bir görüşme yaptım. Kendisine Çanakkale’de yaşayan biri olarak Çanakkaleliler adına üç soru sordum.

Ses kaydından çözebildiğim şekliye yaptığımız görüşmeyi sizlerle paylaşıyorum.

Ömer Yıldız: Çanakkale de görüştüğüm insanlar, sizin yerel seçimlere yönelik çalışmalarınızın gayet iyi gittiği söyleniyor. Belediye başkanı seçildiğiniz taktirde ilk yıl içerinde hayata geçireceğiniz projeleriniz var mıdır varsa nelerdir?

Burak Kunt: Şöyle söyleyim. Üç tane proje olacak. İlk projemiz; toplu taşıma, trafik ve otopark. Bunların hepsi bir proje. Toplu taşıma problemini çözersek trafik ve otopark sorununu da çözeriz. İkinci projemiz; temizlik, çöp toplama sisteminin revizyonu. Üçüncüsü de depremle alakalı Çanakkale’nin beka sorunu. Depremle alakalı bir irade ortay koymaya çalışacağız. Bu üç önemli proje bizim ilk yıl için en önemli projelerimizdir. Ama bunların yanında yapmak istediğimizi çok da şeyler var. Çocuk parklarından tutun da belediye meclisinin kent konseyi ve mahalle muhtarlarının temsiliyetini ifade eden koltuk sayılarının artırımı, düğün salonları, Sivil Toplum Kuruluşlarının kampüsü, çocukların çalışabilecekleri kütüphane alanları, mahallelerde kreşler. Bunlar hemen yapmak istiyoruz bunlar fazla maliyetli şeyler değil. Tekrar toparlayacak olursam ilk bir yıl içerinde birinci projemiz “toplu taşıma, trafik otopark sorununu çözme”, ikinci projemiz “temizlik ve çöp toplama siteminin revizyonu”, üçüncü projemiz ise “Çanakkale’mizi depremle ilgili kentsel dönüşümleri olacaktır.”

Ömer Yıldız: Belediye başkanı olduğunuz taktirde belediyeyi idare etmek üzere belirlediğiniz bir ehil çalışma arkadaşlarınız var mı? Belediye hizmetlerini yürütürken faydalanacağınız kadroda kimler var? Varsa isimleri nedir?

Burak Kunt: Ömer abi bu noktada herkesin yaptığı bir sistemle gitmeyeceğiz. Öncelikle şunu söyleyim. Biz belediye Başkanı olduğumuzda kendi kadromuzu işe yerleştiren bir belediye başkanlığı anlayışı gütmeyeceğiz. Tam tersine, bizim belediyemiz içerinde 1300 tane personelimiz var. 1300 personelin her biri kıymetli. Biz bu personelden verim almak istiyoruz. Çünkü belediyede asıl sorun şu; belediye personelinin her hangi bir kariyer planlamasının olmaması, yükselememeleri, doğru şekilde planlanmamış bir kariyer, o yüzden de elimizdeki arkadaşlarımız vasıflarını etkin olarak kullanamıyorlar ve kendilerini gösteremiyorlar. O yüzden biz şunu götüreceğiz, bunu getireceğiz gibi bir yaklaşımımız yok. Ama eğer biz bir pozisyonda istediğimiz verimi alamıyorsak bunu kendi partimizden değil, liyakat sahibi, bu işi bilen bu işin eğitimini almış, daha önce de farklı şehirlerde bu noktada çalışmış işin ehli insanları normal bir şekilde, sanki özel şirkete işe alım yapıyormuş gibi ilana açacağız, en verimli olanını, en doğru olanını, en liyakatli olanını işe alacağız. Bizim için önemli olan Çanakkale’ye hizmet etmek. Çanakkale’ye hizmet etmek için kim fikir sunup, Çanakkale’nin sorunlarını çözecekse biz onu işe alacağız. Bizim kendi partilimiz gibi, kendi ekibimiz gibi bir durumumuz söz konusu değil. Çanakkale’nin her insanı bizim için kıymetli, Çanakkalelilerin hepsi bizim partilimiz, Çanakkalelilerin hepsi bizim insanımız. Biz liyakate önem vereceğiz.

Ömer Yıldız:  Bir başka soru da öğrenciler adına sorayım. Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi öğrenciler adına sormak istiyorum. Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde belediyelerin çok büyük öğrenci yurtları var. Bildiğim kadarıyla bizim Çanakkale belediyesinin böyle bir yurdu yok. Buradaki öğrenciler için en büyük sorun konut kiralarının yüksekliği. Asgari ücretle ev geçindiren ailelerin çocukları olarak okumak, gerçekten hem aileler için hem de öğrenciler için zor. Bu konuda bir çalışmanız olacak mı?

Burak Kunt: Bu noktada biz bu sorunun tamamını çözme gibi bir iddiamız yok. Yanılmıyorsam bugün için Çanakkale merkezde otuz, otuz beş bin civarında öğrenci var. Bunun hepsini çözmeyiz ama örnek olması açısında, yurtların standardını belirlemek açısından daha önceden bunu bir sene önce belediye meclisine öneri olarak sunmuştuk. Biz belediyenin işlettiği ve standartlığını Avrupa standartlarında olacak şekilde bir yurt yapmayı planlıyoruz. Bunun yapılış tarihiyle alakalı olarak bir zaman belirlememekle beraber, Çanakkale’mizin kronik sorunlarına öncelik vereceğiz ama bu manada yurt yapmayı da planlıyoruz.

Yapılan bu kısa söyleşide Burak Kunt’un oldukça değerli düşüncelerini de öğrenmiş olduk.

Unutulmamalıdır ki Çanakkale’miz sadece biz Türkler ve Türkiye için kıymetli bir şehir değildir. Çanakkale aynı zamanda hem insanlık, hem de dünya tarihi ve coğrafyası açısından nadide bir şehirdir.

Trafiği günden güne berbatlaşsa da, iki de bir su şebekesi patlasa da, çöp ve kentleşme sorunu sürüp gitse de Çanakkale hâlâ yaşanacak en güzel şehirdir.

Türkiye’nin her yerinden insanlar Çanakkale’den ev almak veya kiralamak için benden yardım istiyorlar. Eminim ki birçok Çanakkaleli de bu türden taleplerle karşılaşıyordur.

Çanakkale’nin kent merkezinin nüfusunun çok yakın tarihte milyonları bulacağını öngörüyorum. Sürdürülebilir bir kent anlayışıyla Çanakkale’nin yeniden ele alınması ve yoğun bir kentsel dönüşüme tabi tutulması gerekmektedir.

Ancak her ne olursa olsun tarihi mahallelerin otantik yapısının, kültürünün ve kent yaşamının korunması ve yaşatılması gereklidir. Bu anlayış kentimizin turizm açından da değerine değer katacaktır.

Türkiye’de yapılan en büyük hata kentlerimizin ruhsuz ve estetik anlayıştan yoksun beton yığınlarına dönüştürülmesidir. Kentler kendi doğal yapılarını korudukları sürece değerlidir.

Sosyoloji bilimi açısında kentsel değişim ve dönüşüm çok büyük anlamlar ifade eder. Sosyolojideki sürdürülebilir kent anlayışı açısından 1983’de Birleşmiş Milletlerin isteği üzerine Eski  Norveç Başbakanı Gro Harlem Brundtland başkanlığında yirmi ülkeden katılımcılar birlikte “Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nca  “Ortak Geleceğimiz (Brundtland) Raporu”raporu hazırlanmış  1987 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilmiştir.  Brundtland Raporunda kentler bağlamında SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA şöyle tarif edilmiştir.

“Günümüz ihtiyaçlarının, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılama olanaklarından fedakârlık yapılmaksızın karşılanabilmesi süreci” , “uzun vadeli, doğa ile ekonomi arasında denge kuran, kalıcı bir ekonomik büyüme ve gelişme”dir.

2024 mart ayında Çanakkale’ye belediye başkan adayı olmak isteyenlerin mutlaka ama mutlaka dünyada hayata geçirilen “kentsel yenileşme ve kentsel dönüşüm”den haberdar olmalarını ve bu konuda birkaç makale okumalarını öneririm.

Bilimsel bilgiye dayanmayan idarecilik Çanakkale’mizi ileriye değil geriye götürecek, orta çağın veya uzak Asya’nın ilkel şehircilik anlayışının şehrimizi istilasına sebep olacaktır.

Burak Kunt özelinde düşüncem ise; oldukça genç ve dinamik, aklı ile bedeninin birlikte bitmez tükenme bir enerjiyle, yeniliklere açık şekilde çalışarak sonuç odaklı ve pozitif bir şehircilik anlayışı ile Çanakkale’mize yeni bir çehre kazandıracağına inanıyorum.

Burak Kunt; Çanakkale’yi birilerine rant sağlamak, birilerinin değirmenine su taşımak yerine, tüm çocuklarımıza ve kendinin de bizzat içinde yaşadığı şehre hizmet etmek için büyük gayret sarf edeceğine eminim.